ABD ne yapmak istiyor?

PKK’yi tasfiye, Kürtleri kırımdan geçirme, soykırıma çanak tutma ABD’yi Ortadoğu’da rahatlatmayacaktır. Yeni sorunların sahneye çıkmasına yol açılır ancak. Kürt halkı bu kirli pazarlıklara, kendilerinin feda edilmelerine sonuna kadar direnecektir.

ABD yetkilileri PKK’nin yönetiminde olan üç kişi hakkında para ödülü koymuş. Cemil Bayık, Murat karayılan, Duran Kalkan şimdi başına ödül konan insanlar. Bu insanlar gençlik yıllarından beri Kürdistan halkı için yaşamlarını ortaya koymuşlardır. Kürt halkının özgürlüğü ve demokratik birliği dışında bir arayışları olmamıştır. Şimdi de Kürt halkına saldıranlara karşı durma dışında başka halklara herhangi bir zararları olmamıştır. Halkların birliğini ve demokrasiyi hep savunmuşlardır. Ayrıca ABD’nin güya en çok yoğunlaştığı DAİŞ’e karşı savaşta da öncülük yapmışlardır. PKK ve öncüleri olmasaydı DAİŞ’i kimse durduramıyordu. Suriye ve Irak ordusu çözülüyordu. Musul ve Rakka düşmüştü. Şengal soykırımla karşı karşıya kalmıştı. Şengal’de soykırıma müdahale eden ve DAİŞ’in kırılmasına giden yolu açan da PKK’ydi.

PKK Ortadoğu’da barış ve demokrasiyi savunan yegane güçtür. Milliyetçiliğe ve dini bağnazlığa saplanmamış, halkların demokratik birliğini esas almıştır. Kadının toplumsal yaşama dönmesi, özgürlük ve demokrasinin temel dinamik gücü olması PKK öncülüğünde ve pratiğinde yaşam bulmuştur. Ortadoğu sahasına bakıldığında PKK ve öncüleri batının savunduğu değerlere en yakın hareket olduğu görülecektir. Hal böyleyken, batılı devletlerin destek vermesi gerekirken her fırsatta PKK ve yöneticilerini hedeflemesi demokratik değerlerle, adalet ölçüleriyle açıklanamaz.

Türklerle ne zaman bir pazarlık olsa en fazla masaya sürülen kart Kürt kartı oluyor. ABD Kürtler sayesinde Suriye’de DAİŞ’le savaşabildi. Askerlerini getirip savaş alanına sürmedi. Ciddi ve savaşan yegane gücün Kürtler olduğunu gördükleri için Kürtlerle hareket etmeyi tercih ettiler. Türkiye gibi devletler ise DAİŞ, El Kaide ve uzantılarını destekliyordu. Türkiye ABD’yi sıkıştırdıkça onlar da Kürtleri feda etmekte sakınca görmüyorlar. Bunun en iyi örneği Efrîn’dir. Bir İdlib kadar bile ABD Efrîn’e sahip çıksaydı Türkler saldıramazdı. Anlaştılar ve Efrîn’de yokuz, bizi ilgilendirmez deyip canavarın ağzına attılar.

ABD tavizkar yaklaştıkça Türkiye’yi durduramaz. Kürtlerle Dera Zor’da DAİŞ’le savaşırken Türkiye yine arkadan saldırılara başladı. Her yerde açıkça Fırat’ın doğusuna saldıracağını ilan etti. Avrupa, Rusya, ABD Türkiye’ye neden bunu yapıyorsun, demedi. Onların tavırsız ve sessiz kalmaları tabi ki, Erdoğan gibi faşistleri cesaretlendirir. Suriye’de Kürtler ve kurtardıkları bölgeler Türk devleti tarafından saldırıya uğrarken, işgal tehdidi kapıdayken ABD yine Kürtleri hedefliyor. ABD Kürtlere düşmanlık yaparak, onları Türk ırkçılarına peşkeş çekerek Ortadoğu’da kalıcı hiçbir çözüme gidemez. Şimdi birlikte operasyon yaptığı YPG ve QSD güçleriyle ilişkilerini de sürdüremez. Türkler bunu kabul etmez. Etmiyorlar. Bu güçleri terörist ilan ederek ABD’nin gözünün içinde sokuyorlar.

Rusya Türkiye’yi kışkırtıyor. İran ABD’ye düşman. Bu güçler tabi ki Türkiye’yi Kuzey Suriye ve ABD’ye karşı kışkırtıyorlar. Ancak ABD Kürtleri kurban olarak Türkiye’ye sunarak bu sorunları aşamaz. Kürtler yüzyıldır açık bir inkar ve soykırım kıskacındaki bir halk. ABD ve Rusya arasındaki rekabetin faturasını kaldıracak güçte değillerdir. Ayrıca bunu Kürtlere dayatmak zorbalık ve inkar sistemine tekrar havale etmek anlamına gelir. ABD, PKK’yi terörist ilan ederek, sürekli Türk ırkçılığını destekleyerek sorunu ağırlaştırmaktan başka bir şey yapmış olmuyor. Türkiye karanlık bir zihniyetin takipçisi. Kürtleri tarihten silmek istiyor. Bunun için bölge politikalarını da zehirliyor. Türkiye ağır bir ekonomik bedel de ödüyor. Eğer ABD Türkiye’nin iyiliğini istiyorsa arabulucu olup Türkleri masaya oturtmalı ve Kürt sorununu siyasi yollarla çözme arayışında olmalıydı. PKK yöneticilerinin başına para koyarak sorunun çözümüne herhangi bir katkı sunmuş olmuyor. Tam tersini sorun çıkmaza giriyor ve çelişkileri derinleştirmeye hizmet ediyor.

ABD neden Türkiye’ye bu kadar destek sunuyor? Kürtlerin Türkiye’deki durumunu ABD bilmezden gelemez. On binden fazla Kürt hapishanelerde. Seçimlerle kazandıkları tüm belediyelere Erdoğan faşizmi el koydu. Milletvekilleri hapishanelerde. Şehirler yıkıldı. Dağ taş bombalanıyor. ABD bu kanlı politikalara neden destek veriyor? Neyi çözmek istiyor. Gizli pazarlıklar, faşistleri iktidara taşıma, diktatörleri destekleme Ortadoğu’ya hayır getirmedi. ABD de bugün bunun bedelini ödüyor. Ama hala bu kötü alışkanlıklarından el çekmemiştir. PKK’yi tasfiye, Kürtleri kırımdan geçirme, soykırıma çanak tutma ABD’yi Ortadoğu’da rahatlatmayacaktır. Yeni sorunların ve belaların ağırlaşarak sahneye çıkmasına yol açılır ancak. Kürt halkı bu kirli pazarlıklara, kendilerinin feda edilmelerine sonuna kadar direnecektir. Direnmeleri de doğal haklarıdır ve sonuna kadar meşrudur.

Kaynak: Yeni Özgür Politika