Şehit aileleri Türk devletinin yalanını teşhir etti

Türk devletinin 'toplu mezar' yalanına tepki gösteren şehit aileleri Efrîn'deki işgal saldırılarından dolayı cenazelerini şehitliğe götüremediklerini, şehit savaşçıları ve sivilleri Avrin Hastanesi'nin arkasına gömmek zorunda kaldıklarını belirtti.

Geçtiğimiz günlerde Efrîn'deki Avrin Hastanesi yakınındaki şehitlikte toprağa verilen şehit cenazeleri Türkiye devleti tarafından yerlerinden çıkarılıp, toplu mezara dönüştürülmüş ve yandaş medya tarafından cenazelerin YPG-YPJ tarafından katledilen siviller olduğuna dair yalan haberler yapılmıştı. Avrin hastanesi yakınındaki şehitliğe defnedilen YPG-YPJ'li şehit aileleri Türk devletinin talancı ve katliamcı anlayışını yansıtan bu suçlara tepki gösterdi. Medya Haber'in özel haberinde aileler, mezarlığa şehit savaşçıların ve katledilen sivillerin nasıl gömüldüğünü anlattı.

Avdoyê Tevfîk, Türk devleti ve çeteleri tarafından katledilen babası şehit Tevfik'in cenazesinin mezardan çıkarılan cenazeler arasında olduğunu belirtti. Babasının yaralandıktan sonra Avrin Hastanesi'nde tedavi gördüğünü, şehit düştükten sonra da hastane yakınındaki şehitliğe defnedildiğini söyleyen Avdoyê Tevfîk, "Babam, 13 Şubat'ta Alemdar saldırısında yaralandı. Avrin Hastanesi'nde kalıyordu. 14 Mart'ta şehit düştü. Efrin'in dört bir yanı işgal edilmişti. Efrîn'de 3 şehitlik vardı. Diğer şehitliklere götürme şansımız yoktu. Bu nedenle Avrin Hastanesi'nin hemen yanında toprağa verdik. Babamla birlikte 32 şehidi aynı gün toprağa verdik. Babam Efrîn'de Türk devleti ve çeteleri tarafından şehit edildi" dedi.

‘YAŞADIĞIMIZ SÜRECE ERDOĞAN'A KARŞI ÇIKACAĞIZ’

Türk devletinin saldırılarında yaşamını yitiren şehit Amara'nın annesi, işgal saldırıların başlamasının ardından şehrin 72 uçakla bombalandığını hatırlattı. Türk Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve çetelerin Efrîn'de yaşayan herkesi hedef aldığını söyleyen şehit Amara'nın annesi yaşananları şu sözlerle anlattı: "Mahmûdê katliamında ve diğer katliamlarda yaşamını yitirenlerin tümü bir araya getirildi. Bunların arasında siviller de vardı. Kentte şehitlerimizi gömecek mezarlık kalmamıştı. Biz de şehit savaşçıları ve sivilleri topluca Avrin Hastanesi'nin arkasına gömmek zorunda kaldık. Şehitlerimizi ancak böyle toprağa verebildik. Bu insanlar halkını ve topraklarını korumak için şehit düştüler.

Tüm dünya Türk devletinin Kürtlere yaptığı zulme seyirci kaldı. Erdoğan ve çeteleri Kürt gençleri, kadınları, çocukları, yaşlıları katlettiler. Şimdi cenazelerimize saldırıyorlar, bu vahşeti kabul etmiyoruz. Kürt halkının da hakları var, dünya devletleri Erdoğan'dan bu vahşetini hesabını sormalıdır. Bizler sonuna kadar şehitlerimize ve önderliğimize sahip çıkacağız. Başkan tüm halkların hakkını savunduğu için bugün esir tutuluyor. Erdoğan'ın DAİŞ'ten bir farkı yok. Asıl çete Erdoğan'dır. Çeteleri Efrîn'e yollayan Erdoğan Kürtler yok olsun diyor, biz yok olmayacağız. Yaşadığımız sürece şehitlerimizin izinden gideceğiz ve  Erdoğan'ın zulmüne karşı çıkacağız."