Şehîd Xalid Fecir Hastanesi zorlu koşullarda hizmet veriyor

Halep Sağlık Meclisi Eş Başkanı Dr. Osman Şêx Îsa, Esad rejiminin yıkılmasının ardından hastanelerin uluslararası kuruluşlardan destek aldığını ancak Şehîd Xalid Fecir Hastanesi’ne hiçbir desteğin verilmediğini söyledi.

HALEP SAĞLIK MECLİSİ

Şêxmaqsûd ve Eşrefiyê mahallelerinde süren savaş ve mücadelede toplumun her kesimi; eğitim, sağlık ve diğer tüm alanlarda büyük bir direniş sergiledi. Bu mahallelerdeki direniş hikayelerinden biri de sağlık alanına dair. Ağır savaş koşullarında her şey yıkılmışken, yaralıların ya da hastaların tedavi göreceği bir yer dahi yoktu. Bir zamanlar çocukların hayaller kurduğu ve geleceğe umutla baktığı Yasin Yasin İlkokulu, her gün yaralıların tedavi edildiği ve şehitlerin uğurlandığı bir yere dönüştü. Rojava Devrimi'nin başlangıcından itibaren yıllar boyunca bu okul, az sayıda doktor, hemşire ile tüm saldırılara cevap vermeye çalıştı.

Bombardımanlar altında hizmet veren doktorlardan biri olan Xalid Fecir, Türk devletine bağlı çetelerin saldırıları sonucu şehit düşmüştü. Şehit Xalid Fecir’in yoldaşları, mücadelesini sürdürme sözü vererek Yasin Yasin Hastanesi’ni onun adıyla yaşattı. 2018 yılına kadar bir ambulans noktası olan merkez, aynı yıl Şêxmaqsûd ve Eşrefiyê mahallelerinde Şehîd Xalid Fecir Hastanesi'ne dönüştü.

Halep Sağlık Meclisi Eşbaşkanı Dr. Osman Şêx Îsa, Şêxmaqsûd ve Eşrefiyê mahallelerinin tarihi direnişi ve sağlık meclisinin kuruluş süreci hakkında konuştu.

Şêxmaqsûd mahallesinin bir direniş tarihine sahip olduğunu söyleyen Dr. Osman Şêx Îsa, “Suriye Devrimi'nin başlangıcında kaos ve yıkım ortamında halk mahallelerini örgütleyip öz savunmasını sağladı. Bu direnişin tarihinde sağlık alanı da önemli bir yer tuttu. Şêxmaqsûd, çok kısıtlı imkanlarla tüm yaşam alanlarını yeniden örgütledi. Sağlık alanı da bu koşullarda oluşturuldu. 2012 yılında Şêxmaqsûd’da ilk halk meclisi kuruldu, aynı yıl sağlık meclisi de oluşturuldu. Amaç; Halep’te ve bu iki mahallede devam eden savaş ve kaotik sürece rağmen sağlık alanında faaliyet göstermekti.

O dönemlerde mahalle halkının ihtiyaçlarını karşılayacak bir sağlık merkezi yoktu. Şêxmaqsûd ve Eşrefiyê mahallelerinin ortasında yer alan Yasin Yasin Okulu, şehitlerin uğurlandığı ve halkın tedavi gördüğü bir merkez haline geldi. 2018 yılına kadar en zorlu savaş koşullarında, az sayıdaki sağlık personeliyle ve neredeyse hiçbir imkan olmadan kurulan bu merkez, mahallenin tüm sağlık ihtiyaçlarına cevap oldu. Bu çalışmalar, ellerindeki kısıtlı imkanlarla 2018 yılına kadar sürdü” dedi.

TÜM SAĞLIK İHTİYAÇLARI TÜKENDİ

Dr. Şêx Îsa, o dönem çete saldırılarının ve Baas rejiminin kuşatmasının sağlık çalışmaları önüne engel oluşturduğunu belirtti ve şöyle devam etti: "Şêxmaqsûd ve Eşrefiyê mahalleleri bir direniş tarihine sahiptir. Çeteler, bu mahallelerde halkın iradesini kırmak için her türlü saldırılarını sürdürdüler. Baas rejimi ise uzun yıllar boyunca mahalleyi kuşatma altına aldı. Sağlık alanında çalışan doktor ve personel mahalleye girdiklerinde sorgulamalara tabi tutuluyor, hesap soruluyordu. Yine mahalleye girip yardım etmek isteyen kişiler de Baas rejimi tarafından engelleniyordu. Bu, sadece ilaç ve sağlık ihtiyaçlarına ulaşmada değil her açıdan büyük zorluklara neden oluyordu. Tüm bu baskılar halkın mahallede yaşamını sürdürmesini engellemek içindi. Ancak tüm bu baskılara rağmen, halkta Baas rejiminin tüm planlarını boşa çıkarma iradesi ve kararlılığı vardı. Bu nedenle halk her türlü saldırıya cevap verdi.”

Dr. Osman Şêx Îsa, konuşmasının devamında Şehîd Xalid Fecir Hastanesi'nin yalnızca mahalle halkına değil, dışarıdan gelen insanlara da sağlık hizmeti verdiğini vurguladı ve şunları söyledi: “Yasin Yasin İlkokulu, onarılarak Şehîd Xalid Fecir Hastanesi adını aldı. Kuruluşundan bugüne sadece mahalle halkına değil dışarıdan gelenlere de tedavi imkanı sunmaktadır. Kimlik ya da dil sormaksızın, insan onuruna yakışır şekilde, sadece hastanın ihtiyacı temel alınarak hizmet veriliyor. Baas rejiminin çekilmesiyle her duruma hazır hale geldik. Bu değişimle birlikte önceden sadece Eşrefiyê Mahallesi bizim çalışma alanımızken, rejimden sonra tüm mahalleler çalışma alanımızın içine girdi. Şu anda her iki mahalledeki toplam nüfus, 400-450 bini aşmış durumda.

Özellikle son dönemde Efrîn halkının ikinci kez göç etmesinin yanı sıra birçok Suriyeli de mahallelere yerleşti. Bu durum mahalle üzerindeki baskıyı artırdı. Sağlık alanı da bu baskıdan nasibini aldı. Savaşın başlamasıyla birlikte tüm sağlık ihtiyaçları tükendi, sağlık personeli de bu durumdan etkilendi. İlaç girişleri durduruldu ve bu da ciddi bir kriz yarattı. Özerk Yönetim dışında hiçbir yerden destek verilmedi ve bu durum hala devam ediyor. Rejimin yıkılmasından bu yana devlet hastaneleri uluslararası kuruluşlardan destek alırken, Şehîd Xalid Fecir Hastanesi bu desteklerden hiçbirini almıyor. Bu da uluslararası güçlerin toplumu siyasi çıkarlarının kurbanı haline getirdiğini gösteriyor. Bu nedenle uluslararası toplum ve kuruluşlar, Şêxmaqsûd ve Eşrefiyê mahallelerine adil bir yaklaşım göstermelidir.”