Cezayir’de iktidar virüsle toplumsal hareketi bitirmek istiyor

Cezayir’de rejimin tamamen değişmesi talebiyle kesintisiz süren eylemler, Covid-19 salgını nedeniyle kesintiye uğradı. İktidar virüsü kullanarak tepkiyi tamamen bastırmak istiyor.

Abdulaziz Buteflika rejimini düşüren halk hareketi, her hafta düzenli bir şekilde sokaklara çıkmaya devam etti. Ancak Mart ortasında koronavirüs salgını nedeniyle eylemler kesintiye uğradı. Baskılar ise durmadı. Muhalifler, gazeteciler, bağımsız medya ve internet kullanıcıları hedef alınmaya devam ediyor.

İFADE ÖZGÜRLÜĞÜNÜ KISITLAYAN YASA

Salgın sırasında, internet üzerinde “yalan bilgiler” ve “nefret söylemlerinin” yayılması gerekçe gösterilerek, alelacele bir yasa çıkarıldı. Muhalifler, bu yasanın ifade özgürlüğünü bastırmaya yönelik bir girişim olmasından endişe ediyor.

AFP’nin haberine göre Fransızca dilli Oran gazetesi köşe yazarlarından Akram Belkaid, 1970’li yıllarda tüm Cezayirli kadın ve erkeklere “çenelerini kapatması” dayatılan düzenin gerişi dönüşü olduğunu belirtiyor.

Belkaid, hükümetin salgın sonrasında toplumsal hareketin yeniden ortaya çıkmasını engellemeye çalıştığına dikkat çekti.

KÜSTAH BİR ŞANSTAN FAYDALANIYORLAR

Magreb uzmanı tarihçi Karima Direche, “Pandemi, küstah bir şanstan faydalanan mevcut iktidar için kutsanmış bir ekmektir. Evde kalma süreci, polis ve adli baskıya yardım ediyor” dedi.

Cezayir’in tüm kentlerinde tanınan ve tanınmayan onlarca kişinin gözaltına alınmasını bu şekilde izah eden tarihçi, “Tutuklamalar ve yargılamalar, bir kez daha adli erkin tamamen yürütmeye devredildiğini kanıtlıyor” diye ekledi.

Salgına rağmen Pazar günü Kabiliye bölgesindeki Tizi-Ouzou’da yüzlerce kişi sokaklara çıkarak, polisin beş aktivist genci ifadeye çağırmasına tepki gösterdi.

HEPSİ DEFOLSUN!

Toplumsal hareket Hirak, 56 hafta boyunca yolsuzluğa, adam kayırmaya ve askeri devlete karşı çıkarken, 1962’deki bağımsızlıktan bu yana yürürlükte olan sistemin tamamen değişmesini istiyor. Her ne kadar 20 yıllık Abdulaziz Buteflika’nın iktidarda düşürülmesi sağlansa da sistem halen yerinde duruyor. Lidersiz bir hareket olan Hirak’ın temel sloganı “Hepsi defolsun” olarak öne çıktı.

Toplumsal tepki ve siyasi kriz koşullarında Aralık 2019’da Cumhurbaşkanlığı’na Abdulmecid Tebbun seçildi. Seçmenlerin yüzde 60’ı sandık başına gitmedi. Tebbun, “gerçek demokrasi ancak, adaleti ve ulusal uyumu ile güçlü bir devlet çerçevesinde kurulabilir” diyor. Tebbun, yabancı örgütlerle lehine çalışmakla suçladığı internet sitelerine karşı sansür tedbirlerini de “ulusal egemenlikle” gerekçelendiriyor.

HİRAK’I ATOMİZE ETME ÇABASI

Direche, Tebbun ve hiç olmadığı kadar varlık gösteren ordunun karşısındaki muhalefetin ise zayıflamış ve bölünmüş olduğunu düşünüyor.

İsviçreli Le Temps gazetesine bir mülakat veren Cezayirli yazar Kamel Daoud, “Kendimizi rejimin alan kazandığı, pandemi ile, kendisine alternatif, güven verici ve çözümlenebilir bir vizyonun olmayışı ile pekiştiği bir durumda buluyoruz” diye belirtti.

Araştırmacı Asma Mechakra, “Kuşkusuz, sağlık krizi ve evde kalma uygulamasından faydalanarak, Hirak’ı atomize etme niyeti var. Ama rejim Hirak’ın her şeyden önce fikir olduğunu göremiyor. Fikirler ise ölmez” diyor. Mechackra, “Belki bizi kuşağımız değişimi görmeyecek ama yeni bir Cezayir’in açılacağı toprağı bırakmış olacağız” diye ekliyor.