Şırnak'ın Silopi ilçesinde sıkıyönetim kuşatması sırasında gözaltına alınan ve polisin toplama kampı olarak kullandığı Yenişehir Mahallesi Kapalı Spor Salonu’nda işkenceye maruz kalan ardından da tutuklanan 24 kişi işkenceci polisler hakkında suç duyurusunda bulundu. Aralarında DİHA muhabiri Nedim Oruç’un da bulunduğu 24 yurttaş tutuldukları Şırnak T Tipi Cezaevi'nden, gördükleri işkenceleri anlattıkları mektuplarını Şırnak İHD Şubesi’ne göndererek, polisler hakkında suç duyurusunda bulunulması taleplerini iletti.
DİHA muhabiri Nedim Oruç, mektubunda, gözaltına alınıp Yenişehir Mahallesi Kapalı Spor Salonu'na götürüldükten sonra herkesin tek sıraya dizilerek Güvenlik Bilgi Taraması'dan (GBT) geçirildiğini söyledi. Yapılan taramadan sonra kendisinin gruptan ayrıldığını belirten Oruç, daha sonra yaşadığı işkenceyi şu sözlerle anlattı: "Polis nüfus cüzdanıma baktıktan sonra oradaki bir grup özel tim ve sivil giyimli polise işaret etti ve onlar bana doğru yürümeye başladılar. Yanıma geldiklerinde hızla kolumu çevirip, başımı eğdikten sonra spor salonundan çıkardılar. Spor salonunun kapısından çıkarılırken kolumu çeviren ve başımı eğen polisler bilinçli bir şekilde kafamı kapıya çarpıp keyifli bir şekilde 'oh' dediler. İnsan muamelesi görmüyorduk. Beni polis aracına götürürken de fiziki saldırıda bulundular, tekme ve yumruklardan nasibimi aldım. Bunların neticesinde özellik göz çevremde morluklar oluştu."
Oruç, işkencenin dozajının emniyette daha da arttığını belirterek, "Burada gördüğüm işkencelerin birkaçını sıralarsak; ördek yürüyüşü, soğuk havada üzerimize soğuk su dökülmesi, 'Türk'ün gücünü göreceksiniz' eşliğinde hakaret, tehdit vb. psikolojik işkenceler. (...) İnsan olarak görülmüyorduk. Bu şekilde işkencelerin yanı sıra bazı belgeler getirip, imzalamamızı istediler. İçeriğine bakmak istediğimde de işkenceye maruz kaldım ve zorla imzalattılar" dedi. Oruç, mahkemeye çıkarılıp tutuklanma kararı verildiğinde de cezaevi yerine emniyete götürülerek tekrar işkence gördüklerini söyledi.
Tutuklananlar arasındaki 5 çocuk babası Kadir Azma ise, gönderdiği mektupta çatışmaların yoğun olduğu dönemde çocuklarını güvenli bir bölgeye taşımaya çalışırken gözaltına alındığını ve daha sonra kendisine işkence yapıldığını söyledi. Azma mektubunda, 5 gün boyunca işkence gördüğünü, hiçbir şekilde tedavi edilmediğini ve yarasına copla vurulduğunu, okuma yazması olmadığı halde ne olduğunu bilmediği bir kağıdı zorla kendisine imzalattırıldığını söyledi. Azma, kendisine yapılan işkence ve hakaretlerin gözaltına alındığı ilk günden cezaevine getirildiği güne kadar devam ettiğini söyledi.
Gözaltındakilere uygulanan işkencelere yönelik İHD Şırnak Şubesi ise Oruç'un mağdur sıfatıyla ifadesinin alınmasını, Silopi Emniyet Müdürlüğü'nün kamera kayıtlarının incelenmesini, gözaltına alınanların doktor raporlarının istenmesi ve işkenceyi uygulayan polislerin ifadelerinin alınmasını ve sorumlular hakkında kamu davasının açılmasını talebiyle Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu.