YPJ Genel Komutanı Newroz Ehmed, 2020 yılında hem Kuzey ve Doğu Suriye'de yaşanan askeri, siyasi ve toplumsal gelişmelere ilişkin, hem de YPJ gücünün yürütmüş olduğu mücadeleye ve 2021 yılı planlamalarına dair ANF’ye değerlendirmelerde bulundu.

2021 yılına dair umutlarının büyük olduğunu dile getiren Ehmed, "Halkımızın isteği bir an önce toprakları üzerinde özgür iradesiyle yaşamaktır. Elbette önümüzdeki yıl mücadele açısından önemli bir yıldır. Umudumuz başarıyı elde etmektir" diye konuştu.

Newroz Ehmed ile yapılan röportajın ikinci bölümü şöyle:

YPJ olarak özellikle DAİŞ’e karşı direnişte dünya çapında kadın mücadelesinde büyük bir etki yarattınız. Dünyadaki kadın örgütlerinden çok yoğun takip ve ilgi oldu. 2020 yılında mücadeleye dönük bu ilgi ve temas devam etti mi? Ettiyse ne düzeyde gelişti?

Dünyanın her yerine baktığımızda bulunduğumuz bölgeler kadar olmasa da iktidar sistemi kadının şahsında imha, katliam, iradesizleştirmeyi gün geçtikçe arttırıyor. Çünkü 21. yüzyıl kadının yüzyılı olarak örgütlendirildi. Daha fazla kadının kendi rengini vermesini günümüzde birçok alanda görebiliyoruz. Böyle olunca saldırılar da elbette artıyor. Bu nedenle bu bilinci ve gelişimi dünyanın birçok yerinde de görebiliyoruz. Dünyada mücadeleci ve direnişçi olan, örgütlenen veya örgütlenmek isteyen kadınlara ulaşmak için kimi planlamalarımız vardı. Bu durum DAİŞ’e karşı yürüttüğümüz savaş sürecinde daha fazla gelişti. Yine bu yönlü çalışmalarımız devam etti. Dünyanın birçok yerinden ve başka uluslara mensup olan kadınların katılımı halen devam ediyor. YPJ saflarında yerlerini alıyorlar. Bu konuda büyük bir ilgi var. Bunu da yaratılan bir etki ve sonuç olarak söyleyebiliriz.

Bu yıl da bu güçlere ulaşabilmek için bir planlamamız vardı. Fakat gelişen işgal saldırıları, bölgeye yönelik tehditler ve dünyada yaşanan hastalıklar da bu çalışmalarımızı geliştirmemiz önünde engel oldu. Yani her yere ulaşabilme veya bizlerin birebir gitmesi önünde engeller oluştu. Bölgemize gelmek isteyenler de belirttiğimiz nedenlerden ötürü gelemediler. Elbette bu da büyük bir engel teşkil etti. Fakat mesaj ve teknik yoluyla dünyanın bütün kıtalarına ulaşabildik. Elbette bu istenilen düzeyde değildir ve bu konuda daha güçlü bir çalışma yürütmemiz gerekiyor. Çünkü devrimimizin önemli ayaklarından biridir ve Rojava devrimimizi de ilgilendirmektedir.

Demokratik ve özgürlükçü bir devrimin gelişmesi bütün dünya için gereklidir. Görev ve sorumlu olduğumuz alanların başında yer almakta ve daha fazla üstünde durmamız gereken bir çalışmadır. Bu yönlü beklentiler de var ve çok fazla talepler de gelişiyor. Dünyadaki birçok örgüt de bunu dile getiriyor. Birçok yerde kadın kendisini örgütleyip özgürlüğü ve eşitliği için, ulusunu da savunmak için mücadeleye katılınca büyük bir gücü açığa çıkardı. Bunun için de daha fazla örgütlenme, birliktelik sağlanarak güçlü sonuçlar elde edebiliriz. Bizlerde bunun inancındayız ve bu yönlü beklentilerimiz var. Bu konularda çalışmalarımızı sürdüreceğiz.

Geçtiğimiz günlerde farklı basın yayın organlarında küçük yaşta olan kız çocuklarının katılımına ilişkin bir haber çıkmıştı. YPJ komutanlığı olarak bu habere ilişkin değerlendirmeleriniz nelerdir?

Bunları birkaç nedenle değerlendirebiliriz. Birincisi bölgemize yönelik gelişen işgal saldırılarıyla yaşanan göçler, yıllardır bölgede yürüyen savaştan dolayı açığa çıkan sonuçlarla toplum üzerinde büyük tahribatlar oluşturdu. Gerek ekonomik anlamda yaşanan zorlanma ve fakirlik, imkanların kısıtlı olmasından kaynaklı eğitim çalışmalarında yaşanan aksamalar, gerekse de inkar ve imha tehdidinin gelişmesiyle özelde kadın büyük zarar görüyor. En fazla da genç kadınlar bundan zarar görenlerdir. Birçok uygulamaya maruz kalıp küçük yaşta oldukları için kendilerini savunamayan genç kadınları korumak amacıyla bir mücadelemiz elbette var. Sadece YPJ olarak değil diğer kadın hareketi ve örgütleri de buna karşı mücadele yürütüyorlar.

Bu tür uygulama ve istismarlara karşı yürütülen mücadele ile genç kadınların da kendilerini daha çok korumak ve ifade edebilmek ve irade sahibi olmak için YPJ saflarına katılımda görüyorlar. Bir yönünü öyle ele alabiliriz. Elbette talepler var. Fakat YPJ olarak kararlılığımız var. Genç kadınlar küçük yaşta birçok istismara maruz kalabiliyor. Ama bu da YPJ saflarına getirip katmamız için bir gerekçe değildir. Çünkü halen küçük yaşta olmaları, kendilerini tanıma ve bilinç düzeylerinin gelişmesi gerekiyor. Farklı ihtiyaçları var. Bu nedenle kadın örgütleriyle de ilişki içerisindeyiz. Bu konuda başvurular için de özel merkezler oluşturduk. Bu tür talepleri de gerekli alanlara devretmek amacıyla özel bir çalışma yürüttük. Bilindiği üzere birçok alanda bilinçlenmeleri için genç kadınlara özel okul ve akademiler açıldı. Yani mevcut ihtiyaçlarını karşılayabilmesi için küçük yaşta YPJ saflarına başvuranları kadın örgütlerine ve eğitim bakanlıklarına devrediyoruz.

Bu tarzda bir haberin yayınlanmasındaki amaç nedir? Ne yapılmak isteniyor?

Kadına yönelik gelişen saldırıların bir parçası olarak değerlendirebiliriz. Başta işgalci Türk devleti olmak üzere geliştirilen saldırılarla da görülmektedir ki YPJ’nin ve buradaki kadın örgütlerinin açığa çıkardığı sonuçlara tahammül edilmiyor. Özellikle terörist bir örgüt olarak dünyada gösterebilmek için saldırmaya çalışıyor. Bu konuda toplum üzerinde de özel bir savaş yürütülüyor. Bu tür baskı ve yaklaşımlara karşı birçok ailelerin içerisinde bu tür bilgiler dağıtılmaya çalışıldı. Bunun da öncülüğünü Türk devleti yaptı ve özel savaşın bir parçasıydı. Bu konuda kamuoyu oluşturularak halkımız üzerinde baskı uygulanmak istendi. Fakat halkımız bu konuda bilinçli ve bunun farkındadır. Ve bu konularda daha duyarlı yaklaşımlar da gereklidir.

Bu konuda birçok uluslararası kurum ve kuruluşlara küçük yaşta olanları YPJ saflarına katmadığımıza dair irademizi ve kararımızı gösterdik. Hiç kimse de bize böylesi bir kararı almamız için baskı uygulamadı. Kendi irademizle bunun kararını aldık. Çünkü bunun bir gereklilik ve ihtiyaç olduğunu görüyoruz. Küçük yaşta gelip silahlı bir mücadele vermek zorunda değil aksine farklı alanlarda da bunun mücadelesini verebilirler. Bizler bunu destekliyoruz ve bunun içinde mücadelemize devam edeceğiz. Fakat halkımızdan da bu konuda duyarlı olmalarını istiyoruz.

2021 yılına dair planlama ve hedefleriniz nedir?

Elbette ki önemli bir süreçten geçiyoruz. 2020 yılı halkımız açısından çok üzücü sonuçlar ortaya çıkardı. Halkımız zorunlu göçe maruz kaldı. Evinden, toprağından koptu. Kendi toprakları üzerinde göçebe yaşamak zorunda kaldı. Bu çok acı verici bir gerçekliktir. Efrîn, Til Ebyad, Serêkaniyê'de ve yine saldırıların olduğu alanlarda da bu durum yaşanıyor. Bütün alanlarda hala saldırılar ve tehditler daha da artarak devam ediyor.

2020 yılını geride bıraktık ancak mücadelemiz devam ediyor. 2021 yılı mücadelemiz açısından önemli bir yıldır. 2020 yılını değerlendirmemizde sonuçlarını ortaya çıkardık. Bu temelde 2021 yılına hem siyasi hem de askeri anlamda daha fazla kuvvetle, güçlü bir kararlılık ve iradeyle hazırız. Yine toplumumuzun bilincini, örgütlülüğünü ve istemlerini de görüyoruz. Bu açıdan başta işgal edilen alanları özgürleştirmek ve halkımızın kendi topraklarına dönerek özgürce yaşamasını sağlamaktır. Bunun yanında hala devam eden saldırılara karşılık, YPJ gücü olarak bu topraklarımızı ve halkımızı savunmak en temel ve birincil görevimizdir. Bu açıdan önümüzdeki yıl için her anlamda kendini hazırlamak ve gelişmelere cevap olmaktır. Önemli bir düzeye kadar hazırlıklarımızı tamamladık. Eksik kalan yanları da tamamlayarak üzerinde duracağız.

Özerk yönetim açısından şu ana kadar bu topraklarda siyasal, toplumsal alanda ve özellikle de kadınlar açısından ortaya çıkan tecrübe, deneyim ve elde edilen kazanımları korumak da amacımızdır. Rojava devrimiyle ortaya çıkan çözüm modeli başta tüm Suriye olmak üzere Ortadoğu içinde çözüm modelidir. Çünkü en fazla çelişki ve savaşın olduğu saldıranların yaşandığı alanlardır. Bu açıdan bu modeli daha fazla güçlendirerek ve savunarak tüm dünya da örnek bir model haline getirebilelim. Tabi ki kadınların ve gençlerin öncülüğünde gelişmesi gerektiğini belirtiyoruz. Bu nedenle var olan sistemimizi tüm dünyaya mal etmeli, güçlendirmeliyiz. Görüyoruz ki hem 2020 yılı kazanımları açısından, hem de 2021 yılı açısından umudumuz büyüktür. Saldırıların daha yoğunlaşmasıyla daha fazla bilinç ve toplumsal örgütlülük artıyor. Bizim içinde artan saldırılar bizleri daha güçlü kıldı.

Kadın ve gençlerin öncülüğünde de tüm dünya kadınları içinde diyebiliriz ki, bu mücadeleyi daha fazla yükselterek başarıya ulaşmalıyız. Bu yılı Önder Apo, Kürt halkı ve tüm bölge için özgürlüğü sağlayarak bu devrimi tüm dünyaya mal etmeliyiz. Bunun için mücadele edeceğiz. Tüm değerlerimiz ve vermiş olduğumuz bedellerimiz için ve elbette ki minnettarlıkla andığımız bu mücadele uğruna canlarını veren şehitlerimize layık olmak için tüm görev sorumluluklarımızı yerine getireceğiz.