‘İnsan hakları mücadelesi sokaktan geçiyor’

"İnsan hakları mücadelesinde yeni yol ve yöntem arayışları" çalıştayında konuşan İHD Eş Genel Başkanı Eren Keskin, insan hakları mücadelesinin sokaktan geçtiğini söyledi.

İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi, "İnsan hakları mücadelesinde yeni yol ve yöntem arayışları" adlı çalıştayı Karaköy'de bulunan Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) binasının konferans salonunda düzenledi. Halkların Demokratik Partisi (HDP) Kocaeli Milletvekili ve İnsan Hakları İnceleme Komisyonu Üyesi Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun da katıldığı çalıştaya İHD Eşbaşkanı Eren Keskin, Avukat Ercan Kanar, İnsan Hakları Akademisi Başkanı Hüsnü Öndül, İnsan Hakları İzleme Örgütü Türkiye Direktörü Emma Sincelair Webb ve çok sayıda kişi katıldı.

Çalıştayın açılış konuşmasını yapan İHD İstanbul Şube Başkanı Gülseren Yoleri, 1990’lı yıllardan beri insan hakları konusunda tartışmaların yapıldığını belirterek, “Diğer şubelerimizde bu çalışmaları yapacaklar onlarda bazı sonuçlar çıkaracaklar. İnsan hakları konusunda yöntem ve araçları konuşmak istiyoruz. Pek çok yöntem var bu konuda; ama bunların ne işi yaradığını bilemiyoruz. Bütün bu ne işe yarıyor diye sorulan soruların cevabını arayacağız. Amacımız İnsan hakları mücadelesine yeni soluk getirmektir” dedi.

Açılış konuşmasının ardından söz alan avukat Ercan Kanar, insan hakları konusunda bir gerilemenin yaşandığını belirterek, “İnsan hakları 1948’den sonra ivme kazanarak yükseldi. Ama 2000’lerde bu ivme hızla geriye gitti. Şirket tipi devletlerin başında otoriter şeflerin olması insan hakları açısından büyük sorunlar yaratmıştır. 2000 yılından sonra baktığımızda gerek Avrupa Birliği gerek NATO gerekse Birleşmiş Milletler (BM) devletlerinin baskısı azalmıştır” dedi.

Sözünü tecridin kaldırılması için başlatılan açlık grevlerine değinerek devam ettiren Kanar, “Açlık grevinde olanların talepleri insani taleplerdir” dedi. Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a verilen ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına da değinen Kanar, “Türkiye’de ve diğer bazı ülkelerde verilen ağır hapis cezaları kararları başlı başına hak ihlalidir. Bunun için ağırlaştırılmış müebbet hapis cezaları insan hakları için kaldırılmalıdır” diye ifade etti.

Konuşmasına hasta tutuklular ve Cumartesi Annelerinin eyleminin yasaklanmasına değinerek başlayan İnsan Hakları Akademisi Başkanı Hüsnü Öndül, “12 Eylül döneminde çıkarılan yasalar değiştirilememiştir. Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) ülkesi haline gelmişiz” dedi. Öndül, “Hak ve özgürlükler gittikçe azaltılıyor. Çeşitli çevrelerin siyasi iktidar üzerinde basınç uygulaması gerektiğini, bunun için çalışması gerektiğini düşünüyorum” diye belirtti.

Daha sonra söz alan İHD Eşbaşkanı Eren Keskin, “Bu tür toplantıların önemli olduğuna inananlardanım. Coğrafyamızda insan hakları savunucusu olmamız gerektiğini hepimiz el yordamıyla öğrendik. Bu coğrafyada bir suç üzerinden yaratılmış resmi ideoloji var. Hala bize dayatılan dogmalarla yaşıyoruz. Türkiye devleti 1915 katliamını gerçekleştiren zihniyetle kuruldu. İttihatçı anlayıştır bu. Bu coğrafyada biz daima Türk İslam sentezinin bu iki anlayışın yönetme kavgasının arasına sıkıştık. Bu coğrafyada herkes bu ittihatçı geleneğin arkasından geldi” şeklinde konuştu.

1990’lı yıllarda İHD’de bir devrimin yaşandığını söyleyen Keskin, sözlerini şu şekilde sürdürdü: “O zaman Vedat Aydın kürsüye çıktı Kürtçe konuşmaya başladı. Vedat abi konuşurken divandan biri lütfen Türkçe konuşun dedi. O an salon ikiye bölündü Vedat abiye destek olanlar ve olmayanlar. İşte o gün bizim için İHD’de bir devrim günüydü. O günden sonra Kürtçe konuşulmaya başlandı dernekte. Kürdistan konuşulmaya başlandı. İnsan hakları mücadelesi konusunun ben de sokaktan geçtiğini düşünüyorum” diye belirtti.

Hak savunucularının her şeye yerinde ve zamanında müdahale etmesi gerektiğini aktaran Keskin, “Hangi ihlal varsa o gün gerekeni yapması gerekir. Biz her şeyi Türk usulü yapıyoruz. Solculuğumuzu da feministliğimizi de Türk usulü yapıyoruz. Örneğin İstanbul’da suratına tekme atılan kadın için hepimiz sokağa çıkarken Varto’da bedeni teşhir edilen Ekin Wan için sessiz kalabiliyoruz. Bu çifte standarttır” dedi.

HDP Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, Beyaz Torosların yerini şimdi farklı araçların aldığını belirterek, “Yıllardır insan hakları örgütleri olarak kaçırılan insanlar çok gündemimiz olmuştu. Geçtiğimiz 2 yılda 6 kişi kaçırıldı ve yok edildiler. Hiçbir haber alınamıyor onlardan. Onlar kapatılan okullarda işlerine son verilen insanlardı. Ailelerinin ve bizim bu konuda yapmış olduğumuz hiçbir başvuruya geri dönüş olmadı. 5 duyu organımızı harekete geçirerek, hak savunuculuğu yapmalıyız. Sokağa çıkıp bağırmak yeterli kalmaya biliyor bu konularda aktif rol oynamamız gerekiyor” şeklinde konuştu.

Çalıştay yapılan konuşmaların ardından soru cevap bölümü ile son buldu.