İran Atom Enerjisi Kurumu Başkanı Muhammed Eslami, “120 kg'ı geçtik. Bizde bu sayının fazlası var. Halkımız çok iyi biliyor ki onlar (Batılılar) bize Tahran reaktöründe kullanmak üzere yüzde 20 oranında zenginleştirilmiş yakıt vermeleri gerekiyordu, ama vermediler” dedi.

Devlet televizyonunda konuşan Eslami, “Meslektaşlarımız üretmeseydi, doğal olarak Tahran reaktörü için yakıt eksikliği sorunumuz olacaktı” diye ekledi.

Ağustos ayının sonundaki tahminlere göre, Tahran zenginleştirilmiş uranyum stokunu yüzde 20 zenginleştirme ile 84,3 kg'a çıkarmıştı. Bu da teorik olarak özellikle bazı kanserlerin teşhisinde kullanılan tıbbi izotoplar üretmesine izin veren bir seviyeydi.

Nisan ayında ise İslam devleti eşi görülmemiş yüzde 60 eşiğini geçerken, 10 kg uranyum üretti. Böylece atom bombası üretimi için gerekli yüzde 90 oranındaki zenginleştirmeye yaklaştı.

Bir tarafta İran, diğer tarafta ABD, Birleşik Krallık, Rusya, Çin, Fransa ve Almanya tarafından 2015’te Viyana’da imzalanan nükleer anlaşma, İran’ın nükleer programının sıkı bir şekilde BM denetimime alınmasına karşılık uluslararası yaptırımların kaldırılmasını öngörüyordu. Ancak ABD, Donald Trump yönetimi altında 2018’de anlaşmadan tek taraflı olarak çekilerek yaptırımlara geri döndü. Tahran da taahhütlerini kademeli olarak askıya aldı.

2015 nükleer anlaşması, İran tarafından üretilen uranyum zenginleştirme derecesini yüzde 3,67 olarak sınırlıyor.