KOMAW: Hep birlikte barışa evet diyelim
Türk devletinin katliamlarına karşı Cumartesi günü eylem düzenleyecek olan KOMAW tarafından yapılan açıklamada, "Hep birlikte barışa evet, savaşa hayır diyelim" denildi.
Türk devletinin katliamlarına karşı Cumartesi günü eylem düzenleyecek olan KOMAW tarafından yapılan açıklamada, "Hep birlikte barışa evet, savaşa hayır diyelim" denildi.
Avrupa Şehit ve Kayıp Aileleri Kurumu (KOMAW) tarafından 28 Eylül Cumartesi günü Düsseldorf'da Türk devletinin katliamcı ve baskıcı politikalarına karşı mitin ve yürüyüş düzenlenecek. Eyleme katılım çağrısında bulunan KOMAW tarafından yapılan açıklamada, Ortadoğu'nun en eski halklarından olan Kürtlerin fiziki ve kültürel soykırımla karşı karşıya olduğu hatırlatıldı.
"Demokrasi ve özgürlükler çağı" diye tabir edilen 21. yüz yılda 50 milyondan daha fazla olan bir halkın tüm dünyanın gözü önünde katliam ve soykırıma maruz kalmasının dünya insanlığı için büyük bir ayıp olduğu vurgulanan KOMAW açıklamasında, "Türk devleti 1984 yılından bugüne kadar sözcülüğün gerçek anlamıyla bir soykırım politikası uygulamaktadır.
Uluslararası kurum ve kuruluşların yapmış oldukları tespitlere göre en az beş bin Kürt köyü yakılıp haritadan kaldırılmış, 20 binden fazla Kürt kanat önderi, aydın, gazeteci ve Türk devletini eleştiren insan öldürülmüş, onlarca kasaba karadan ve havadan bombalanarak harabeye çevrilmiş. En son 2015 yılında başta Sur olmak üzere en az beş Kürdistan ilçesi orada yaşayan insanlarla birlikte; kadın, genç, yaşlı ve çocuk demeden bodrum katlarında diri diri yakılmışlardır" denildi.
ERDOĞAN DÖNEMİNDE YÜZLERCE ÇOCUK ÖLDÜRÜLDÜ
Türk Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın savaş suçu işlediğine dikkat çekilen açıklamada devamla şunlar belirtildi: "Erdoğan başbakan olduktan sonra bugüne kadar toplam 241 çocuk öldürülürken, 450 çocuk ise yaralanmıştır. Bizler Türkiye Cumhuriyeti devleti tarafından katledilen kadınların, gençlerin ve çocukların aileleriyiz. Büyük acılar çektik; köylerimiz ve evlerimiz yakıldı, kasabalarımız harabeye çevrildi, çocuklarımız hunharca katledildi. Ülkemizden, vatanımızdan sürgün edildik; kimimiz Türkiye’ye, kimimiz Avrupa’ya, kimilerimiz de Ortadoğu’nun değişik ülkelerine göç etmek zorunda kaldık…
Türk devleti 2017 yılında Efrîn’i işgal etti. Aylarca havadan ve karadan bombaladı, şehir yerle bir edilirken binlerce sivil insan, kadın ve çocuk öldürüldü. Daha önceki yıllarda Türk devleti tarafından silahlandıran DAİŞ Kobanê’ye saldırdı, şehir tamamen yakılıp yıkıldı, binlerce sivil katledildi. Şengal'de Êzidî Kürt kadınları kaçırılarak pazarlarda köle olarak satıldı ve tecavüze uğradı. Kürtler insanlık düşmanı DAİŞ’e karşı direnerek kazandı. DAİŞ sadece Kürtleri değil, tüm insanlığı katletmek isteyen vahşi bir örgüttür. Bu örgütü besleyen, silahlandıran; Kürtlere, Avrupalılara ve insanlığın kültürel demokratik değerlerine saldırtan Türk devletiydi."
İNSANLIK SUÇLARINA DUR DİYELİM
"Çağrımız tüm insanlığadır. Türk devleti Kürtleri katletmek ve soykırımı tamamlamak için bugün daha fazla silahlanıyor ve daha fazla savaşı tırmandırıyor" denilen açıklamada son olarak şu ifadeler yer aldı: "Erdoğan bugünlerde Kuzey Suriye’de yaşayan Kürtlere saldırma planları yapıyor. Bundan iki yıl önce Efrîn’i işgal etmiş olan Türk devleti, şimdi de diğer şehirleri işgal etmek istiyor ve DAİŞ çetelerine yer açıyor. Rengi, dili ve inancı ne olursa olsun vicdanı olan herkes sesini yükseltmeli, insanlık suçlarına "DUR" demelidir.
Kürtlerin seçimle kazanmış olduğu belediyelere el konuluyor, eşbaşkanları görevden alınıyor, asker ve vali atayarak Kürtlerin elindeki belediyeler gasp ediliyor. Bu haksızlığa hep birlikte "DUR" diyelim. Ortadoğu’da sürdürülen ve her gün biraz daha şiddetlenen "Suriye savaşı" diye adlandırılan soykırım ve işgal savaşına "DUR" diyelim… Hep birlikte faşizme, savaşa, kadın ve çocuk ölümlerine "DUR" diyelim. Hep birlikte "yaşasın halkların kardeşliği", "yaşasın özgürlük", "yaşasın demokrasi" diye haykıralım. Hep birlikte barış için, özgürlük için, kardeşlik için haykıralım!
Cumartesi günü Düsseldorf'da şehit aileleri kurumu organizesi ile şehit aileleri, savaşta yaralanan gaziler ve halkımızın katılımı ile bir miting düzenlenecektir. Amacımız Türk devletinin katliamcı, baskıcı, kirli politikalarını kamuoyuyla paylaşmak ve deşifre etmek. Daha çok sivil toplum örgütleri ve demokrat kesimlerden beklentimiz vardır. Siyasi mesaj vermek yerine, daha çok insani ve demokratik hukuki istemlerimizi duyuracağız."