Tişrîn Barajı’ndaki direnişi takip eden gazetecilerden Ciwana Cuma, “Teslimiyeti reddeden, zafere odaklanmış bir halk var. ‘Biz ölümden de büyüğüz’ diyen bir ruh sergiliyorlar” dedi.
Gazeteci Ciwana Cuma, Tişrîn Barajı’ndaki halkın saldırılar sonrası yaralıları kaldırıp halaya devam ettiğini belirterek, şunun altını çizdi: “Çekilen halaylar, Türk devletine bir mesajdı; Saldırılara rağmen direnişimiz devam edecek.”
Türk ordusu ve bünyesindeki çetelerin 8 Aralık’tan beri saldırdığı Tişrîn Barajı ve Qereqozax Köprüsü’ndeki QSD'nin direnişine, Kuzey ve Doğu Suriye halkı da 8 Ocak’tan beri Tişrîn Barajı’na kafileler halinde gelip nöbet tutarak katılıyor. Halkın direnişi, devam eden Türk bombardımanı sonucu şimdiye kadar 20’den fazla şehit ve 200’den fazla yaralı verilmesine rağmen devam ediyor. Savaşı ve halkın direnişini Tişrîn Barajı’ndan takip eden gazetecilerden Ciwana Cuma, ANF’ye konuştu.
HERKES BU DİRENİŞİN İÇİNDE
Bir anne ve babanın, bebeğini evde bırakarak direnişe katılmasının ve o direnişte şehit olmasının burada görüldüğünü belirten gazeteci Ciwana Cuma, şunları söyledi: “Bastonla yürüyen 75 yaşındaki bir insan, hasta haliyle Tişrîn Barajı’na gelip suyunu ve enerjisini korumak için nöbet tutuyo. 80 yaşındaki bir anne, işgal saldırıları nedeniyle göç etmek zorunda kalmışken, hasta haliyle baraja doğru yürüyor. Bugün bu topraklarda kimse kimsenin yanında ya da destekçisi olmak için alanlarda değil. 7’den 70’e herkes, bu direnişin içinde yer alıyor ve elinden geleni yapıyor.”
ZAFERE ODAKLANMIŞ HALK
Bir annenin ‘Biz ölümden de büyüğüz’ sözlerini hatırlatan Ciwana Cuma, şöyle devam etti: “Bu söz, bugün barajda halkların direniş ruhunu simgeliyor. İşgalcilerin gerçekleştirdiği katliamlar, halkın azmini daha da arttırdı. Baraja giden konvoylar durmadı; devam ediyor. Her biri, daha buraya ulaşmadan, yolda hedef alınıyor. Bunun kimseyi durdurmadığını görmek, bu direnişin gerçekliğini bir kez daha ortaya koyuyor. Yolda hedef olan konvoylar, yürüyerek baraja ulaşıyor. Teslimiyeti reddeden, zafere odaklanmış bir halkın özünü görüyorum. Halk saldırılar sonrası yaralılarını kaldırıyor halaylarına devam ediyor. Çekilen halaylar, Türk devletine bir mesajdı; Saldırılara rağmen direnişimiz devam edecek halaylarıdır.”
MENÎCE VE BAVÊ TEYAR’IN ŞEHADETİ
Qamişlo’dan 17 Ocak’ta baraja ulaşan iki simge isim Menice Heyder ve Bavê Teyar (Cuma Xelîl), direnişin ruhunu yeniden canlandırdı. Ciwana Cuma, iki şehide ilişkin şunları dile getirdi: “Menice Ana, büyük bir moral ve coşkuyla buraya geldi. Yaşı ilerlemişti ama ruhu gençti. Yüzündeki gülümseme ve içindeki heyecan, etrafındakilere de yansıdı. Bavê Teyar, direnişi artırmak için bir skeç hazırlamıştı. Onu 18 Ocak’ta halklara sunacaktı. Ancak o gün, işgalcilerin gerçekleştirilen saldırıları nedeniyle skecini sergileyemedi. Saldırıların ardından, yaralıları kaldırdıktan sonra halk yeniden bir araya geldi. Halaya durarak direnişlerine devam ederken, işgalcilerin hedefi oldular. O gün, Tişrîn Barajı’ndaki direniş, anaların zılgıtları, halkların halayları ve sloganlarıyla daha da büyüdü. Baraj, Türk devletine asla yar olmayacak, sloganları yankılandı.”
CİHAN VE NAZIM’IN RUHUYLA TAKİP
Tişrîn Barajı’ndaki direnişi takip eden gazetecilerin, işgalci Türk devleti tarafından hedef alınmasına dikkat çeken Ciwana Cuma, bu durumun yen olmadığını belirterek, şöyle konuştu: “İşgalciler, hakikatin gün yüzüne çıkmasını engelleyerek kirli politikalarını ve vahşi saldırılarını gizlemek istiyor. İşgalcilerin gerçekleştirdiği her katliamı belgelerken, Cihan Bilgin ve Nazım Daştan’ın kalemi ve kamerası her zaman sahada yaşatılıyor. Cihan ve Nazım, işgal saldırılarına karşı durarak her anı belgeledi. Onların direniş ruhuyla saldırıları ve direnişi yansıttık. Gazeteci yoldaşlarımızın ve halklarımızın hedef alınması üzücü olabilir ama her yoldaşımız hedef alındıkça onların emeğine, mirasına ve direnişine sahip çıkma kararlılığımız güçleniyor. Bu saldırılar, işgalcilere karşı öfkemizi artırıyor.”
GAZETECİLERE SALDIRIYA KARŞI AÇIKLAMA YETMİYOR
Gazetecilerin haklarını savunan ve koruyan ilgili kurum ve kuruluşların sadece yazılı açıklama yapmalarını eleştiren Ciwana Cuma, şunları ekledi: “Hedef alınan gazeteci yoldaşlarımızdan bazıları yaralandı, bazıları ise şehit düştü. Bu saldırılara karşı yalnızca yazılı açıklama yapmak yeterli değildir. İlgili kurum ve kuruluşların, gazetecilerin haklarını savunuyoruz demesi de yetersiz. Gazetecilerin esas amacı, hakikati tüm çıplaklığıyla duyurmaktır. Bu görev ve sorumluluğumuz, saldırılarla engellenmeye çalışılmaktadır. Dolayısıyla bir açıklama yeterli değil, işgalci saldırganlıktan hesap sorulmalıdır.”
