HDP Antep Milletvekili Mahmut Toğrul, 19-24 Aralık 1978 tarihinde gerçekleşen Maraş Katliamı ile ilgili hakikatlerin açığa çıkarılması, siyasal ve toplumsal etkilerinin araştırılarak onarılması, mağduriyetlerin giderilmesiyle toplumsal vicdanın tesis edilmesi ve bu katliamla ilgili yüzleşme süreçlerinin işletilmesi amacıyla Meclis gündemine taşıdı.

Toğrul, araştırma önergesinin gerekçe bölümünde şunları kaydetti:

"Bundan 42 yıl önce, 19-24 Aralık 1978 tarihleri arasında Maraş’ta Alevileri hedefleyen bir katliam gerçekleştirilmiştir. Bir hafta boyunca süren olaylarda resmi rakamlara göre 111 vatandaşımız katledilmiş, 176 kişi yaralanmış, 210 ev ile 70 işyeri tahrip edilmiştir. Maraş Katliamı 42 yıldır hafızalardaki diriliğini koruyor. Bu toprakların tanık olduğu en acımasız katliamlardan biridir. Vahşetin, caniliğin, yezitliğin vücut bulmuş halidir. Maraş Katliamı, Türkiye’de rejim karakteristiğini bütün yönleriyle ortaya koyan en tipik, en önemli olaylardan biridir. Rejimin Alevi nefretini, Kürt düşmanlığını, Solun yükselişine karşı endişesini; emekten, özgürlükten, demokrasiden ve eşitlikten korkusunu en çıplak bir şekilde gördüğümüz olaylardan biridir. Bundan dolayı bugüne kadar aydınlatılamamış, hatta katiller 'cezasız' kalmış zaman içerisinde salıverilerek mükâfatlandırılmıştır.

'ALEVİLER VE KÜRTLERE MESAJ VERİLDİ'

Katliam sırasında adeta şehri zapt eden saldırgan grup, herhangi bir müdahale ile karşılaşmaksızın işaretlenmiş olan Alevi evlerine girmiş, yakaladığı insanları öldürmüş, kadınlara tecavüz etmiş, evleri yağmalayarak mallara el koymuş ve bütün bunlar gerçekleşirken kolluk kuvvetleri seyirci kalmakla yetinmiştir. Devlet ise 42 yıldır bu katliamı açığa çıkarmak için adeta kılını dahi kıpırdatmamıştır.

Maraş Katliamı ile hem Alevilere, Kürtlere ve solculara bir mesaj verilerek, Türk-İslam kimliği dışında kimliklerin kendini ifade etmesine rejimin tahammülünün olmadığı söylenmiş; hem Türkiye’nin demokrasi, sosyalizm ve sol değerlerle buluşması engellenmek istenmiş; hem de Türkiye’de bir kaos ortamı yaratılıp, sıkıyönetim ilan edilmesine, askeri bir darbe yapılmasına zemin hazırlanmıştır."

'YÜZLEŞME OLMADAN GELECEK OLMAZ'

Toğrul, geçmişlerindeki acı olaylarla yüzleşemeyen toplumların, demokratik ve ortak bir geleceği inşa edemeyeceğine dikkat çekerek, "Gününde gereğini yapamayan ve adaletin yerini bulmasını sağlayamayan devlet, Alevilere ve tüm topluma karşı özür borçludur" dedi.

"Maraş katliamı özelinde oluşturulacak bir hakikat ve yüzleşme deneyimi Şeyh Sait, Ağrı Zilan, Dersim, Çorum, Sivas, Gazi, Roboski, Zergele, tüm yaşanmışlıkların açığa çıkarılması ve yüzleşmesi açısından da elzemdir" diyen Toğrul, Meclis Araştırması açılmasını istedi.