‘Kobanê davası gibi yüzlerce dava da açsalar bizi yıldıramazlar’

Kobanê Davası’na ilişkin konuşan, Kobanê Kantonu Eşbaşkanı Mustafa İto “Kobanê davası gibi yüzlerce davada açsalar DAİŞ’i bitiren bu direniş gelecekte de Efrîn-Serêkaniyê ve Ezaz gibi TC işgali altındaki bölgelerde amacına ulaşacaktır” dedi.

Kobanê’deki direnişin ortaya çıkışını, tarihle bağlantısını değerlendiren Kobanê Kantonu Eşbaşkanı Mustafa İto ile Kobanê’ye kucak açanlara dönük saldırıları ve Türk adaleti tarafından başlatılan ‘Kobanê davasını’, bu davayı açanların nereden cesaret aldıklarını ve Kobanê davasının sonuçlarının ne olacağını konuştuk.

Kobanê Direnişi nasıl ortaya çıktı? Bu direnişi nasıl görmek lazım ve tarihle bağlantısı nedir?

Kobanê Direnişi’nden bahsederken bu direnişin uzun süredir var olan Kürt halkının direnişine uzandığını belirtmemiz gerek. Kobanê Direnişi Kürt halkının tarihinden kopuk değildir. Çünkü mücadele ve direniş tarih boyunca Kürt halkının ilk konusu olmuştur. Çünkü sürekli kendini soykırımdan, göçten, kaostan ve talandan kurtarmak istemiştir. Kobanê Direnişi de tarihteki direnişin bir devamıdır. Ama yepyeni bir direniştir. Yeni fikir, zihniyet, istek ve amaçla özellikle Rojava Kürdistanı olmak üzere Kürt halkının geleceğini belirleme direnişidir. Kobanê Direnişi bunu gösterdi.

Kobanê Direnişi tüm insanlığın direnişiydi. Çünkü bir teröre karşı verilen direnişti. Bu terör sadece bir ilçe ya da belirli bir coğrafya değildi. Dünyasal bir terördü. DAİŞ tüm dünya terörünün, iktidar ve karanlık güçlerin temsiliyetini yapıyordu. Kobanê Direnişi bu nedenle ortaya çıktı ve bu direniş en üst zirvesine ulaştı. Çünkü özgürlük savaşçıları Kürt halkı Önder Apo’nun fikirleriyle demokratik ulus, demokrasi, adalet ve eşitliğe inanarak direnişini gösterdi. Kobanê Direnişi ile kendini tüm dünyaya ispat etmek istedi. Hiçbir güç bu topraklarda yaratılan fikre karşı duramazdı. Mezopotamya toprakları nasıl uygarlığın öncüsüydü Kobanê Direnişi ile tarihe bunu yine göstermek istedi.

Kürdistan sınırlarını aşan ve Bakurê Kürdistan başta olmak üzere her yerde serhildana evrilen bu süreç nasıl oluştu?

Kürt halkı tarihte ilk kez özgür irade, yeni felsefe ve fikirleriyle hareket etti. O da Önder Apo’nun demokratik ulus fikir ve felsefesinden gelmektedir. Bakurê Kürdistan, Rojhilatê Kürdistan ile Avrupa metropollerinde yaşayan Kürt halkı ve demokratik güçler ayağa kalktığı zaman bunlar Önder Apo’nun fikir ve düşünceleriydi. Önder Apo’nun çağrısı üzerine Bakurê Kürdistan halkımız dalga dalga alanlara akın etti. Çünkü AKP iktidarlığındaki Türk devleti dünya terörünün ortağıydı. Sadece ortağı da değildi kendi sütüyle bu terörü yetiştirip büyütüyordu. Önder Apo ‘Kobanê’ye sahip çıkın’ dediğinde onura, şerefe, özgürlüğe, kültürünüze, varlığınıza sahip çıkın dedi.

Bakurê Kürdistanlı gençlerimiz dalga dalga alanlara aktığında faşist Türk devletinin saldırıları sonucu onlarca genç şehit oldu. Sokaklara çıkıp Kobanê çığlığına ses verenler sivillerdi, ellerinde silah ya da başka bir şey yoktu. Kürt gençleri yapılan bu zulüm ve vahşete, Kürt halkına karşı yapılan ve DAİŞ eliyle tekrarlanmak isteyen bu katliamlara ‘dur bunlar insanlık dışıdır’ dedi. Bunun için Bakurê Kürdistan sokaklarında özgürlük çığlıkları yükseldi. Düşünce ve fikirlerini dile getirmek isteyen gençler, Türk devletinin mermilerinin hedefi oldu. Ancak Bakurê Kürdistan halkımız yorulmadı. Bunun için sürekli olarak ‘Doğru Kobanê halkı ve savaşçıları öncülük yaptı ama en büyük güç ve başarı da tüm Kürdistan halkının payı vardır’ diyoruz. Bu dört parça Kürdistan sınırlarını da aştı. Avrupa sokaklarına da taştı. Avrupa’daki gençler de buraya gelip direnişteki payını üstlendi. Enternasyonal gençler de geldi. Türk hükümeti zorluğa girdiği gibi halkı ölümle ikaz etmeye kalktı. Ancak halkımız yorulmadı. Öldürmelerine, işkencelerine ve tutuklamalarına rağmen yorulmadı. Önder Apo’nun çağrısına sahip çıkmak için dalga dalga sınıra geldi ve telleri aşarak Kobanê’ye geçti.

‘Düştü düşecek’ denilen Kobanê’de zafer durumunun ortaya çıkmasıyla niçin ‘Kobani davası’ adıyla bir süreç başlatıldı ve Kürt halkı ile siyasetçileri tutuklandı? HDP’nin Kobanê’ye kucak açması niçin suç görüldü?

Bugün yaşadıklarımız Kobanê davasının devamıdır. Türk mahkemelerinde yüzlerce sivilin ve siyasetçinin yargılanması ahlaksızlıktır. Ahlaki olarak baksan da ahlaksızlık, hukuki olarak baksan da hukuk dışıdır. Dini olarak baksan da haksızlık vardır. Şimdi HDP ya da Bakurê Kürdistan halkı Kobanê-Rojava’daki kardeş halkına desteğini gösterdiğinde HDP’nin bu duruma öncülük yapması ahlaki bir durumdur. Bu destek ve Kobanê’yi savunma halkın isteğidir. Kürt halkının öncüleri ve siyasetçileri halkla bir olmazsa büyük ve tarihi bir yanlış içerisine girmiş olurlar. Rojava halkının istedikleri aynı zamanda HDP’nin de istekleridir.

Özerk Yönetim hiçbir zaman halklar arasında ayrım yapmadı. Kültürler, dinler, diller ve renkler arasında ayrım yapılmadı. Rojava Kürdistan’da yaşayan tüm halk bileşenleri Demokratik Ulus sisteminde Özerk Yönetimde kendilerini dile getirip ifade edebiliyordu. HDP’nin bir amacı da Bakurê Kürdistan ve Türkiye’de yaşayan tüm halk bileşenlerinin birlikte yaşamasını sağlamaktır. Amaçlar birbirine yakın. Belki Rojava Kürdistan ile Bakurê Kürdistan arasındaki şartlar farklı olabilir her partinin farklı özelliği vardır. Ancak sınırın her iki tarafında yaşayanlarda Kürttür. Bir kardeş buradaysa bir kardeş de sınırın diğer tarafındadır. Bir kardeş saldırılarla karşı karşıya kalırsa hiç benim burada sessiz kalmam gibi bir durum olabilir mi? Dünyada siyasi, toplumsal ve askeri mantık bile bunu kabul etmez.

HDP ve siyasetçileri ahlaki görevleri için ayağa kalkmışlar, onun dışında bir şey yapmamışlar. Ne yapmışlar Kobanê’de göç eden yaşlı, çocuk ve hasta gibi zorluk yaşayan insanlarımıza kucak açmışlar. Onlar için yardım toplamışlar, kalacak yer bulmuşlar, kamp kurmuşlar. Bugün onlara karşı açılan davalarla onlarca yıl hüküm isteniyor. Bunu görüyoruz. HDP’li siyasetçi ve üyeleri tutuklayıp on yıllarca ceza vermek isteyenler demokrasiyi, özgür düşünceyi yüzyıllarca ceza etmek istiyor. Şahıs olarak değil düşünce olarak ceza etmek istiyor. Ona ‘Sen nasıl dünya terörüne karşı savaşırsın’ demek istiyorlar. Bugün yapılanlar ve yürütülen Kobanê davası hukuki bir dava değildir. Dünyanın her yerinde göç edenlere yardım etmen suç değil insani bir durumdur. Aynı kültür, toprak, dine sahip insanlara yardım edilmiş. Sözde ‘İslam’ı dinin temsiliyetini yapıyorum’ diyen AKP, dini siyasi bir araç olarak kullanıyor. Peki sen ne için aynı topraklarda büyüyen bu insanlara saldırıyorsun.

Sizce Türk devleti tüm bunları yapma cesaretini nereden alıyor? ‘Kobani davası’ adlı senaryoları sonuç verecek mi?

Türk devleti gücünü ve kuvvetini özellikle hukuki kuruluşlar olmak üzere uluslararası güçlerin sessizliğinden alıyor. Uluslararası güçler çıkarları için sessizliklerini sürdürüyor. Türk devleti Kürt, Arap, Türkmen, Çerkez vb. halk bileşenlerinin kardeşçe yaşadığı Efrîn’e saldırarak katliamlar yaptı. Bölgedeki kutsal zeytin ağaçlarını kesti, tarihi eserleri talan edip kaçırdı ve dünyanın birçok yerinden getirdiği kişileri Efrîn’e yerleştirdi. Orayı terör yeri yapmak katliam değil mi? Elbette tüm bunları yapan bir devlet Kobanê davasını sürdürür. Dünyanın sessizliği sürdükçe ve dünyasal güçlerin menfaatleri ön planda oldukça Türk devleti daha büyük katliamlar yapar.

Türk devleti sadece bunu Kürtlere karşı yapmıyor. Her bölgeye müdahale ediyor. Suriyeli gençlerin yönünü Libya’ya ve Karabağ’a çevirdi. Türk devletinin bunları kullanmadığı yer kalmadı. Bunun için de faşist Türk mahkemelerince yürütülen Kobanê davası bunlardan yabancı değildir. Ama bunu iyi bilsinler ki Kobanê davası gibi yüzlerce davada açsalar da en son Kobanê’de direnişi nasıl en üst zirveye ulaştı ve direndiyse Baxoz-Reqa-Derazor gibi DAİŞ’in olduğu bölgeleri aydınlattıysa bu direniş gelecekte Efrîn’de Ezaz’da Girê Spî, Serêkaniyê gibi Türk işgali altında olan bölgelerde amacına ulaşacaktır.

‘BAŞARI MÜCADELE EDENLERİN YENİLGİ İSE AKP VE ORTAKLARININ OLACAKTIR’

Çünkü halkların iradesi en büyük iradedir. Ne olursa olsun, menfaat bugün olur yarın olmaz. Kobanê davası tarihin davasıdır. Bugün Bakurê Kürdistan’daki siyasetçilere karşı yapılan yargılama ve ceza demokrasiye isteniyor. Karanlık günleri sürdürmek istiyorlar. Osmanlı hayallerini gerçekleştirmek istiyorlar. Bugün büyük gaflet içerisindeler. Çünkü bugün siyasi, ekonomik, toplumsal durumları eskiye dönmelerine yol vermiyor. Çünkü halkların iradesi davalarını-yollarını tanımışlar. Hiçbir zamanda tereddütsüz o davalarından dönmezler. Yani söylenebilir ki Kobanê Direnişinin sonucu Türk mahkemelerinin suratını tüm dünyaya gösteriyor.

Kobanê Kanton Meclisi yönetimi olarak Kobanê davasına ve yoldaşlarımıza diyoruz ki bütün fikrimiz, aklımız ve düşüncemiz sizlerle. AKP’nin ahlaki, hukuki ve siyasi olmayan bu politikasını protesto ediyoruz. Elbette başarı mücadele edenlerin, direnişçilerin olacaktır. Yenilecek olanlar AKP ve bu davayı yürüten ortakları olacaktır.