Yazılı bir açıklama yapan YPJ Genel Komutanlığı, “25 Haziran 2015 yılında Kobanê’de gerçekleştirilen katliamda, şehitler kervanına katılan YPJ-YPG savaşçılarımızı ve halkımızı saygıyla anıyoruz. Yoldaşlarımıza ve halkımıza mücadelelerine sahip çıkma sözünü veriyor, onların anılarına sahip çıkacağımızın ve Rojava devrimini büyütüp koruyacağımızın sözünü veriyoruz” diye belirtti.

Açıklamada devamla şu ifadeler yer aldı:

“Türk işgalci ordusu Rojava devriminin Kadının öncülüğünde elde edilen kazanımlarını hazmetmeyip kadınları hedef almaktadır. Sivil, savaşçı tanımadan birçok katliam gerçekleştirmektedir. 25 Haziran 2015’te İşgalci Türk ordusu ve çeteleri YPJ ve YPG elbiselerini giyerek Kobanê içerisine girmiş katliam gerçekleştirmiştir. Katliama karşı halkına siper olan Mitra, Rojava ve Sorxwin yoldaşlarımız son mermilerine kadar savaşarak kahramanca şehit düşmüşlerdir. Türk ordusunun bu saldırısı; kadın öncülüğünü hazmedememiş, erkek egemen zihniyetinin sonucudur. Arin Mirkan ve Rêvan’ların şahsında gelişen fedai çizgideki savaş tarzı ve korkusuzca düşmanın üzerine gidişleri tarihe altın harflerle yazılmıştır.

Bugün Kürdistan’ın dört parçasında büyük bir saldırı yaşanmaktadır. 24 Temmuz 1923 tarihinde Lozan Antlaşması imzalanırken Kürt halkına başta fiziki kıyımlar olmak üzere her türlü soykırım reva görülmüş bu antlaşmanın sonucunda aynı şekilde Kürdistan parçalanıp, Kürt halkı ve her türlü değeri tamamen yok sayılmıştı. Bugün de Kürt halkının yaşadıkları bundan çok uzak olmamaktadır. Takvimler 21. Yüzyılın 2020 yılını gösterirken bölge halkı hala aynı katliamlarla karşı karşıya kalmaktadır. Şengal de yüzlerce kadının katliamından tutalım, Kuzey Kürdistan’da Sêvê, Pakize, Fatma ve Taybet ana, Rojava da Hevrin Xelef, Akide Ana ve YPJ savaşçısı Amara’nın şehit edilmesi aynı soykırımcı zihniyetin sonucu olarak yaşamaktadır.

25 Haziran 2015 tarihi Kobanê katliamının yıldönümüne iki gün kala 23 Haziran’da yine Kobanê’ye saldırısı özelde de öncü kadınları hedef alması kalleşçedir. Türk İşgalci ordusu, Özgürlük hareketine karşı yenilgisini hazmetmeyip tekrar Rojava’ya saldırması ve bu saldırıda devrimde emek sahibi olan Zehra Berkel, Hebûn Mele Xelil ve Emine Ana’yı hedef alması, bölgede yaşayan halkın özgürlüğe evrilen iradesinin kırma amaçlıdır. Ancak herkes şunu bilmelidir ki bu toprakta büyüyen kadınların ruhu mücadeleyle yoğrulmuştur, bundan dolayı hiçbir saldırı bu ruhu kırmayacak tersine intikam ve direniş duygularını güçlendirecektir. YPJ savaşçılarının temel amacı da bu olmaktadır. Çünkü YPJ kadınların bir intikam ve koruma gücü olarak kuruldu. Ve bu temelde bugün en ön mevzilerde büyük bir direniş göstermektedir.

Türk İşgalci ordusu Kürt halkının yüzlerce şehitten ve acıdan sonra Kürt halkının Rojava’da elde ettiği kazanımları sindirememesinden ve aynı devrimin Kuzey Kürdistan’da gerçekleşmesinden korktuğundan dolayı başta Efrîn olmak üzere Serêkaniyê ve Girê Spî’yi işgal etmiş olması da Türk ordusunun zayıfladığını göstermektedir. Varlığını Kürdistan’da kalıcı kılmaya çalışmakla güçlenme hayalleri kurmaktadır. YPJ savaşçıları olarak bu kara günün intikamını alacağımızı, gelişen ve gelişecek olan her türlü saldırıya karşı cevapsız kalmayacağımız ve şehitlerimizin izinde yürüyeceğimizin sözünü veriyor an intikam anıdır diyoruz. Tekrar bütün devrim şehitlerimizi saygı ve minnetle anıyor anılarına bağlılık sözünü veriyoruz.”