KCK’den Fatma Ana için başsağlığı mesajı

Hakka yürüyen Fatma Yıldırım için başsağlığı mesajı yayınlayan KCK, "kimliği, dili ve kültürüyle onların doğdukları toprakları özgür kılma mücadelesini yükseltme ve özlemlerini gerçekleştirme sözümüzü bir daha yineliyoruz” dedi.

KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı açıklaması şöyle:

“Elif ve Selver Yıldırım arkadaşların anneleri hakka yürümüştür. Tüm Yıldırım Ailesi’ne ve halkımıza başsağlığı diliyoruz.

EBRU TİMTİK’İN MÜCADELESİ TÜRKİYE HALKLARININ MÜCADELESİYDİ

Annemizin yaşamını yitirmesinden bir gün sonra adalet ve adil yargılanma mücadelesi veren avukat Ebru Timtik de şehit düşmüştür. Ailesine, yoldaşlarına, tüm Türkiye halklarına başsağlığı diliyoruz. Adalet mücadelesi dünyanın en haklı ve meşru mücadelesidir. Adaletsizliğin olduğu yerde hiçbir şey doğru olmaz. Adaletsizlik zamanı tuzun kokması gibidir. Bu açıdan Ebru Timtik’in mücadelesi tüm Türkiye halklarının mücadelesiydi. Bu mücadelesinden dolayı minnet ve saygıyla anıyoruz. Türkiye ve Kürdistan coğrafyası mutlaka adalet, eşitlik, demokrasi ve özgürlüğe kavuşacaktır. Ölüm orucundaki diğer avukat Aytaç Ünsal da şehadet sınırına dayanmıştır. Tüm halklarımız ve demokrasi güçleri bu direnişçiye sahip çıkmalıdır. Ebru Timtik’in şehadeti ve Aytaç Ünsal’ın yürüttüğü mücadele Türkiye ve Kürdistan'da özgürlük ve demokrasi mücadelesinin hiçbir zaman bastırılamayacağının kanıtı olmaktadır. Onların özlemleri olan Özgür Kürdistan ve Demokratik Türkiye mutlaka gerçekleştirilecektir.

 FATMA ANAMIZIN DURUŞUNU SAYGI VE MİNNETLE ANIYORUZ

Fatma Yıldırım Ana kırk yıldan fazladır PKK’yi tanıyan, çocukları, yeğenleri ve tüm akraba çevreleriyle özgürlük mücadelesine hizmet etmiş, bir Kürt anasıydı. Pazarcık alanında mücadelemizle tanışan ilk köylerden biri de Fatma Yıldırım Ana’nın köyüydü. Ancak binlerce yıllık Kürt coğrafyası Maraş Katliamı’ndan sonra yürütülen psikolojik ve özel savaşla boşaltılmıştır. Kürt halkına ‘umuda yolculuk’ denilerek, soykırıma yolculuk yaptırılmıştır. Fırat’ın Batısı’ndaki Kürtlerin topraklarından kopması için özel savaş güçleri tarafından insan kaçakçıları örgütlendirilmiştir. Alevi Kürtler soykırım amaçlı baskı ve zulümle Türkiye metropollerine ve dünyanın dört bir tarafına savrulmuşlardır.

Pazarcık başta olmak üzere Fırat’ın Batısı’ndaki Kürtlerin topraklarını bırakması söylendiği gibi ekonomik nedenlerle değildir. Bu toprakların bırakılması, esas olarak siyasi baskılar ve özel savaşın uyguladığı bin bir türlü yöntemle sağlanmıştır. Fırat’ın Batısı’ndaki Türk köylerinin Kürt köylerinden olumsuz durumda da olsa boşalmaması bunun en somut kanıtıdır. Bu açıdan Fatma Yıldırım Anamız ve yüz binlerce Kürt özel savaş uygulamalarıyla ülkesinden koparılmıştır.

Daha 1970’li yıllarda tanıdıkları Kürt Özgürlük Hareketi ile gittikleri her yerde ilişkiyi sürdürmüşlerdir. Özgürlük Hareketi bu toplumun dağılmasını engellemiş ve örgütlü toplum hale gelmesinde önemli bir çaba göstermiştir. Fırat’ın Batısı’ndan göç etmiş olan halkımız da özgürlük mücadelesine bulundukları her yerde ellerinden geldiği kadar destek vermiştir. Binlerce genç, özgürlük mücadelesi saflarında şehit düşmüştür.

Fatma Yıldırım Anamız kendisi, çocukları, yeğenleri ve akrabaları özgürlük mücadelesine hep yakın durmuşlardır. Ağır bedelleri göze alarak bu mücadele içinde ısrarla yer almışlardır. Anamızın bu duruşunu bir daha saygı ve minnetle anıyor; kimliği, dili ve kültürüyle onların doğdukları toprakları özgür kılma mücadelesini yükseltme ve özlemlerini gerçekleştirme sözümüzü bir daha yineliyoruz.”