‘Önder Apo tüm halklara umut olacak bir hareket kurdu’

Efrinli Arif Şêxo: “Önder Apo, ezilen tüm halklara umut olacak bir hareket kurdu. Kurdistan’da imkansızlıklardan, zulümden, açlıktan, hapisten ve ölümden başka ne vardı. Tüm bunlara rağmen Önder Apo yoldaşlarıyla birlikte büyük adımlar attı"

Efrin’in Çiyê köyünden olan ve Efrin işgalinden sonra Şehba’da yaşayan Arif Şêxo, PKK’nin kuruluş yıl dönümü vesilesiyle ANF’ye konuştu.


Dünya ve Kurdistan’da yaşanan büyük kriz ve kaos ortamında PKK’nin bir çözüm gücü olarak ortaya çıktığını belirten Arif Şêxo, “PKK tarihi bir hareket olarak ortaya çıktı. 45 yıl boyunca büyük bir mücadele verildi. Ve bu mücadelede yaşamını yitiren tüm şehitlerimizi anıyoruz. Yine Önder Apo, üzerinde yıllardır geliştirilen tecridi de kınıyoruz. Önder Apo, tüm dünyanın yükünü kaldırabilecek, insanlık için mücadele edebilecek ve dünyadaki tüm ezilen halklara umut olacak bir hareketi oluşturdu. Bu anlamda diyoruz PKK klasik bir parti değildir. Öncesinde de çok fazla parti vardı. Hem dünyada, hem Kurdistan’da onlarca parti vardı. Ancak parti sayısı arttıkça, toplumun yaşadığı sorunlar da o kadar arttı ve ağırlaştı. Önder Apo, bu klasik partilerin yaptığını yapmadı. Tarihi ele aldı, insanlığı ele aldı, nereden geldi, ilk ezen ve ezilen ne zaman ortaya çıktı, insan ne yaptı, kadın ne yaptı, erkek ne yaptı, insan nasıl köle oldu, nasıl egemen ve ezen oldu, insanlık hangi aşamalardan geçti? Tüm bunları araştırdı, tahlil etti ve sonuçlar çıkarttı.

Yine Kurdistan’da o kadar isyanlar gelişti. Katliamlar oldu, onlarca parti Kürtler adına ortaya çıktı, ancak partilerin sayısı arttıkça kriz ve kaos derinleşti. İnsanlar kendi özünden ve topraklarından uzaklaştılar. Böyle bir kaos ve karmaşa içinde PKK ortaya çıktı. Önder Apo, 1978’de PKK’yi kurdu. Ancak, şu soruyu sormak lazım PKK neden kuruldu, nasıl ortaya çıktı? Bunun anlamamız için aslında biraz tarihe gitmemiz gerekir. Özellikle 19. ve 20. Yüzyılda ulus devletlerin gelişimiyle toplumlarda daha çok ırkçılık, tek ulus gibi kutuplaşmalar gelişti. Yine Sovyet Rusya’sı kendini alternatif olarak ortaya attı, ancak bir yere kadar gelişim sağlayabildi” diye konuştu.

PKK TEK ULUS ÜZERİNDE KURULAN BİR HAREKET DEĞİL

Konuşmasının devamın da PKK’nin Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan felsefesi ışığında tüm insanlık için mücadele ettiğini belirten Şêxo, konuşmasını şu sözlerle sürdürdü: “Kurdistan’da onlarca isyan oldu. Bu isyanların bazıları din adına, bazıları ulus adına, bazıları aşiretler adına yapıldı ama hiçbiri sonuç alamadı. Tüm bu isyanların sonucu, katliam, göç ve soykırım oldu. 1961’de Barzani ortaya çıktı, ancak onun da sonucu, Enfal ve Halepçeler odu. Kurdistan’da gelişen partilerin tek amacı kendilerine ait bir yer elde etmek ve kendilerini yaşatmaktı. Onların hedeflerinde Kurdistan’ın birliği ve istikrarı bile yer almıyordu. Oysa PKK’nin çıkışı öyle değildi. PKK hiç bir zaman tek ulus üzerinde kurulan bir hareket olmadı. Zaten öyle olsaydı, ilk şehidi Kürt olmayan bir parti olmazdı. Yine Suriye’de PKK’nin ilk şehidi Aziz Ereb’tir. O da Kürt değildir. Önder Apo tüm insanlığı içine alacak tarihi mücadelenin ilk adımını Kurdistan’da attı.

Hiç bir din, devlet ve parti kadına rol vermedi. Sümerlerden bu yana kadının önü hep kesildi. Kadın hep bir sorun olarak görüldü. İşte Önder Apo tüm bunları ele aldı, anlamaya çalıştı, tüm bu sorunlara çözüm bulmaya çalıştı. Kendini tüm bunlara karşı sorumlu gördü. Bu da ancak çok büyük bir gücün ve hareketin üstlenebileceğini anladı. PKK böylesi büyük bir amaç için ortaya çıktı. İlk başta, hatta şimdi bile bazıları PKK’yi klasik bir parti olarak gördü. Ya da kendilerince PKK’nin sadece bir ulus devlet peşinde olduğunu, bir ulus için devlet istediğini düşündüler.  Zaten amaç bu olsaydı hegemon güçler bu kadar PKK’ye ve Önder Apo’ya düşman olmazdı. 1998’den bu yana süre gelen komplo olmazdı. Bu komplo hala devam ediyorsa elbette bunun farklı bir nedeni var. Çünkü Önder Apo var olan sistemi değiştirmek istedi. Var olan sistemin yanlış olduğunu gördü.

Kadın erkek ilişkisinden, insanın doğa ile olan ilişkisine kadar büyük yanlışlıkların olduğunu gördü. Önder Apo bu yanlış giden sistemi çözmek ve çözümler üretmek için büyük emekler ve bedeller verdi. Eğer 24 yıldır tek başına bir hücrede tutuluyorsa sebebi budur. Evet, ağır bedel ödeniyor, çünkü amaç büyük. Önder Apo tüm bunları büyük imkansızlıklar içinde geliştirdi. Kurdistan’da imkansızlıklardan, zulümden, açlıktan, hapisten ve ölümden başka ne vardı. Tüm bunlara rağmen Önder Apo yoldaşlarıyla birlikte büyük adımlar attı.”

VAR OLAN SİSTEM TIKANMIŞ TEK ÇÖZÜM PKK DİR

Var olan sistemlerin tek adam, tek bir aşiret ya da tek bir anlayış üzerine kurulduğunu belirten Şêxo, konuşmasının sonunda şunları ifade etti: “Rojava devrimi, Önder Apo’nun geliştirdiği büyük felsefe ve 45 yıllık mücadelenin sonucu olarak ortaya çıktı. QSD ve MSD Önder Apo’nun felsefesinin ürünüdür. Tüm saldırılara ve ambargoya rağmen büyük bir direniş var. İşte tüm bunlar Önder Apo’nun tarihi adımlarının sonucudur. MSD demokratik ulus projesiyle tüm dünyanın karşısına çıkıyor. Hala hem Suriye’de, hem de Kurdistan’da bir çok parti, oluşum ve güç var. Ama hiçbirinin MSD gibi bir projesi yok. Hepsi kendi çıkarlarının ve koltuk peşine düşmüşler. Barzani ailesi 90’lardan bu yana hakim. Ama kim razı onlardan? Her şeyi kendi hakimiyetine almışlar. Onların korkusundan insanlar bir şey yapamıyor. Suriye’de onlarca parti ortaya çıktı. Suriye yanıyor, her yerde kaos var, onlar çözüm için ne yaptılar. Ne çözüm geliştirdiler? En çok kendini Kürtçü gösterenler ne yaptılar, gittiler Efrin’de Kürtlere karşı savaştılar. Bunların yaptığı tek şey bölgede kaos ve krizi daha da derinleştirmek. Artık dünyada bu zulmün durması gerekir.

Gazze’de çocuklar öldürülüyor, bu çocukların kime ne zararı olmuş, neden öldürülüyor. İran’da bir kadın saçı göründü diye öldürülüyor. Kime ne o kadının saçından? Tüm bunlar neden yaşanıyor? Tüm bunları bir araya getirdiğinde ortaya ne çıkıyor? Var olan sistemin ciddi bir tıkanma yaşadığı ortaya çıkıyor.  Var olan sistemler tek adam, tek bir aşiret ya da tek bir anlayış üzerine kuruluyor. Toplumların ya da insanlığın çıkarı için değil. Bu nedenle eğer bir toplum kendini var edemezse yok olmaya mahkumdur. Her toplumun kendini örgütlemesi, kendi kendini yönetmesi gerekir. Toplum doğa ile bir olmalı. Kadınla, erkekle, çocukla, yaşlıyla birlikte eşit bir şekilde, ilişkilerini ahlaki politik ilkesi üzerinde geliştirmek ve doğayla bütünleşerek yaşaması gerekir. Son olarak şunları belirtmek istiyorum; PKK’nin tehlikeli bir parti olduğunu dile getirenler, ilk şehitlerini araştırsın, eğer bunu doğru çözerlerse, o zaman PKK’nin insanlık için tek çözüm olduğunu anlayacaklar. Yoksa daha yüz yıllarca insanlık, din, mezhep, ırk ve şovenist anlayışlarla zehirlenerek, bu gün yaşananlardan çok daha ağır sonuçlar yaşanacaktır.”