İstanbul’da Aralık ayındaki katliamlar protesto edildi

İstanbul’un Kartal ilçesindeki Nevzen Tevfik Heykeli önünde düzenlenen eylem ile 19 Aralık “Hayata Dönüş”, Maraş ve Roboski katliamlarını protesto edildi.

Halkların Demokratik Partisi (HDP), Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP), Birleşik Devrimci Parti, Sosyalist Meclisleri Federasyonu (SMF), Mücadele Birliği, Alın Teri, Partizan ve Halkevleri’nin de bulunduğu çok sayıda siyasi parti ve örgüt, 19 Aralık Hayata Dönüş, Maraş ve Roboski katliamlarının yıldönümlerine ilişkin açıklama yaptı.

Kartal ilçesinde bulunan Nevzen Tevfik Heykeli önünde gerçekleşen açıklamaya siyasi parti yönetici ve üyelerinin yanı sıra çok sayıda kişi katıldı. "Katliamların hesabını soracağız" pankartının açıldığı eylemde sık sık, "Maraş, Sivas, Roboski unutulmaz hiçbiri" ve “Dün Maraş’ta bugün Sivas’ta çözüm faşizme karşı savaşta” sloganları atıldı.

Kitle adına ortak açıklama yapan Birleşik Devrimci Parti Genel Başkan Yardımcısı Burcugül Çubuk, devletin ortalıkta görünmediği kanlı katliamın bilançosunun fotoğraf karelerine düşen sarsıcı görüntülerle gözler önüne serildiğini ifade ederek, saldırılarda resmi rakamlara göre 111, tanıkların anlatımına göre ise 150 kişinin katledildiğini hatırlattı. Çubuk, katliamın yıl dönümünde Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun beraberindeki bir heyetle Alparslan Türkeş’in eşini ziyaret etmesine de tepki gösterdi.

“Hayata Dönüş” operasyonunun devletin şiddet ve zorbalığının en açık göstergesinden biri olduğuna vurgu yapan Çubuk, tutukluların ölümüne direniş iradesinin de tarihi olduğunu söyledi. Çubuk, şöyle devam etti: “Devrimci iradenin teslim alınamayacağının göstergesidir, 34 Kürt köylüsünün savaş uçaklarıyla vurulduğu Roboski katliamı da bu politikalardaki devamlılığın sarsıcı ifadelerinden biri olarak gerçekleştirilmiştir. 19'u çocuk 34 Kürt köylüsünün bedeni TSK'ya ait savaş uçaklarıyla tıpkı ülkeleri gibi paramparça edilerek inkarcı, asimilasyoncu, katliamcı politikalardaki devamlılık hatırlatılmıştır. Kürt köylülerinin bombalanması ‘benim için her Kürt potansiyel tehlikedir’ mesajının altının kanla çizilmesi anlamına geliyordu.”

Saldırıların ve katliamların halen devem ettiğini belirten Çubuk, “Kürt halkına dönük saldırganlık, kapsamlı bir savaş planı olarak icra edilmeye devam ediyor. Doğasına sahip çıkan köylüler jandarma dipçikleriyle darp edilip, gözaltına alınıyor. Maraş, 19 Aralık, Roboski ve bu tarihteki sayısız katliamdaki ruh güncellenerek yaşatılıyor. Bu katliamlar ve onlara karşı yükselen direniş bizim kolektif hafızamızdır, maneviyatımızdır. Onlardan güç aldığımız kadar, bu barbarlık düzeninin yıkılması için gereken direniş kararlılığını da damıtıyoruz. Çünkü onlar hangi katliam, hangi zulüm yaşanırsa yaşansın halkların direnme, zulme teslim olmama kararlılığının ifadesidir. Dün olduğu gibi bugün de yarın da bu böyledir” diye konuştu.