Eyn Îsa'daki pazarlık ve saldırılarda neler yaşanıyor?

İdlib'teki gözlem noktalarını hızlıca boşaltan Türk devleti, Eyn Îsa'ya saldırılarını yoğunlaştırdı. Dün gün boyu yaşanan saldırılar karşısında QSD direnirken, Rusya ile rejimin saldırıları izledi. Bu durum kirli pazarlıklar olduğu şüphesi artıyor.

İşgalci Türk devleti, İdlib'te Suriye rejiminin çemberinde kalan gözlem noktalarından 8'ini tahliye ettikten sonra Kuzey-Doğu Suriye'nin Eyn Îsa kentine yönelik askeri yığınak ve saldırılarını arttırdı.

Rusya, geçtiğimiz günlerde Demokratik Suriye Güçleri'nden (QSD) Eyn Îsa kasabasını Suriye rejimine devredilmesini istemiş ancak Rusya'nın bu talebi reddedilmişti.

ORTAK GÖZLEM NOKTALARI

QSD'nin Rusya'nın talebini reddetmesinden sonra kentte QSD, Rusya ve Suriye rejimi arasında yapılan görüşmeler sonrası ikisi kentin batısı, biri de doğusunda olmak üzere 3 gözlem noktası kurulmuştu.

Rus askeri polisi, QSD güçleri ve Suriye rejimi komutanlarının kaldığı bu gözlem noktalarının kurulmasından sonra Türk devleti ve ona bağlı çete grupları dün sabah saatlerinde Eyn Îsa'ya yönelik kapsamlı bir saldırı başlattı.

SALDIRIDAN ÖNCE YOĞUN DEZENFORMASYON

Gece saatlerinde kente yönelik herhangi bir saldırı olmadığı halde çete hesapları, Türk medyası ve Rusya ile rejim kaynakları Eyn Îsa'nın iki köyünün işgal edildiğini iddia etti.

Saldırıdan önce yoğun bir dezenformasyon ve propagandası başlatılırken, söz konusu dezenformasyon ve propagandanın başının Rusya ve rejime yakın hesapların çekmesi dikkat çekti.

SALDIRI SABAH SAATLERİNDE BAŞLADI

Medya taarruzundan sonra, dün sabaha saat 05.40 sularında Türk devleti destekli çeteler Eyn Îsa'nın doğusundaki Mişerfa ve Celbê köyleri ile batısındaki Seyda köyü ve M4 otobanına yönelik kapsamlı bir saldırı dalgası başlattı.

Çok sayıda çetenin katıldığı saldırılara Türk ordusu da tank, obüs ve havan gibi ağır silahlarla destek verirken, gün boyunca Eyn Îsa semalarında insansız hava aracı (İHA) ve silahlı insansız hava aracı (SİHA) hareketliliği yaşandı.

QSD DİRENİYOR, RUSYA VE REJİM SALDIRILARI İZLİYOR

QSD savaşçılarının işgal saldırılarına karşılık vermesiyle gün boyu Mişerfa, Celbê ve Seyda köyleri ile kırsalında şiddetli çatışmalar yaşandı.

Bölgede gözlem noktaları ve karargahları bulunan Rusya ve Suriye rejim güçleri ise gün boyu yaşanan şiddetli çatışmaları ve sivillerin hedef alınmasını izlemekle yetindi.

İKİ SİVİL ENKAZ ALTINDA

Rus ve rejim güçlerinin herhangi bir karşılık vermediği saldırılarda çok sayıda sivil yaralanırken, Mişerfê köyüne yapılan topçu saldırılarında isimleri öğrenilemeyen iki sivilin ise enkaz altında kaldığı öğrenildi.

EN AZ 10 ÇETE ÖLDÜRÜLDÜ

Gün boyu yaşanan şiddetli çatışmalarda QSD savaşçıları işgalcilerin saldırılarını büyük oranda püskürttü. Londra merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR) yaşanan çatışmalarda en az 10 çetenin öldürüldüğünü duyurdu.

EYN ÎSA'NIN STRATEJİK ÖNEMİ

Kobanê-Reqa, Kobanê-Cizîrê bölgesi ve Minbic-Cizîrê bölgesini birbirine bağlayan stratejik önemdeki bir bölgede bulunan Eyn Îsa kasabasına yönelik saldırılarla eş zamanlı dün akşam saatlerinde Zirgan ile Minbic hattında da askeri hareketlilik vardı.

ZIRGAN'A YIĞINAK, MINBIC'A SALDIRI

İşgalci Türk devleti ve çeteleri, Til Temir'in kuzey-doğusundaki Zirgan kasabasına da askeri sevkiyat yaparken dün gece saatlerinde de Minbic’in kuzey doğusundaki Toxar köyünü topçu saldırıları yaptı.

EMÎNE OMER: RUSYA BASKI YAPIYOR

Saldırılara ilişkin açıklama yapan Demokratik Suriye Meclisi (MSD) Eşbaşkanı Emîne Omer, saldırılarının sorumlusunun Rusya olduğunu belirterek, “Rusya, kenti Şam hükümetine teslim etmek için QSD’ye baskı uyguluyor” ifadelerinde bulundu.

RUS-TÜRK PAZARLIĞI MI?

Eyn Îsa'ya yönelik saldırılar başlamadan hemen önce Suriye hükümeti Ulusal Uzlaşma Komitesi üyesi Omer Rahmûn'un sosyal medya hesabı Twitter üzerinden "Hoşçakal Eyn Îsa" paylaşımı yapması dikkat çekti.

Omer Rahmun, paylaşımının devamında ise Rusya ile Türk devleti Eyn Îsa ile İdlib'in güneyi (Lazkiye'nin kuzeyi) üzerine pazarlıklar olduğu imasında bulundu.

Rusya'nın QSD'ye yönelik Eyn Îsa'yı rejime devretmesi yönündeki baskısı ve Türk devletinin İdlib'teki gözlem noktalarını hızlıca boşaltması soru işaretlerine neden olmuştu.