Süryani yetkililer: Halklar olarak alternatifsiz değiliz

Türk devletinin işgal tehditleri ve ABD'nin çekilme kararını değerlendiren Kuzey ve Doğu Suriye yönetimi ve askeri güçlerinde yer alan Süryani yetkililer, halkların alternatifsiz olmadığını ve yeni projelerinin olduğunu kaydetti.

Türk devletinin Kuzey ve Doğu Suriye'ye yönelik işgal tehditleri ve ABD Başkanı Donald Trump'ın bölgeden çekilme kararı sonrası Kuzey ve Doğu Suriye halkları Türk devleti ile ABD arasında kirli bir pazarlık yapıldığını belirtiyor. İşgal tehditleri ve ABD'nin çekilme kararına ilişkin ANF'ye konuşan Kuzey ve Doğu Suriye yönetimi ve askeri güçlerinde yer alan Süryani yetkililer, halkların alternatifsiz olmadığını belirtti. Konuya ilişkin Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi Meclisi Eşbaşkanı Siham Qoriye ve Demokratik Suriye Güçleri (QSD) Sözcüsü Kino Gabriyel ajansımıza konuştu.

ABD'nin çekilme kararını kendi kararları olarak değerlendiren Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi Meclisi Eşbaşkanı Siham Qoriye, kararın Türk devletinin işgal tehditleriyle eş zamanlı alınmasının derin şüphelere yol açtığını söyledi. Siham Qoriye, Türk devletinin Kuzey ve Doğu Suriye'ye yönelik tehditlerinin zirve yaptığı bir dönemde Trump'ın çekilme kararı büyük yankı uyandırdı. Bu çekilmenin hedefi nedir ve neden böyle bir dönemde bu karar alındı konusu büyük bir şüphe konusu. Çekilme kararı doğru bir karar da olabilir ama Kuzey ve Doğu Suriye'nin içinde geçtiği hassas süreci ve Türk devletinin tehditleri göz önüne alındığında, bu karar bizi 8 yıl öncesine ve yeniden kanlı sürece götürme potansiyelini çok fazlaca içerisinde barındırıyor dedi.

'FİİLİ BİR ORTAKLIK GELİŞTİ'

ABD'nin Kobanê savaşı sonrası Suriye sahasına indiğini ve QSD ile aralarında fiili bir ortaklığın geliştiğini belirten Siham Qoriye, Siyasi olarak bakıldığında bu kararın olumlu ve olumsuz yanları tabii ki var. Olumlu yanlarına bakacak olursak, bu çekilme kararı belki Suriye'de bulunan diğer güçlerin çekilmesinin ilk adımı olabilir. ABD'yi biz buraya getirmedik. Kobanê savaşı sırasında geldiler. YPG ve QSD'nin direnişi sonrası koalisyon güçleri sahaya indi ve sahada ortak düşmana karşı ortak mücadele verildi. Til Hemis'ten Reqa'ya kadar birçok bölge DAİŞ'ten kurtarıldı ifadelerinde bulundu.

'QSD TARİHİ ROLÜNÜ OYNAMAYA DEVAM EDECEK'

Hiçbir zaman ABD'yi bölgeye davet etmediklerine vurguda bulunan Siham Qoriye, QSD'nin şimdiye kadar Suriye topraklarını DAİŞ'ten ve çetelerden temizlediğini, bu rolünü bundan sonra da oynamaya devam edeceğini kaydetti. Siham Qoriye, Güçlerimiz ne zaman Suriye topraklarının bir parçasını işgalden kurtarsa, Türk devletinin bir tehdidi peşi sıra geliyor. Zaten Cerablûs, Bab, Ezaz ve son olarak da Efrîn'i işgal ettiler. Şimdi bu işgali Qamişlo'ya kadar yaymak istiyorlar. Bizler Kuzey ve Doğu Suriye halkları olarak topraklarımızı savunuyoruz. Bunu ilk günden beri yapıyoruz. Yaparken de hiçbir zaman ABD gelecek, bize yardım edecek, biz birlikte yürüyeceğiz demedik. QSD Suriye topraklarını özgürleştiriyor ve nerede Suriye toprakları işgal altındaysa onun için mücadele eder. Bundan sonra da QSD'nin tarihi rolünü oynayacağına inanıyoruz diye konuştu.

'BM VE BMGK TÜRK DEVLETİNİN SALDIRILARINA KARŞI TEDBİR ALMALI'

ABD'nin bir gün çekileceğini zaten biliyorduk. O yüzden de Suriye krizinin Suriye'nin halkları tarafından çözülebileceğini her zaman dile getirdik ve bunun için mücadele ettik diyen Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi Meclisi Eşbaşkanı Siham Qoriye şunları dile getirdi Suriye krizinin Suriyeli dinamiklerle çözülmesi hedefimizdir. Ama aynı zamanda başta Birleşmiş Milletler ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nde çağrımız Türk devletinin tehditlerine karşı tutum almalarıdır. Çünkü olası bir saldırı çok büyük bir insani krizin yanı sıra, Suriye krizinin çözümüne de büyük darbe vuracaktır.

DAİŞ'E GÜÇ VEREN BİR KARAR

ABD'nin çekilme kararı sonrası DAİŞ'in Hecin ve Dêra Zor'da gerek cepheden, gerekse de uyuyan hücrelerini harekete geçirmeye başladığını söyleyen QSD Sözcüsü Kino Gabriyel ise ABD'nin aldığı kararın DAİŞ'le mücadeleye zarar verdiğini söyledi. Gabriyel, Bu kararın DAİŞ'e karşı mücadeleye etkisi olacaktır. Dêra Zor'da hala DAİŞ'e karşı mücadele devam ediyor. Bu karardan sonra DAİŞ çeteleri Hecîn'de saldırıya geçti. Bu karar QSD savaşçıları ile Koalisyon'un DAİŞ'e karşı sarf ettiği emeğe büyük zarar veren bir karardır dedi.

'YENİ TEHLİKELERE KAPI ARALAR'

Kararın birçok krize ve Suriye'den toprak koparmaya çalışan bazı güçlere kapı araladığını dile getiren Gabriyel, “Yıllardır Suriye topraklarına düşmanlık yapan güçler için de kapı aralanmış oldu. Özellikle Türk devleti gibi buradaki halkların iradesini tanımayan ve düşmanlık yapan güçlere kapı aralayan bir karardır. Fitne odaklarına kapı aralayan bir karardır. Yeni bir senaryo hazırlandı. Diğer koalisyon ülkeleri ne yapacak, hangi güçler öne çıkacak, buranın kazanımları ne olacak, kim buraya göz dikiyor hepsini yeni baştan belirleyen bir senaryodan söz ediyoruz” diye kaydetti.

'ÇÖZÜM PROJELERİNİ TARTIŞIYORUZ'

Şimdiye kadar demokratik ve adil bir Suriye için mücadele ettiklerini vurgulayan QSD Sözcüsü Kino Gabriyel, bu rollerini oynamaya devam edeceklerini belirterek şunları söyledi: “Geleceğin Suriyesi'ni kurmak için projemizi savunmaya devam edeceğiz. Önümüzde, yani hem QSD'nin hem de MSD'nin önünde bunu yapabilecek fırsatlar var. Şimdi şöyle bir tartışma yürütülüyor Sanki bir güç olmadan biz yolumuza devam edemezmişiz gibi. Ama bizim çözüm ve yollarımız var. QSD olarak halklarımızı savunacak ve onların güvenliğini sağlayacak gücümüz ve projemiz var. Farklı planlarımız var ve onları tartışmaya açtık. Bunu yapabilecek gücümüz var.”