Yazılı bir açıklama yapan KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı, “Bundan 95 yıl önce Kürt inkarcılığını ve soykırımını devlet politikası haline getiren Türk devleti Şeyh Sait ve 47 arkadaşını Kürt halkının özgürlük istemlerini sindirmek için idam etmiştir. İdam sehpasında büyük bir gururla özgür Kürdistan özlemini haykıran bu değerli Kürt önderlerini minnet ve saygıyla anıyoruz. Onların Özgür Kürdistan özlemleri mutlaka gerçekleşecek, Amed Dağkapı’da özgürlük anıtları dikilecektir” diye belirtti.

Açıklamada devamla şu ifadeler yer aldı:

“Şeyh Sait ve arkadaşlarının idam edilmelerinden bugüne Kürtler üzerinde soykırım saldırısı yürütülmektedir. Kürdü soykırıma uğratmakta o kadar pervasızlardır ki, ne Şeyh Sait ve arkadaşlarının, ne de Pir Seyit Rıza ve arkadaşlarının mezar yeri vardır. Kürtlüğün tüm izini ortadan kaldırmak isteyenlerin Kürdistan’ın özgürlüğü için mücadele edenlerin bir mezar yeri olmasına bile tahammülleri yoktur. Nitekim şimdi de aynı anlayışla gerilla mezarlarına sürekli saldırı yapmaktadırlar.

Şeyh Sait ve arkadaşlarının idam edilmelerinin nedeni Özgür Kürdistan istemeleridir. Zaten idama gidenlerin tutumu bu özlemlerinin idam sehpasında haykırılmasıdır. İdam sehpasında Kürt düşmanlığına olan öfkelerini de dile getirmişlerdir. İdam sehpalarındaki sözleri büyük Kürt yurtseverliğinin tüm duygularının dışa vurumu olmuştur. Başta gençler olmak üzere tüm Kürt halkı kendilerine mesaj ve miras olan bu sözleri öğrenmelidir. Bu şehitlere saygının gereklerinden biri de bu sözleri öğrenmektir; bu sözleri öğrendikten sonra da gereklerini yerine getirmektir. Onlar evlatları ve torunlarından Kürt düşmanlarından intikamlarını almalarını ve Kürdistan’ı özgürleştirmelerini istemişlerdir.

İdam sehpasında onurluca son nefesini verenlerin torunları onlarca yıldır Kürdistan'ın tüm dağlarında, ovalarında, köylerinde, kasabalarında ve şehirlerinde Kürt halkının özgürlük mücadelesini vermektedir. Onların verdiği emekler, yurtsever duyguları ve özgürlük tutkuları boşuna gitmemiştir. Onlar duruşlarıyla Kürdün özgür tutkusunun sürmesini sağlamış ve büyük özgürlük mücadelesinin gelişmesinde rollerini oynamışlardır.

Şeyh Sait ve arkadaşlarını idam edenler, Kürt halkının özgürlük özlemlerini ortadan kaldırmak isteyenler çağdaş Kürt mücadelesinin önderi Rebêr Apo hakkında aynı gün idamı kararlaştırarak, soykırımcı sömürgeciliğe isyanın sonunun sadece idam olduğu mesajını vererek Kürt halkının özgürlük mücadelesini boğmak istemişlerdir. Tüm Kürt direniş önderlerini idam ettirerek Kürtlerin özgürlük özlemlerine son vermek isteyenler aynı yöntemi PKK öncülüğündeki Kürt halkının özgürlük mücadelesine de uygulamak istemişlerdir. Böylece yüz yıllık devlet tarihinin tümüyle ne olduğunu ortaya koymuşlardır.

Rebêr Apo’ya Şeyh Sait ve arkadaşlarının idam edildiği gün idam kararı verilmesi Türk devletinin Kürde nasıl baktığının tüm çıplaklığıyla gözler önüne serilmesidir. Türk devletinin Kürde yaklaşımını sadece bu gerçekliğe bakarak anlamak mümkündür. Bu devlet siyasi görüşü ne olursa olsun tüm Kürtlerin düşmanıdır. Sadece o gün direnen ve dinamik güç hangisiyse öncelikle onu hedeflemektedir. Kürdistan tarihi bunun bilincini veren örneklerle ve kanıtlarla doludur. Bugün de benzer politikalar yürütülmektedir.

Şeyh Sait ve arkadaşlarına, Pir Seyit Rıza ve arkadaşlarına, tüm Kürdistan şehitlerine bağlılık bugün Kürt düşmanlığında öncü olan, Türk devletine karşı mücadele eden özgürlük mücadelemiz etrafında kenetlenmeyi gerektirmektedir. Özgürlük Hareketimiz onların idam sehpasında son nefeslerini vermeden önce haykırdıkları özlemleri gerçekleştirme mücadelesi vermektedir.

Şehadetlerinin yıl dönümünde Şeyh Sait ve arkadaşlarına vereceğimiz söz, özgür ve demokratik Kürdistan’ı gerçekleştirmek olacaktır. Bugün AKP-MHP-Ergenekon şahsında soykırımcı sömürgeciliğe karşı verdiğimiz mücadele bu Kürt düşmanlarını yenilgiye uğratacak, Özgür Kürdistan, Demokratik Türkiye ve Demokratik Ortadoğu’yu gerçekleştirecektir.”