İhraç edilenler Kültürhane’yi kurdu
Mersin Üniversitesi’nden ihraç edilen bir grup Barış Akademisyeni, Kültürhane adlı bir mekân açarak, bilgiyi farklı şekillerde de olsa aktarmaya devam ediyor.
Mersin Üniversitesi’nden ihraç edilen bir grup Barış Akademisyeni, Kültürhane adlı bir mekân açarak, bilgiyi farklı şekillerde de olsa aktarmaya devam ediyor.
Mersinli akademisyenler, çalışmalarını farklı formlarda sürdürebilecekleri; kolektif bir çalışma alanı, bilgi üretimi, kütüphane ve birçok atölyenin de yer alacağı Kültürhane’yi kurdu.
OHAL sonrası yayınlanan Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) ile birçok kişi meleğinden ihraç edildi. Özellikle üniversitelerde yaşanan bu tasfiyelerdeki hedeflerden biri de “Bu suça ortak olmayacağız!” diyerek Barış Bildirisi'ni imzalayan akademisyenler oldu. Bazılarının üniversitelerdeki sözleşmeleri yenilenmezken büyük çoğunluğunun ihraçlarla akademiyle bağı tamamen koparıldı. Mersin Üniversitesi’nden 29 Nisan'daki KHK ile ihraç edilen bir grup Barış Akademisyeni tüm bu baskı ortamına karşın birçok meslektaşı gibi her şeye rağmen mücadeleye etmeyi seçenlerden. Mersinli akademisyenler Ayşegül Yılgör, Deniz Altınay ve Ulaş Bayraktar ve feminst aktivist Nalan Turgutlu Bilgen yıllardır biriktirdikleri emeği bir kararnameyle sokağa atanlara inat, çalışmalarını farklı formlarda sürdürebilecekleri; kolektif bir çalışma alanı, bilgi üretimi, kütüphane ve birçok atölyenin de yer alacağı Kültürhane’yi kurdu.
Kültürhane projesini hayata geçirenlerden biri olan Doç. Dr. Ulaş Bayraktar da 29 Nisan’da Mersin Üniversitesi Kamu Yönetimi bölümünden ihraç edilenlerden. Doç. Bayraktar bu işe nasıl başladıklarını ve ne yapmak istediklerini ANF’ye anlattı.
2016’DAN BERİ AKLIMIZDAYDI
Kütüphane fikrinin ilk olarak bazı akademisyenlerin sözleşmelerinin yenilenmemesi ve odalarını boşaltılmasıyla başladığını belirten Bayraktar, bunun aşağı yukarı 2016 başlarından beri var olan bir düşünce olduğunu söyledi. Bayraktar, “Arkadaşlarımız gidiyordu ve kitapları koliler içinde kalacaktı. Bir kütüphane kurarız, bu değerli kitaplıkları öğrencilerimiz ve araştırmacılarımızla paylaşırız diye hayal ediyorduk. 29 Nisan KHK'sıyla hepimiz ihraç edilince, fikri hızlıca bir projeye dönüştürdük” dedi.
Projenin başlaması,Kültürhane mekânının bulunmasıyla hayata geçmiş. Mekânı tutarken, tasarım işini hallederken ve şirketleşme gibi bürokratik benzeri işler konusunda da birçok kişiden destek ve yardım almışlar. Bayraktar, Kültürhane’nin açılışında acele etmediklerini, Eylül'de hem okulların açılması hem de şehrin yeniden canlanmasıyla projenin tam anlamıyla faaliyete geçmiş olacağını ifade etti.
ÖĞRENCİLERİMİZDEN AYIRAMAMIŞ OLACAKLAR
Ulaş Bayraktar’ın aktardığı üzere Kültürhane’nin iki işlevi olacak. Öncelikle bir kütüphane ve kolektif bir sosyal alan. Bayraktar, neler tasarladıklarını şöyle anlattı: “Aklımızdaki mekânın ilk işlevi bilgiyi aktarabilmek olacak. Kitaplar bunun temel aracı. Bizim ve arkadaşlarımızın kitaplarını bir araya getirince bir de onlara Türkiye'nin her yanından gelen bağışlar ekleyince, Mersin için hatırı sayılır bir sosyal bilimler kitaplığı ortaya çıkmış oldu. Bu kaynaklara erişim imkânını bile kıymetli sanıyoruz. Biz de kütüphanede olacağız, dolayısıyla uzmanlık alanlarımıza dair önerilerde bulunmayı hayal ediyoruz. Böylece de öğrencilerimizden ve işimizden ayıramamış olacaklar.
İkincisi orada düzenli etkinliklere ev sahipliği yapmak istiyoruz. Söyleşiler, dinletiler, okuma, tartışma grupları sayesinde bilginin farklı biçimlerde üretilip paylaşılmasına önayak olmak arzusundayız.”
BİLGİ ÜRETİMİNE DEVAM EDİLECEK
Bayraktar, Kültürhane sayesinde hem kolektif çabalarla ortaya çıkmış birlikteliklerin meyvelerini sergileyeceklerini hem de benzer çabalara destek olabileceklerini ve belki de Mersin'de de böylesi çabaların filizlenmesini teşvik edebileceklerini dile getirdi.
Ulaş Bayraktar, son olarak KHK ile işlerinden ve tüm emeklerinden koparılmış olmalarına rağmen bilgi üretimine devam edeceklerinin altını çizerek, "KHK’ların bunun önünde engel değil, bu sürece girişmemizi ona borçluyuz. Eksik olmasınlar bizi böylesi bir maceraya girmeye mecbur bıraktılar” diye konuştu.
* Kolektif bir dayanışmayla hayata geçirilen Kültürhane hâlâ desteğe ihtiyaç duyuyor. Bunun için proje bir crowdfunding üzerinden desteğe açılmış durumda.
https://www.indiegogo.com/projects/help-us-build-our-house-of-culture-and-hope-cafe#/