1 Kasım Dünya Kobanê Günü vesilesiyle yapılan açıklamalarda “Kobanê düştü, düşecek” diyenlerin heveslerinin kursaklarında kaldığı kaydedildi.

DBP: KOBANÊ’DEKİ DEVRİM DÜNYANIN UMUDU OLDU

Dünya Kobanê Günü’ne ilişkin açıklama yapan DBP, Kobanê'deki kadın devriminin bugün dünyanın umudu olduğunu belirtti.

Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Genel Merkezi yaptığı açıklamada Ortadoğu ve Mezopotamya coğrafyalarının uygarlığın ilk doğuş yerleri kabul edildiğinden dolayı, katliamlar ve savaşlardan en çok etkilenen bölgelerin başında geldiğine dikkat çekti. Sömürgeci güçlerin Mezopotamya coğrafyasında daha da zalimleşerek, direnen mazlum halklara karşı katliam gerçekleştirdiği belirtildi. Açıklamada, sömürgeci güçlerin katliamlarına karşı, en görkemli direnişin yine Mezopotamya coğrafyasında ortaya çıktığına vurgu yapıldı.

Son yılların en büyük soykırımının Kuzey-Doğu Suriye’de gerçekleştiği ifade edilen açıklamada, "2012 yılında Kürt, Arap, Süryani ve Türkmen gibi birçok halkın bir araya gelip oluşturduğu özerk yönetim bölgesi olan Rojava’da farklı inançlar, dil ve kültürler bir arada özgür ve eşitçe yaşayarak dünyaya örnek bir model oluşturmaya başlamıştı. Böylesi bir süreçte Ortadoğu’da insana, doğaya, kültür ve inançlara düşman olan IŞİD çeteleri, 2014 yılında Kobanê’ye saldırmışlardı. İnsanlığın beşiği olan bu topraklarda, insanlığı boğmak istemişlerdir" denildi.

Saldırı sonrası bölgedeki hegemonik güçlerin de DAİŞ’e yardımda bulunduğunun altı çizilen açıklamada, "Zulmün arşa çıktığı böylesi bir dönemde, halkların ortak mücadelesi görkemli bir direnişe dönüşmüş. Arin Mirxanların, Paramaz Kızılbaşların bedenleriyle yarattıkları direniş cepheleri zaferi muştulamıştır. Bu direniş halkların ortak cephesini oluşturmuştur. Halkların ortak cephesi burada verdiği mücadele sonucunda 'Kobanê düştü düşecek' diyenlerin hevesini kursağında bırakmış, bir kadın devrimini gerçekleştirmiştir. Bu kadın devrimi ve kazanımları bugün dünyanın umudu olmuştur” ifadesine yer verildi.

TKŞ: KOBANÊ DİRENİŞİ RUHUYLA DEVRİMİMİZİ SAVUNACAĞIZ

Tevgera Komûnîst a Şoreşger (TKŞ) de yaptığı açıklamada şunları belirtti: “2010 yılında Ortadoğu'da faşist diktatörlüklere karşı Arap halk isyanları başladı. Bu ateş 2011 yılında gerici BAAS sistemine karşı isyana dönüştü. Kürt halkımız da artık yok etme siyasetini kabul etmeyip özgürlüğüne giden yolu çizmeye başladı. Artık Rojava topraklarında Kürt halkının ve Kadın Devrimi'nin ışığı parıldıyordu.

Barbar poitik İslamcı çeteler, gerici ve emperyalist devletlerden aldıkları güçle devrim ateşini bastırmak için Rojava Devrimine saldırdılar. Bilindiği gibi DAİŞ, faşist şef Erdoğan'dan aldığı güçle Kobanê'ye yönelmiş ve Kürt halkının özgürlük devrimini boğmak istemişti. Bu hedeflerini de miting alanlarında büyük bir coşkuyla seslendiriyorlardı.

Fakat Kobanê çağın Stalingrad'ına dönüştü ve sokak sokak, ev ev direndi. Kobanê'nin her yeri bir direniş kalesine dönüştü. Arin Mirkan, Sarya Ozgur, Paramaz Kızılbaş gibi savaşçılar ve Kürdistan'ın Komünistleri canfeda bir direnişle mücadele etti.  Bakur Kurdistan halkı da saldırılar karşısında ayağa kalktı ve Kobanê direnişi Rojava sınırlarını aşmaya başladı. Dünyanın her yerinden enternasyonalist savaşçılar yüzünü Kobanê'ye dönüp direnişe katıldı.

Kobanê'de direniş kazandı ve artık DAİŞ ve işbirlikçierinin yenilgi süreci başlamış oldu. Bu süreç Reqa ve Dêrazor'da özgürlük bayrakları dikiline kadar devam etti. Çeteleri eliyle devrimi boğamayan Türk devleti bizatihi kendisi devrime saldırmaya başladı. Efrin, Sere Kanıye ve Gıre Spi'nin işgali bu saldırıların devamıdır. Türk devleti nerede bir Kürt kazanımı varsa oraya saldırmak istiyor. Bütün gücüyle Kürt düşmanlığını sürdürüyor.

Fakat bir şeyi unutuyor. Kürt halkı Ortadoğu halklarıyla birlikte yaşamı inşa etmiştir. Kendi yönetim sistemini kurmuş ve artık halk kendisini korumaktadır. Halklarımız Kobanê direnişinden aldıkları güçle saldırılar karşısında devrimini sonuna kadar koruyacaktır.

Bütün özgürlükçü halklar ve kadınlar 1 Kasım Dünya Kobanê Günü'nde özgürlük, onur ve devrimi korumak için alanlara çıkmalıdır. 21. yüzyılın ilk devrimi olan Rojava Devrimi bütün halkların özgürlüğüne açılan önemli bir kapıdır. Kobanê direnişi ruhuyla devrimimizi sonuna kadar savunalım.”

HDK: KOBANÊ DİRENİŞİ İSYANIN ADIDIR

Yazılı bir açıklama yapan Halkların Demokratik Kongresi (HDK) açıklamasında şunlara dikkat çekti:

Barbar IŞİD çeteleri, tam 6 yıl önce Ortadoğu halkları için umut olmuş Rojava Devrimi’ni çökertmek, devrimci süreci sekteye uğratmak üzere Kobanê’ye saldırdı. Kenti ele geçirmesi halinde ismini “Ayn el İslam” (İslam Pınarı) olarak değiştireceğini ve bayram namazını Kobanê’de kılacağını duyurdu.

IŞİD ve benzeri cihatçı çetelerle işbirliği ayyuka çıkmış AKP iktidarı, IŞİD’le kapı komşusu olmakta bir beis görmüyor, IŞİD’in Kobanê halkını kırıma uğratmasına sessiz kalmayan ve yeni yaşamı savunan binleri polis, asker ve jandarmanın şiddetli müdahaleleriyle karşılıyordu. Dönemin Gaziantep Belediye Başkanı Fatma Şahin, IŞİD sanığı ve ÖSO için dernek kurarak örgütlendiğini polis ifadesinde itiraf eden Bahaa Alden Najeep’le belediyede görüşmeler yapıyordu.

Ancak tüm bunlar direnişi engelleyemedi, 1 Kasım 2014’te Kobanê Direnişi zafere ulaştı. Kobanê; ezilen, dışlanan, sömürülen, ötelenen, baskıya ve zulme uğrayan tüm halkların sahiplendiği, güç aldığı en temel mücadele kaynağı olarak sembolleşti. Ortadoğu’da gerici, faşist, kadın düşmanı IŞİD zihniyetinin zulmüne karşı direniş çığlığı olarak yükseldi ve insanlık tarihindeki onurlu yerini aldı. Emperyalist paylaşımla şekillendirilmiş Ortadoğu'nun inkârcı-asimilasyoncu ulus-devletlerine karşı özyönetimci, halk meclislerine dayanan demokrasi ile eşit ve özgür bir yaşam ihtimalinin olduğunu gösterdi.

Kobanê’nin kazanmasıyla ortaya çıkan irade, AKP’nin Ortadoğu’daki yayılmacı düşlerini suya düşürdü. AKP Genel Başkanı Erdoğan, çözüm sürecini tek taraflı olarak bitirdi ve Kürt halkına yönelik kırım politikasını adım adım uygulamaya koydu. Nusaybin’de, Cizre’de, Sur’da kent ablukaları ve ardından gelişen kayyum atamaları, Kürtlerin tarihine, diline, kültürüne, coğrafyasına dair ne varsa hepsini yağmacı, talancı, IŞİDvari yöntemlerle hedef aldı. Bu uygulamalar, Kürtlerin Kobanê’de olduğu gibi Kuzey Kürdistan’da da kendini yönetme iradesine, toplumsal ve siyasal bir güç haline gelmesine, kendi yönetim modelini oluşturarak ve iradesine sahip çıkarak tarih sahnesinde yerini almasına yönelik geliştirilmiş kapsamlı siyasal ve ideolojik saldırının bir parçasıydı. Medya ve yargı eliyle yaratılan Kürt düşmanlığı üzerinden de Türkiye halklarının yaşananlara razı edilmesi amaçlandı…

Bugün Kobanê Direnişi Ortadoğu halklarının muhtemel geleceğinin teminatı olarak umudun ta kendisi. Bugün Kobanê Direnişi, halkların, emperyalistlerin emellerine ulaşmaları için uyguladıkları zulmün nesnesi değil kendi geleceklerinin öznesi ve yeni yaşamın güvencesi olduğunu söylüyor! Ortadoğu’nun keşmekeşinde, cinsiyet eşitlikçi, özgürlükçü ve demokratik iradelerin hem gericiliğe hem de bölgede yüz yıllardır süren ordu-devletlere karşı kazanabilecek güçte olduğunu haykırıyor.

Şimdi tüm Türkiye ve Kürdistan halklarıyla birlikte Kobanê ruhunun verdiği inanç, ilham ve kararlılıkla emek ve demokrasi güçlerinin birlik ve mücadelesini büyütme zamanı.

Halkların Demokratik Kongresi olarak baskının ve sömürünün her türlüsünden kurtuluş için, özgür ve eşit yeni bir toplumun inşası için verilen mücadelede direnenleri selamlıyor, 1 Kasım Dünya Kobanê ile Dayanışma Günü’nü kutluyoruz.

KONGREYA STAR: KAZANIMLARIMIZA SAHİP ÇIKMALIYIZ

“Kasım Dünya Kobanê ile Dayanışma Günü"ne ilişkin bir açıklama da Kongreya Star Koordinasyonu yaptı. Zafer ve özgürlük için canını feda eden şehitlerin anıldığı açıklamada, “Bu, terör örgütü DAİŞ şahsında karanlık ve vahşi güçlere karşı mücadele tarihinin kazanımlarından biriydi. Kobanê'deki onur direnişinde kahramanlık destanları yazıldı. Bu nedenle tüm dünya halkları ve uluslararası kamuoyu Kobanê'deki direnişi desteklemek için birleşti ve Kobanê direnişin ve barışın sembolü oldu” denildi.

KOBANÊ’YE YÖNELİK TEHDİT DEVAM EDİYOR

Girê Spî, Minbic, Reqa, Tabqa, Dêrazor gibi birçok alanın kurtarılmasında Kobanê direnişinin rol oynadığı belirtilen açıklamada, Kobanê'ye dönük tehdit ve tehlikelerin bugüne kadar da devam ettiğine dikkat çekildi. Türk devletinin 23 Haziran’da 3 Kongreya Star üyesi kadın aktivisti Kobanê’nin Helincê köyünde SİHA’larla hedef aldığı hatırlatılan açıklamada, “Örgütlü kadınları hedef alarak özgür toplumu ve bölgedeki demokratik projeyi yok etmeye çalıştılar. Türk rejimi HDP’li siyasetçilere yönelik gözaltı hamlesi başlattı ve 20’den fazla HDP üyesini Kobanê direnişine destek verme ve eylemlerde yer alma gerekçesiyle tutukladı” ifadelerine yer verildi.

Kongreya Star Koordinasyonu açıklamanın devamında, şunlara dikkat çekti; “Kongreya Star olarak her türlü işgale ve zulme karşı zafer elde edene kadar ve özgürlüğe kavuşuncaya kadar mücadeleye devam etme sözümüzü yineliyoruz. Kobanê’yi tüm saldırı ve tehditlerden korumalı, kazanımlarımıza sahip çıkmalıyız. Kobanê direnişi kadın öncülüğünde tüm insanlığı savunmada büyük bir rol oynadı. Bu nedenle tüm kadın örgütleri, özgürlük ve demokrasi isteyen halklar Kobanê’ye destek vermeli, Rojava’daki demokratik sistemi bozmaya, özgür kadın iradesini kırmaya dönük saldırılara karşı durmalıdır.”