BM İnsan Hakları Konseyi, 44 İnsan Hakları Oturumlarında İdlib özelinde Suriye'de yaşanan insan hakları ihlalleri masaya yatırıldı. Birleşmiş Milletler (BM) Suriye Uluslararası Bağımsız Suriye Araştırma Komisyonu İdlib üzerine hazırlanan 29 sayfalık raporunu oturumlara sunarken, burada söz alan Komisyon Başkanı Paulo Sergio Pinheiro bölgede yaşanan savaş suçlarına dikkat çekti.

‘BÜTÜN KESİMLER SAVAŞ SUÇU İŞLEDİ’

“Milyonlarca sivilin terör örgütü Hayat Tahrir el-Şam(HTŞ) kontrolünde yaşamaya devam ettiği İdlib’te bulunan bütün kesimler geçtiğimiz kış ve ilkbahar mevsiminde savaş suçu işledi” diyen Pinheiro, şöyle devam etti: “İdlib’in güneyine ve Halep batısına yapılan hava saldırıları, sivillere bölgeden kaçmaktan başka bir seçenek bırakmadı. İnsanlığa karşı suç işlenecek şekilde yapılan hava saldırılarından kaynaklı sadece 3 ay içerisinde bir milyon insan yerinden edildi”.

TÜRKİYE DESTEKLİ HTŞ’NİN SAVAŞ SUÇLARI

Türkiye destekli terör örgütü HTŞ’nin savaş suçlarına özellikle vurgu yapan Pinheiro, “Zorunlu bir şekilde yerinden edilmelerden faydalanan terör örgütü HTŞ, aralarında gazetecilerde olmak üzere kendisine muhalif gördüğü kesimleri işkenceden geçirdi veya katletti. Terk edilmiş evleri yağmalayan bu terör örgütü, aynı zamanda bölgede bulunan diğer silahlı gruplarla birlikte kadınlara ve küçük kız çocuklarına yönelik suç işlemeye devam etti” ifadelerini kullandı.

‘EFRÎN VE SERÊKANİYÊ HALKI ACI ÇEKİYOR’

Êfrîn ve Serêkaniyê’de Türk devleti destekli çetelerin işlediği suçlara da dikkat çeken Pinheiro, “Efrîn ve Serêkaniyê bölgesinde yaşayan siviller Suriye Ulusal Ordusu(SMO) elinden ağır bedeller ödüyor ve acı çekmeye devam ediyor” dedi.

‘YAPTIRIMLAR AĞIR ETKİ BIRAKIYOR’

BM Güvenlik Konseyi’nin Suriye dönük yaptırımlarını da hatırlatan Pinheiro, Covid-19 salgını döneminde uygulanmak istenen yaptırımların sivillere üzerinde ağır bir etki bırakacağına vurgu yaptı. Pinheiro şunları belirtti: “İnsani yardım, politikaya göre değil insanların ihtiyacına göre yönlendirilmelidir. Bunun dışındaki uygulamalar utanç verici başarısızlıktır. Bu tür uygulamalar, daha fazla kayba neden olabilir. Suriyeli kadınlar, erkekler, çocuklar salgınla başa çıkmak için yapılacak her türlü yardıma ihtiyaç duyuyorlar. Bu bağlamda, Güvenlik Konseyi’nin yardım geçiş noktalarını genişletmek yerine, sınırlandırma kararının gerekçesi olamaz ve savunulmaz. Bu anlamda Suriye halkının salgınla başa çıkmasını engelleyecek her türlü karardan kaçınılmalıdır.”