8 yıllık avukat yasağı

8 yıllık avukat yasağı

Edirne F Tipi Cezaevi'nde tutuklu bulunan Mehmet Aytunç Altay, "Avukat örgütsel haberleşme sağlıyor" denilerek 8 yıldır avukatı ile görüşemiyor. Yasağın gerekçesi ise, 2005 yılında Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan için çıkarılan yasa maddesi.

Edirne F Tipi Cezaevi'nde tutuklu bulunan Mehmet Aytunç Altay, 8 yıldır avukatı Gülizar Tuncer ile görüşemiyor. İddia: Avukat, getirdiği dergi ve kitaplar ile örgütsel haberleşme sağlıyor. Karara yapılan son itiraz da, "Risk sürüyor" denilerek reddedildi. Ceza İnfaz Yasası'nın hiçbir yerinde "Avukat, müvekkiline kitap, dergi götüremez" diye bir düzenleme yok. Yargı paketleri hazırlayan hükümet, cezaya hukuki gerekçe yapılan ve savunma hakkını ortadan kaldıran Ceza ve Güvenlik Tedbirleri Hakkında Kanunu'nun 5. maddesinde yıllardır hiçbir değişiklik yapmadı. Çünkü, yasa Abdullah Öcalan'ın avukatları ile görüşmesini düzenlemek için çıkartılmıştı.

Hükümet, çok sayıda yargı paketi hazırladı. Ancak, hükümlülerin savunma hakkını ortadan kaldıran 5351 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 5. maddesine bugüne kadar dokunmadı. Söz konusu yasa, Abdullah Öcalan için hazırlandı ve savunmanın önünde engellerden biri haline geldi.

Yasanın ilgili maddesi şöyle: "Avukatların savunmaya ilişkin belgeleri, dosyaları ve müvekkilleri ile yaptıkları konuşmaların kayıtları incelemeye tâbi tutulamaz. Ancak, 5237 sayılı Kanunun 220 nci, İkinci Kitap Dördüncü Kısım Dördüncü ve Beşinci Bölümlerinde yer alan suçlardan mahkûm olan hükümlülerin avukatları ile ilişkisi; konusu suç teşkil eden fiilleri işlediğine, infaz kurumunun güvenliğini tehlikeye düşürdüğüne, terör örgütü veya diğer suç örgütleri mensuplarının örgütsel amaçlı haberleşmelerine aracılık ettiğine ilişkin bulgu veya belge elde edilmesi halinde, Cumhuriyet Başsavcılığının istemi ve infaz hâkiminin kararıyla, bir görevli görüşmede hazır bulundurulabileceği gibi bu kişilerin avukatlarına verdiği veya avukatlarınca bu kişilere verilen belgeler infaz hâkimince incelenebilir. İnfaz hâkimi belgenin kısmen veya tamamen verilmesine veya verilmemesine karar verir. Bu karara karşı ilgililer, 4675 sayılı Kanuna göre itiraz edebilirler."

BİR DERGİ İKİ KİTAP

Bu yasa maddesi nedeniyle Edirne F Tipi Cezaevi'nde ağırlaştırılmış müebbet hükümlüsü olan Mehmet Altunç Altay, avukatı Gülizar Tuncer ile görüşemiyor.

Yasağın nedeni ise avukat Gülizar Tuncer'in yıllar önce yargılanması tamamlanan ve hükümlü statüsündeki müvekkiline getirdiği bir dergi ve iki kitap. Ceza İnfaz Yasası'nın hiçbir yerinde "Avukatlar müvekkillerine kitap dergi getiremez" diye bir ifade yok. Hakkında toplatma kararı bulunan bir kitap ise cezaevine alınmaz. Ancak, iddiaya delil olarak sunulan kitaplar hakkında böyle bir işlem dahi söz konusu değil.

Cezaevi idaresi, kitap ve dergiler nedeniyle, "avukat örgütsel haberleşme sağlıyor" iddiasıyla, yasanın 5. maddesinin uygulanmasını, görüşmenin avukat huzurunda yapılmasını, Altay ile Avukat Tuncer arasındaki yazışmaların infaz hakimliğinde incelenmesi kararını aldı.

Tuncer, savunma hakkının ihlali anlamına gelen bu kararın kaldırılması için 2005 yılından bu yana 8 yıldır hukuk mücadelesi veriyor. Ancak, cezaevinin kararına karşı İnfaz Hakimliği'ne yaptığı itiraz kabul edilmedi. İnfaz Hakimliği kararını Edirne Ağır Ceza Mahkemesi'ne taşıdı. Buradan da lehte bir sonuç çıkmadı. Son olarak "örgütsel haberleşme riskinin devam ettiği" öne sürülerek, itiraz reddedildi.

Ayrıca, mahkeme kararlarında, Tuncer'in yürüttüğü hukuk mücadelesi, "avukatın izlediği tutum ve davranışlar" şeklinde yasağın devamının gerekçesi olarak yer aldı.

AİHM HALA KARAR VERMEDİ

Avukat Tuncer, yasak kararını Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) taşıdı. Ancak AİHM de kararını vermiş değil. Yasanın, yasa değişikliğinin 2005 yılında Abdullah Öcalan için yapıldığına dikkat çeken Tuncer, "AİHM'in yıllardır karar vermemesinin nedeni de bu olmalı. Çünkü, müvekkilim ile ilgili vereceği karar, Öcalan'ın avukatları ile görüşme koşullarını da gündeme getirecek ve etkileyecek" dedi.

"Örgütsel haberleşme"nin ispatlanabilmesi delil ya da belge sunulması gerektiğini söyleyen Avukat Tuncer, "Ancak 8 yıldır, yaptığım tüm başvurulara verilen red kararlarında tek bir belge, delil sunamadılar. Genel geçer ifadeler yazdılar. Ancak buna rağmen bu yasak sürüyor" diye konuştu.

'SELAM VERMEM BİLE YASAK'

Cezaevinde müvekkiline selam vermesinin dahi engellendiğine dikkat çeken Avukat Tuncer, "Cezaevine diğer müvekkillerim ile görüşe gittiğim zaman, Mehmet Aytunç Altay ile koridorda karşılaştığımda bir 'merhaba' dediğimde hemen gardiyanlar tarafından engelleniyorum" dedi.

İHD İstanbul Şube Yöneticisi Avukat Gülizar Tuncer, son olarak "Ben görüşemiyorum ancak vekalet verdiğim avukatlar müvekkilim ile görüşebiliyor. Hukuki ihtiyaçlarını ancak bu şekilde karşılayabiliyoruz" diye konuştu.

YASA İLK YIL YOĞUN UYGULANDI

Halkın Hukuk Bürosu avukatlarından Behiş Aşçı, yasanın ilk çıktığı 2005 yılı ile 2006 yılları arasında Edirne F Tipi Cezaevi'nde tüm müvekilleri ile görüşmelerinin engellendiğine dikkat çekti.

Aşçı, "O yıllarda, görüş sırasında, söz konusu yasa maddesi nedeniyle görüş sırasında bir görevli bulunmasını dayatıyorlardı. Bunu hukuka aykırı olduğu için kabul etmediğimiz için uzun süre müvekkillerimiz ile görüşemedik" dedi.