Özgürleşen Kobanê’ye saldırılar durmadı

“1 Kasım Dünya Kobanê Günü, DAİŞ vahşetine karşı verilen direnişin dünyayı DAİŞ tehlikesinden kurtarmasıyla yaratıldı” diyen Kobanê gazisi Newal Egîd Koçer, “İşgal tehdidi sonlanmadı, küresel düzeyde seferberlik ilan edilmeli” dedi.

Seferberlik çağrısına uyarak Botan dağlarından Kobanê’ye geçip DAİŞ’e karşı savaşan Newal Egîd Koçer, 1 Kasım Dünya Kobanê Günü ilan edildiği dönemdeki gibi bugün de saldırılara karşı topyekun karşı duruş sergilemek gerektiğini söyledi. 


Bugün, 1 Kasım 2014’te “Kobanê ve insanlık için küresel seferberlik” çağrısıyla ilan edilen Dünya Kobanê Günü. Kobanê direnişinde en ön saflarda yer alanlardan biri de Newal Egîd Koçer’di. Botan dağlarından 2014’te Kobanê savaşına katılmak için gelen Newal Egîd Koçer, 15 Eylül 2014 gecesi Kobanê’ye ulaştı. 5 ay Kobanê savaşında DAİŞ’e karşı savaştı. Miştenûr Tepesi hamlesinden sonraki gün 20 Ocak 2015’te gırtlağından ve başından ağır bir şekilde yaralandı. Üç ay boyunca yoğun bakımda kalan Newal, 25 Aralık 2015’te Kobanê’ye döndü.  Newal Egîd Koçer, şahit olduğu direnişi, direnişteyken yaralanmasını ANF'ye anlattı ve 1 Kasım Dünya Kobanê Günü’nün önemini değerlendiri. 

BİR SÖZ VERMİŞTİM, YARIM KALMAMALIYDI

Newal, Botan’dan Kobanê’ye gelme süreciyle ilgili şunları söyledi: “Botan’dayken DAİŞ çetesinin Kobanê’ye dönük saldırıları gerçekleştirdiğini duyuyordum, arkadaşlarla tartışıyorduk. Bir halk katlediliyordu, toprağı işgal ediliyordu ve göçe zorlanıyordu. DAİŞ vahşetini bilmek, izlemek, bir şeyler yapamamak dokunuyordu. Bir Kürt olarak özgür dağlara yönümü verdiğimde aileme, halkıma ve özellikle çocuklara bir söz vermiştim. Ne olursa olsun halklar için hakikat yolunda savaşacaktım. Sözümde durmam gerekiyordu. Kobanê’ye doğru yola koyuldum. Kolay bir yolculuk değildi. Kobanê’ye ulaşmadan şehit düşmek de vardı fakat yarım kalmaması gereken bir söz vermiştim. Gaz bombaları, ateşli silahlarla saldıran düşmanın arasından zor da olsa Kobanê’ye ulaşmıştım ama 50 kişilik grubumuz içerisinde iki yurtsever yaralandı. Şu an isimlerini hatırlamıyorum fakat tek bildiğim şey, tek bir mermi bile sıkmamışlardı. Yurtseverlik duygusuyla Kobanê direnişine katılmak, savunmak ve korumak için yola çıkmışlardı.”

50 ARKADAŞINDAN 47’Sİ ŞEHİT

Kobanê’ye 15 Eylül’de saat 02.00’de varan Newal, sonrasını şöyle paylaştı: “Sadece bir gün dinlenmiştik. Aslında o da fazlaydı, çünkü yoğun çatışmalar yaşanıyordu. Kimin hangi cepheye gideceği belli olduktan sonra Qulbe (güney) tarafına geçtim. Daha yerime geçmeden Eylül 2014’te Kobanê’ye gelen amcamın oğlu Halit Kaçar’ın (Memyan Botan) şehit düştüğünü duydum. Epeydir görüşememiştik, Kobanê’de de görüşemedik. Dağlardan şehirlere inmem ne kadar tuhaf gelmiş olsa da, görev gereği kısa bir sürede hem arkadaşlara hem de savaş tarzına alışmıştım. Başımdan darbe aldığım için savaşta neler oldu, neler yaşandı çok hatırlamıyorum; sadece bazı kesitler aklıma geliyor. O da birlikte kaldığımız arkadaşların sayesinde. Şu an birçok arkadaş yaşıyor ama hareketli taburlarda birlikte kaldığımız 50 arkadaştan 47’si şehit düştü.”

MIŞTENÛR’DA AĞIR YARALANDI

Miştenûr’u özgürleştirdiklerinde koskoca bir halka oluşturup şehitler adına uzun süre halay çektiklerini belirten Newal, “Bir yandan buruk bir yandan mutluyduk. İki duyguyu birlikte yaşıyorduk. Miştenûr özgürleşmişti ama DAİŞ’in saldırıları devam ediyordu. Sabotaj, suikast ve sızma taktikleriyle saldırılar gerçekleştiriyorlardı. Miştenûr özgürleşti, doyasıya halayımızı çektik ve bir sonraki gün Miştenûr Tepesi’nin tam zirvesinde bir suikast sonucu gırtlağımdan yaralandım, kafamdan da darbe aldım. Yaralandım ama Miştenûr’un özgürleşmesine şahit oldum. 9 ay tedavi gördükten sonra 25 Aralık 2015’te tekrar Kobanê’ye ulaştım” şeklinde konuştu. 

YPJ ZAFER RUHUNU YAŞATTI

Kobanê direnişinde kadınların rolüne dikkat çeken Newal, şunları ifade etti: “Savaş ve direniş içerisinde Kürt kadını, YPJ kimliğiyle hem savaşı yönlendirerek hem de savaşa doğrudan katılarak dünya halkların dikkatini çekti. Kobanê direnişin, YPJ ve YPG’nin direnişinin kırılacağını düşünenlere heval Arîn Mîrkan ve Rêwan Kobanê, direnişe devam, teslimiyete hayır mesajını verdi. Fedai ve zafer ruhu mesajıydı. Kadınlar direnerek, savaşarak, örgütleyerek zafere ulaştı.” 

KÜRESEL SEFERBERLİK İLAN EDİLMELİ

“1 Kasım Dünya Kobanê Günü, DAİŞ vahşetine karşı verilen direnişin dünyayı DAİŞ tehlikesinden kurtarmasıyla yaratıldı” diyen Newal, bölgeye dönük saldırıların hala devam ettiğine dikkat çekerek, şunları ekledi: “Kuzey-Doğu Suriye toprakları özgürleştirilene kadar büyük bedeller verildi. Halklar katliamdan geçti, birçoğu katliamın eşiğinden döndü. Fiziki bir soykırımın önü alındı ama bölge halkı büyük acılar yaşadı, yaşamaya devam ediyor. Nasıl ki 1 Kasım Dünya Kobanê Günü ilan edildi, bölge halklarına arka çıkıldı, bugün de saldırılara karşı topyekun karşı duruş sergilemek gerekiyor. İşgal tehdidi sonlanmadı, küresel düzeyde seferberlik ilan edilmeli.”