Kürtler ve dostları AP önünde işgalciliği protesto etti

Türk devletinin Kürdistan’daki işgal saldırıları, Belçika’nın başkenti Brüksel’de Avrupa Parlamentosu önünde protesto edildi.

Belçika Demokratik Kürt Merkezi (NAV-BEL) tarafından organize edilen protesto eylemi Avrupa Parlamentosu (AP) karşısındaki Luxembourg meydanında gerçekleşti.



“Türk işgaline son! Kürdistan’ı savunalım” sloganı altında yapılan eyleme, Fransa, Almanya, Hollanda ve Belçika’dan katılımlar oldu. “Hepimiz PKK’liyiz” sloganının dikkat çektiği eylemde birçok Avrupa parlamenteri de katılarak konuşma yaptı.

Bunlar arasında AP Kürt-Dostluk Grubu sözcülerinden Parlamenter François Alfonsi, Kürt halkı ile dayanışma mesajı verdi. İspanya’dan Antikapitalist Partili Avrupa Parlamentosu üyesi Miguel Urban, “Partimizin Kürt halkı ile dayanışmasını ifade ediyorum” dedi. Urban, Türk devletinin Kürdistan’daki saldırılarına karşı olduklarını vurgularken, “Avrupa Parlamentosu’nun Türk devletinin saldırıları karşısındaki sessizliği kabul edilemez” dedi.

“Artık yeter” diyen Urban, Avrupa Birliği’ni sorunun değil, çözümün tarafı olmaya çağırdı.

Danimarka’dan Sol Grup üyesi ve Kürt Dostluk Grubu eşsözcülerinden Nikolaj Villumsen de eylemde konuşarak, Kürtlerle dayanışmasını bir kez daha vurguladı.

Ziyaret edenler arasında Katalonya Bölgesi’nin sürgündeki eski başkanı Charles Puigdemont, Katalonya Eski Bakanı Toni Comin ve Alman Sol Parti’den Cornelia Ernst yer aldı.

NAV-BEL Eşbaşkanı Davut Keskin, “Biz savaşın değil barışın tarafıyız. Kürtler barış yanlısıdır. Tüm saldırılara hep barışı geliştirerek yanıt vereceğiz” mesajını verdi.

'HALK AYAKTA OLURSA BAŞARIRIZ'

PJAK Eşbaşkanı Siyamend Muini, “Halkın ayakta olması, teslim olmaması önemlidir. Başarıyı bu getirir” vurgusunda bulundu. Muini, “Kürdistan önemli bir aşamadan geçiyor. Bu nedenle ayakta kalmak, teslim olmamak gerekiyor. Her yerden saldırılar var, direnişle kırılacak” diye ekledi.

HDP eski Eş Genel Başkan Yardımcısı Filiz Koçali, AP’ye seslenerek, “Ya bizim yanımızda ya da AKP-MHP faşizminin yanında olacaksınız” dedi.  Koçali, AKP-MHP faşizminin açık bir şekilde DAİŞ’in yanında durduğunu, Kürtlerin ise DAİŞ’i yok etmeye yeminli olduğunu söyledi.

Belçika Barış Hareketi’nden Andi Fermot, eylemcilere “Apo”, “Öcalan” sloganlarını attırarak, Türk devletinin işlediği savaş ve insanlığa karşı suçlara dikkat çekti. Şengal’de hastanenin bombalandığını belirten Fermot, “Hastane bombalamak insanlığa karşı suçtur” dedi.  Türk devletinin Kuzey ve Güney Kürdistan ile Rojava’yı bombaladığını ifade eden Fermot, sivillerin hedef alındığını ve Kürtlere karşı soykırım suçu işlendiğini kaydetti. Fermot, Avrupa’nın Türk devleti ve Erdoğan’ın işlediği suçlara sessiz kalamayacağını söyledi.

KCDK-E Eşbaşkanı Yüksel Koç, Kürtlerin artık tüm dünyada umut kaynağı olduğunu belirtti. Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerindeki tecridi de hatırlatan Koç, Abdullah Öcalan’ın mücadelesi ve çözüm projeleri ile Kürt halkının geleceğini güvenceye aldığını söyledi. Koç, “Herkes Kürt sorunu ve Ortadoğu’daki krizlerin çözümünün Önder Apo’nun özgürlüğü ile mümkün olduğunu biliyor” dedi. Koç, herkesi gündüz-gece ve her alanda Kürt Halk Önderi’nin özgürlüğü için çalışmaya çağırdı.

Türk devletinin saldırıları karşısında Avrupa Parlamentosu, Avrupa Konseyi ve uluslararası diğer kurumların sessizliğinin katliamlara suç ortaklığı anlamına geldiğini belirten Koç, “Her zamandan daha fazla Önder Apo’nun özgürlüğü, Kürdistan’a statü için çalışılmalı” dedi.

'ABDULLAH ÖCALAN ÖZGÜR OLMADAN DEMOKRASİ DE OLMAZ'

TJK-E adına Elif Sarıca, Kürdistan’ın dört parçasının saldırı altında olduğunu, kadınların sistematik bir şekilde faşizme maruz kaldığını belirtti. Kürt kadınlarının özgürlük, demokrasi ve ekoloji için mücadele ettiğini vurgulayan Sarıca, Türk devletinin özellikle barış, demokrasi ve adaletin düşmanı olduğunu ifade etti. Sarıca konuşmasında Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan özgür olmadan, demokrasi ve özgürlüğün gelişmeyeceğinin altını çizdi.

Eyleme katılarak bir konuşma yapan Kongra Star’dan Asya Abdullah, barış ve özgürlük için kendilerini feda edenleri anarak, Abdullah Öcalan üzerindeki tecride dikkat çekti ve bu tecridin insanlık için utanç verici olduğunu belirtti.

Asya Abdullah, “Kim barışçıl bir çözüm istiyorsa, Kürt halkının önderi, projesi, görüşleri esas alınmalı. Tecrit kalkmalı” dedi.

Türk devletinin Kürdistan’da soykırım yaptığını belirten Abdullah, “Bunun DAİŞ’in yaptığından farkı yok” vurgusunda bulundu.

Türk devletinin yaptıklarının insanlığa karşı suç ve savaş suçu teşkil ettiğini belirten Asya Abdullah, Türk devletinin bu gücünü de uluslararası kurumlar ve güçlerin sessizliğinden aldığını dile getirdi. Abdullah, uluslararası toplumu ve tüm barış yanlılarını “seslerini yükseltmeye” çağırdı.