'Kaybedilen' Güler ve Gök'ün akıbeti soruldu-YENİLENDİ

İHD şubeleri ve kayıplar yakınları, 'kaybedilen' Mehmet Güler’in ve İsa Gök'ün akıbetini sordu.

İnsan Hakları Derneği (İHD) Amed Şubesi ve kayıp yakınları, “Kayıplar bulunsun, failler yargılansın” sloganıyla sürdürdükleri eylemin 646. haftasında online açıklama yaptı. Açıklamada, Amed'in Silvan ilçesinde 1 Aralık 1997’de 'kaybedilen' Mehmet Güler’in akıbeti soruldu. Güler'in hikayesini, İHD Yönetim Kurulu Üyesi Yusuf Erdoğan anlattı.
Erdoğan, Silvan ilçesinde ikamet eden 24 yaşındaki Mehmet Güler’in, evli ve 3 çocuk babası olduğunu, kargo şirketinde çalışarak geçimini sağladığını belirtti. Erdoğan, nüfus sayımından sonraki gün olan 1 Aralık 1997 tarihinde çalıştığı kargo şirketine giden Güler’in, günün sonunda eve dönmediğini söyledi. Bunun üzerine çalıştığı kargo şirketine giden Anne Şefika Güler’in, bilgi edinmeye çalıştığı kargo çalışanlarının, Mehmet Güler’in diğer bir çalışan olan Murat Güneş ile birlikte kargo aracıyla Batman’a gittiğini, orada bir tanıdığına rastladığını ve geri dönmediğini söylediklerini kaydetti.
Aradan bir gün geçtiğini ancak Mehmet Güler’in eve dönmediğini ifade eden Erdoğan, “Endişe duymaya başlayan Anne Şefika Güler, kargo şirketine giderek büro sahibi Murat Sütşurup ile görüşür. Bir telefon görüşmesi yapan büro sahibi, oğlunun iyi olduğunu söyler. Telefon görüşmesi sonrası oğlunun kısa bir süre içerisinde eve döneceğini düşünen Şefika Güler, evine gider” dedi.
Aradan birkaç gün geçtikten sonra endişeleri artan Anne Güler’in girişimlerinden bir sonuç alamadığını belirten Erdoğan, şunları söyledi: “Şefika Güler’in anlatımlarına göre; her iki Murat da çevrede Hizbullah yandaşı olarak biliniyormuş. Oğlu Mehmet Güler’in de bir süre bu kişilerle fikri bir yakınlık yaşadığı için bulundukları ortamlarda yer almış, ancak daha sonra fikri ayrılık yaşamıştır. Anne Şefika Güler, bu nedenle oğlu Mehmet Güler’in isimleri Murat olan bu iki kişinin işbirliğinde Hizbullah Örgütü tarafından kaçırıldığını düşünür.”

'KAYIPLAR BULUNMADAN ADALET DE SAĞLANMAZ'

Anne Şefika Güler’in İHD Batman Şubesi’ne ve Batman Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvuruda bulunduğunu dile getiren Erdoğan, isimleri Murat olan iki kişi hakkında suç duyurusunda bulunduğunu ve yine çeşitli gazetelere ilan vererek arayışlarını sürdürdüğünü kaydetti.  
Erdoğan, 1999'yn Nisan ve Mayıs aylarında Hizbullah’a yönelik gerçekleştirilen operasyonlarda, birçok kişinin gözaltına alınarak tutuklandığını, belirtilen tarihlerde Hizbullah’a üye olmak iddiasıyla tutuklananlar arasında Murat Sütşurup ve Murat Güneş isimli kişilerin de bulunduğunu hatırlattı.
Mehmet Güler’den 1 Aralık 1997 tarihinden itibaren bir daha haber alınamadığını belirten Erdoğan, “Bu coğrafyada Mehmet Güler gibi, gözaltında veya yasa dışı yapıların kaçırmaları sonucunda binlerce insan kaybedildi veya öldürüldü. İnsan hakları savunucuları olarak bizler, yaşam hakkına kastedilen her eylemi bir insanlık suçu olarak gördüğümüzü ve bu tür suçların fail ve sorumlularıyla birlikte açığa çıkana dek zamanaşımına tabi olarak görmediğimizi bir kez daha belirtmek isteriz. Şubemiz ve kayıp yakınları olarak 646 haftadır gerçekleştirdiğimiz eylemlerimizde, adaletin tesis edilmesi için kayıpların bulunması ve faillerin yargılanması talebimizi yineliyoruz” dedi.


BATMAN

 İHD Batman Şubesi ve kayıp yakınları, “Kayıplar bulunsun, failler yargılansın” eyleminin 483’üncüsü gerçekleştirdi. İHD şubesindeki eyleme kayıp yakınları, Batman Barosu Avukat Sedat Özevin, İnsan Hakları Merkezi üyeleri katıldı.
İHD Şube Yöneticisi Avukat Mercan Argunağa, 22 yıl önce Batman’da kaybedilen İsa Gök'ün hikayesini anlattı.  
Argunağa, İsa Gök’ün eşi Ferican Gök’ün anlatımlarını şöyle aktardı:
"Kaybolmadan 2 ay önce gözaltına alınmıştı, 11 günlük sorgulamanın sonunda suç teşkil edecek herhangi bir delile rastlanılmadığı tespitine varılmıştı, bu yüzden serbest bırakılmıştı. Ancak Haziran 1994'te bir sabah evden işe diye çıkıp bir daha geri dönmedi. Her tarafta onu aramaya başladık, Batman’daki bütün hastaneleri dolaştık, emniyet müdürlüğünden, bütün karakollardan sorduk, akrabalarımızı aradık ama maalesef hiçbir yerde izine rastlayamadık. O dönemde Batman’da her gün sokak ortalarında faili meçhul cinayetler işleniyor,  karanlık güçler tarafından insan kaçırma olayları yaşanıyordu. Aradan birkaç gün geçtikten sonra eşimin kaçırıldığının kanaatine vardık. Ben ve çocuklarım yıllarca bir gün eve döneceğini beklerken bütün aramalarımız sonuç vermediği gibi, bugüne değin teselli bulabileceğimiz bir mezar taşına dahi sahip olamadık.”