Çelebi: Türkiye kendi yasalarına dahi uymuyor

Hukukçu Serdar Çelebi, hükümeti Türkiye’nin çıkmaza sokan tecrit politikalarından vazgeçmeye çağırdı.

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a uygulanan ağırlaştırılmış tecrit gündemdeki yerini korurken, tutsakların tecridin sonlandırılması talebiyle başlattığı süresiz-dönüşümlü açlık grevi eylemi ise 184’inci gününde.

Av. Serdar Çelebi, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a  yönelik tecrit ve 27 Kasım’da cezaevlerinde başlatılan süresiz-dönüşümlü açlık grevi eylemine ilişkin ANF’ye konuştu.

Tecridin Türkiye açısından ağır sonuçlara sebep olduğunu vurgulayan Çelebi, “Türkiye’de iyileşme ile beraber ölümler azalmıştı. Bu durum Türkiye’nin yasaları açısından kabul edilebilir bir durum değil. Ailesi ve avukatlarıyla hükümlülerin görüşme hakkı var. Kişiye özel hukukun uygulanması mevcut anayasaya aykırı bir durum, ortada bir keyfiyet var ve bu açıktır. Her hükümlünün ailesi ve avukatlarıyla görüşme hakkını düzenlemiş mevzuat. Şu anda yapılan mevzuata aykırı. Hele telefon görüşmeleri dahi kesilmesi herkesi kaygı içinde bırakır. Buna ilişkin kamuoyu ciddi manada bilinçlendirilmelidir. Her şart ve koşulda telefon ve avukatlarıyla görüşme hakkı tanınmalıdır” diye konuştu.

TECRİT İŞKENCEDİR, İNSAN ONURUYLA BAĞDAŞMAZ’

CPT’nin düzenlediği raporlarla bu durumun kabul edilemeyeceğini devlete bildirdiğini hatırlatan Çelebi şöyle devam etti: “Aksinin insan onuruyla bağdaşmadığı ve işkenceye girdiği yönünde CPT’nin tespitleri var. Yıllardır söylüyoruz bu konuda dile getirdiğimiz, altını özellikle çizdiğimiz devletin kendi yasalarına uyma talebidir. Bu talebin yerine getirilmemesi herkesi üzüyor ve açık açık devlete kendi kanunlarına uy diyoruz.”

SESLERİNİN DUYULMASINI İSTİYORLAR

“Biz insan hakları savunucuları olarak her zaman söylüyoruz, bedene zarar verecek her şeyden uzak durulmalıdır” diyen Av. Serdar Çelebi “Cezaevleri en çok hak ihlali yaşanan alanlardır. Bu ihlallerin dışarı yansıtılması konusunda yaşanan sorunlar insanların başka yollara başvurmasını doğurur. Tecridin kaldırılması talebi var, hak ihlallerine yönelik seslerinin duyulmasını istiyorlar. Cezaevlerine gittiğimizde ciddi anlamda sorunlarla karşılaşıyoruz, basit gerekçelerle disiplin cezaları veriliyor, telefon haklarını engelliyorlar, infazlar yakılıyor. Bu kadar baskının olduğu yerde bu yapılan eylemin görmezden gelinmesi insanları üzüyor. Türkiye bu konuda acı deneyimlere sahip. Bu aşamada iken bile önüne geçilebilecek adımların atılması gerekiyor bir an önce” diye konuştu.