Berlin’deki konferansta yasağa karşı ortak mücadele vurgusu

Almanya’da 25. yılına girecek olan PKK yasağına ilişkin düzenlenen konferansta yasağa karşı mücadele görüşü öne çıktı. Akşam saatlerinde sona eren konferansta yasağın kaldırılması için verilecek mücadeleye her kesimi katma vurgusu yapıldı.

Almanya’nın başkenti Berlin’de “25 yıllık PKK yasağı – 25 yıllık baskı ve Alman dış siyasetinin hizmetinde olan demokrasi” adıyla düzenlenen konferans akşam saatlerine kadar sürdü. Sol Parti’nin genel merkezi olan “Karl-Liebknecht-Haus” binasının salonunda düzenlenen konferans değişik perspektiflerden Alman devletinin Kürtlere yönelik yürüttüğü kriminalize siyaseti ele alındı.

Konferansın akşam saatlerine doğru gerçekleşen bölümü avukat Antonia von der Behrens’in modaretörlüğünde hukukçuların katılımıyla gerçekleşti. Almanya’da “anti-terör yasası” olarak bilinen 129b maddesindeki yargılamalara ilişkin avukat Lukas Theune ve Cumhuriyetçi Avukatlar Derneği Başkanı Dr. Peer Stolle ise YPG/YPJ’nin sembollerine ilişkin uygulanan yasakları anlattı.

İlk söz alan avukat Lukas Theune, hali hazırda 129b yasası gerekçe yapılarak gözaltına alınan 6 kişinin tutuklu yargılandığını hatırlatarak soruşturma ve yargılama sürecinde yaşanan hukuksuzluklara dikkat çekti. Söz konusu maddeden yargılanan kişilerin oturma ve çalışma izni gibi birçok temel hakkının ellerinden alındığını belirten avukat Theune “Müvekillerimiz kapalı camlar arkasında yargılandığı için onlarla görüşme hakkımız da engelleniyor” diye konuştu.

“PKK terör örgütü değildir” kararını veren Belçika’daki mahkemelerden farklı olarak Alman yasalarının oluşturulduğunu belirten Theune, PKK’ye yönelik yargılamaların 129b maddesi kapsamına alınma sürecini anlattı. Almanya’nın Belçika’daki karar gibi bir karar almak istemediğini söyleyen Alman avukat “Çünkü Alman devleti Türkiye sınırları içerisinde mücadele eden PKK’nin Almanya’da da başka isimler adı altında örgütlendiğini düşünüyor” diye konuştu.

Kürt siyasetçilere yönelik yargılamalarda Alman soruşturma ve yargılama ekiplerinin açıkça “Biz Türkiye’den bilgi aldık” demediklerini ifade eden Theune “Davalarda gördük her sabah Alman emniyet müdürlüğünün internet sitelerinde yer alan haberleri Google çeviri üzerinde çevirerek soruşturma için dosya hazırladığını gördük” diye konuştu.

‘DEVLETLERİN ÖZGÜRLÜK MÜCADELELERİNE YAKLAŞIMI DEĞİŞMEZ’

Daha sonra söz alan Cumhuriyetçi Avukatlar Derneği Başkanı Dr. Peer Stolle ise Almanya’nın PKK’ye yönelik yasak ve “terör örgütüdür” yaklaşımının diğer ülkelerden farklı olduğunu belirtti. Almanya’nın dernekler ve gösteriler yasasını gerekçe yaparak Kürtlerin kriminilaze ettiğini söyleyen Alman hukukçu Dr. Stolle, YPG/YPJ’nin DAİŞ’le verdiği mücadeleden sonra Avrupa’da tartışmaların başka bir boyut kazandığını ifade ederek şunları söyledi:

“Alman devleti Kürt hareketi içeresindeki değişimleri görmek istemedi ve yasağı genişletme kararı aldı. Çünkü devletler özgürlük mücadelelere yönelik yaklaşımını kolay kolay değiştirmez. Burada Alman devletinin dış politikadaki çıkarlarını da unutmamak gerekir. Mart 2017’de İçişleri Bakanlığı eyaletlere gönderdiği genelgeyle yasaklı sembollere YPG/YPJ’yi de ekledi. Devlete göre bu yeni semboller de PKK’nin propagandasını yaparak PKK’ye hizmet ediyor.”

ÖZDEMİR ERDOĞAN REJİMİNİN NASIL ÖRGÜTLENDİĞİNİ ANLATTI

Konferansın son oturumu ise Türk istihbaratı MİT’in Almanya’daki faaliyetlerine ilişkindi. Bu bölümde ilk söz alan WDR’in eski editörlerinden Jürgen Hoppe, 1980’li yılların ortasından günümüze kadar MİT’in Almanya’da kurduğu ajan ağını anlattı. Hamburg Eyalet Meclisi’nin Sol Partili üyesi Cansu Özdemir ise Erdoğan rejiminin Almanya’da nasıl örgütlüğüne dair bilgiler verdi.

AKP iktidarının örgütleme ağını Türk konsolosluklarının koordine ettiğini söyleyen Özdemir, birçok kurum ve organizasyonun yanı sıra AKP’nin lobi kuruluşu UETD’nin başta federal hükümet partileri CDU ve SPD olmak üzere Alman siyasi partilerine de sızmaya çalıştığını belirtti. Almanya’daki Selefist grupların örgütlenmesinin de arkasında AKP iktidarı çıktığını hatırlatan son olarak “Osmanen Germania” çetesinin Erdoğan rejimiyle ilişkilerini anlattı.

Konferansta sunumların ardından basına kapalı tartışma bölümü gerçekleşti. Konferansın organizatörleri Azadî Derneği, İnsan Hakları ve Demokrasi İçin Uluslararası Dernek (MAF-DAD), Demokrasi ve İnsan Hakları için Hukukçular Derneği (EJDM/ELDH) ve Roten Hilfe’nin temsilcileri ile konferans katılımcılarının katıldığı bu bölümde yasağa karşı verilecek mücadelenin genişletilmesi gerektiği görüşü öne çıktı. Katılımcılar ve organizatörler Kürt halkına yönelik kriminalize siyasetinin son bulması için başta sivil toplum örgütleri olmak üzere her kesimin bu mücadeleye katılmasını dile getirdiler.