Trilyonlarca dolarlık kara para aklama işlemi yapılmış

Uluslararası Araştırmacı Gazeteciler Konsorsiyumu (ICIJ) tarafından incelenen gizli belgelerde aralarında Deutsche Bank’ın da olduğu çok sayıda finans kuruluşunun trilyonlarca dolarlık kara para aklamaya aracı olduğunu gösteriyor.

ICIJ bünyesinde 88 ülkeden 110 medya kuruluşunun katıldığı ve ABD Hazinesi'ne bağlı istihbarat birimi olan Mali Suçları Uygulama Ağı'na (FinCEN) sunulan gizli banka raporlarına ve onlarca röportaja dayanan araştırma ‘FinCEN-Files’ adıyla duyuruldu. Araştırmada elde edilen belgelere göre, kara para aklayıcılar, uyuşturucu kartelleri ve yolsuz siyasetçiler rahatlıkla uluslararası finans piyasalarına rahatlıkla erişebiliyor.

EN BAŞTA DEUTSCHE BANK VAR

ICIJ araştırmasıyla ortaya çıkarılan FinCEN-Files belgelerine göre, çok sayıda uluslararası banka ve finans kuruluşu kara para aklanmasına aracılık ederken, şaibeli transferleri yetkili makamlara iletme zorunluluğunu ihlal ettiler. Bunlar arasında ilk sırada Almanya’dan Deutsche Bank gelirken, JP Morgan veya HSBC gibi kuruluşların da adı geçiyor.

Bu kuruluşların daha önce Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Hazine Bakanlığı tarafından yeterli önlemleri almadıkları gerekçesiyle para cezalarına çarptırıldıkları dönemde dahi kara para aklamaya karşı önlemleri devreye koymadıkları ortaya çıktı.

SAR SİSTEMİNİ DEVREYE KOYMADILAR

Trilyonlarca dolarlık kara para aklama işleminin ortaya çıkarıldığı FinCEN-Files belgelerine göre, bankalar yeni müşterilerinin kara para aklamaya karşı mücadele için kabul ettikleri standartlarını dahi dikkate almadılar. Almanya’da derhal, ABD’de ise en geç 30 gün içinde bir şirketin hesaplarının veya şaibeli mali işlemlerinin yetkililere bildirilmesi gerekiyor. 'Şüpheli Eylem Bildirimi’ (SAR) olarak adlandırılan bu bildirimler zorunlu.

Ancak kimi bankaların bu bilgileri ya çok geç bildirdiği ya da yıllarca saklayarak bu sürede kara para aklanmasına devam edilmesini sağladığı anlaşıldı.

Listede adı ilk sırada yer alan Deutsche Bank’ın Moskova’daki yan finans kuruluşu aracılığıyla çok sayıda kriminal grubun kara para aklamasına yardımcı olduğu görüldü. Söz konusu kara para aklayıcılar arasında Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in kuzeni İgor Putin’in de olduğu savunuluyor.

İddialara yanıt veren Deutsche Bank ise, söz konusu grupların kara para akladıklarına dair bilgilerin yetkili kurumlara iletildiğini savundu.

FinCEN-Files belgelerinde adı geçen bir diğer banka olan HSBC’nin ise, daha önce yaptırımlardan kurtulmak için ödediği 1,9 milyar dolarlık para cezasına rağmen uyuşturucu kartelleri, kriminal gruplar ve kara para aklayıcılara para transferi imkânı sundu. Oysa şirketin 2012’de ödediği para cezası karşılığında en az 5 yıl benzeri faaliyetlere izin vermemesi gerekiyordu ama bu süre içinde de şaibeli transferlere imkân tanıdı.

FinCEN-Files belgelerinin önemli bir kısmının ABD ve birçok ülkenin SAR adlı ihbar belgelerinin içeriğinin yayınlanmasını yasaklamaları nedeniyle kamuoyuyla paylaşılması zorlaşacak. Ayrıca bazı belgeler ise kaynakların korunabilmesi adına yayınlanmayacak.

Yapılan çalışmalar, 2000-2017 yıları arasında 2 bin 100’ün üzerindeki kara para aklama işlemine dair SAR ihbarlarının bazılarının birden fazla kara para aklama işlemini kapsadığını ortaya çıkardı. Sadece bu şikayetler kapsamındaki mali işlemlerin boyutunun 2 trilyon dolar civarında olduğu belirlendi.

Öte yandan söz konusu para aktarımlarının önemli bir kısmının ABD veya diğer uluslararası yaptırımları delme amaçlı olduğu anlaşıldı.