Mardin'in Nusaybin ilçesinde öz yönetim direnişlerinin sürdüğü 26 Mayıs 2016'da gözaltına alındıktan sonra tutuklanan 17'si çocuk 70 kişi hakkında açılan ve daha sonra tefrik edilen Nusaybin Davası’nda duruşmalar devam ediyor. Bugün görülen iki duruşmada tutuklular hakkında yine hapis kararı verildi.

İlk olarak Ankara Sincan Kadın Kapalı Cezaevi’nde tutuklu bulunan Dilber Tanrıkulu’nun duruşması görüldü. Tanrıkulu’nun ve avukatının hazır olduğu duruşma salonunda, Kürtçe savunma yapan Tanrıkulu, “Kürtleri topraklarından atmaya çalışıyorsunuz. Asıl toprak sahipleri yaşanılan toprak üzerinde bulunan halklardır. Kurtuluş Savaşı bile Kürtlerin yardımıyla kazanılmışken, Anadolu’nun kapısı Kürtler sayesinde Türklere açılmışken bugün Kürt toprağından Kürtleri silmeye çalışıyorsunuz. Düşünün ki; evinize bilmediğiniz insanlar giriyor ve bu insanlar zorbalığa başvurarak tank, top ve uçaklarıyla sizi bombalıyor. Sizde meşru olarak özsavunmanızı yaparsınız. Bizlerin üzerine bombalar yağdırıldı. Biz iki kurşun sıktık diye suçlu mu olduk? Bizimki haklı bir direniş ve savunmaydı. Sizden herhangi bir beklentim yok” diye konuştu.

Duruşmaya kısa bir ara veren mahkeme heyeti, aradan sonra Tanrıkulu hakkında kararını açıkladı. Mahkeme Tanrıkulu’na “Ülke bütünlüğünü ve birliğini bozma” iddiası ile ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası, “Kasten öldürmeye teşebbüs” iddiası ile 16 yıl, “Kamu malına zarar verme” suçundan ise 3 yıl ve “Tehlikeli maddeleri izinsiz olarak taşıma” iddiasıyla 7 yıl 6 ay hapis cezası verdi.

Ardından Tekirdağ T Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutuklu bulunan Tufan İlbaş’ın duruşması görüldü. İlbaş ve avukatı duruşmada hazır bulundu. Savunmasını yazılı olarak mahkeme heyetine veren İlbaş, savunmasının mahkeme heyeti tarafından okunup düşünülmesini istedi.

Duruşmada söz alan İlbaş’ın avukatı da, yargılamanın eksik ve hukuksuz olduğunu belirterek, “Bu dava 10 yıl sonra da olsa Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde (AİHM) bozulacak. Ama o zaman iş işten geçmiş olacak. Bunun için bugün tahliye kararının verilmesi gerekiyor” dedi.

Ardından mahkeme İlbaş hakkında kararını açıkladı. Mahkeme İlbaş’a “Ülke bütünlüğünü ve birliğini bozma” iddiası ile ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası, “Kasten öldürmeye teşebbüs” iddiası ile 17 yıl, “Kamu malına zarar verme” suçundan ise 3 yıl ve “Tehlikeli maddeleri izinsiz olarak taşıma” iddiasıyla 7 yıl 6 ay hapis cezası verdi.

Nusaybin Davası'nda daha önce de 26 tutuklu hakkındaki karar açıklanmıştı. Şimdiye kadar tutuklulardan Yasemin Erkol 10 yıl, Özgür Sevim ağırlaştırılmış müebbet ve 25 yıl, İlyas Doğan, Ömer Karataş, Osman Bozkurt, Hamit Acur ve Akar İkbal ağırlaştırılmış müebbet ve 15 yıl, Sadık Tan, Bayram Sevgin, Fırat Dari, Mazlum Yaşa ve Hatip Oyman ağırlaştırılmış müebbet ve 18 yıl, Ercan Dolaşır ağırlaştırılmış müebbet ve 10 yıl, Erkan Benli ağırlaştırılmış müebbet ve 20 yıl 3 ay, Baver Başar ağırlaştırılmış müebbet ve 19 yıl, Mehmet Ziriğ ağırlaştırılmış müebbet ve 17 yıl, Süleyman Göksel Yerdut ise ağırlaştırılmış müebbet ve 15 yıl hapis cezasına çarptırıldı.

Tutuklandıklarında yaşları küçük olan Şükrü Aybek, Heja Alğan, Emre Topçuoğlu, Baran Eman, Çeçan Kilkaya ve Dilan Aslan’a 35’er yıl 10’ar ay hapis cezası verildi. Yine Mardin 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde daha önce yargılanarak, müebbet hapis cezasına çarptırılan Hüseyin Bağ’a 11 yıl, Zehra Kaya’ya 18 yıl, Fatma Aslan’a da 21 yıl 7 ay hapis cezası verildi.

Tutuklulardan Medya Çınar ve Siraç Yüksek, PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecride karşı tutuklu bulundukları cezaevlerinde yaşamlarına son verdiklerinden dolayı haklarında açılan davalar kapatıldı.