‘İşten atıldığımız gün Eczacıbaşı sucuk partisi verdi’

Eczacıbaşı’na ait Esan Madencilik’ten sendikalı olduğu için atılan işçilerden Bağımsız Maden-İş üyesi Mevlüt Baki, “Dün bizi kış ortasında soğukta bırakmak için elektriğimizi kesen Eczacıbaşı işten atıldığımız gün de sucuk partisi verdi” dedi.

Türkiye’de kültür ve sanat faaliyetlerinin sponsorluğunu yapmasıyla da bilinen, “Çağdaş, kaliteli ve sağlıklı yaşam öncüsü” olmakla övünen Eczacıbaşı Holding’in işçi ve sendika düşmanlığı sınır tanımıyor.

Eczacıbaşı, Balıkesir’in Balya ilçesinde sahibi olduğu Esan Madencilik’te dayatılan sefalet ücreti ve kölece çalışma koşullarına karşı Bağımsız Maden İşçileri Sendikası’nda (Bağımsız Maden-İş) örgütlenen 243 işçiyi 4 Aralık Dünya Madenciler Günü’nde Kod 18 ile işten çıkardı.

Bununla da yetinmeyen Eczacıbaşı, sendika öncülüğünde 4 gündür maden önünde direnen işçilerin ısındığı barakalardaki elektriği keserek onları karanlıkta ve soğukta bıraktı.

Madenin giriş kapısında yaptıkları eylem sonucunda elektrikleri tekrar açtıran işçiler, bu saldırılar karşısında sinmeyeceklerini bir kez daha vurguladılar.

ANF’ye konuşan direnişteki işçilerden Mevlüt Baki, Eczacıbaşı’nın işçi ve sendika düşmanlığının vardığı noktayı, “İşten atıldığımız gün Eczacıbaşı yemekhanede sucuk partisi verdi” diye özetledi.

‘SU BİRİKİNTİSİ OLAN YERDE ELEKTRİKLİ MAKİNELERLE ÇALIŞTIRDILAR’

Kurşun ve çinko çıkarılan Eczacıbaşı’na ait Esan Madencilik’te 15 ay boyunca taşeron firma Sargın İnşaat’a bağlı olarak çalışan Baki, işe başladığı günden beri iş yükü, mobbing ve baskının hiç eksik olmadığını kaydetti.

Madende 30 işçinin yapacağı işin 1 kişiye yüklendiğine dikkat çeken Baki, çalışma koşullarını şöyle anlattı: “Normalde 8 saat olan çalışma saatlerimiz kimi zaman 10- 16 saate kadar uzayabiliyordu. Tatil yapmadığımız günler oldu. Fazla mesailerimiz çoğunlukla ödenmedi. Kurşun çıkarırken ağır metallerden etkileniyorduk ama buna rağmen uzun bir süre havalandırma bacaları olmadan çalıştırıldık. Çok havasızdı, dayanamıyorduk. Ancak madeni işledikten sonra bacalar açıldı. Madende su birikintisi olan yerlerde elektrikli makinelerle çalıştırdılar. Bunu kabul etmediğimiz zaman ise vardiya amirleri ve mühendisler tarafından ‘Kapı orada’ diye tehdit ediliyorduk. Bu yetmiyormuş gibi bir de sefalet ücreti dayatılıyordu. Maaşlarımızın artırılmasını istediğimiz zaman da ‘Beğenmiyorsanız çekip gidebilirsiniz’ diyorlardı. Bu koşulların düzeltilmesi için de 20 gün önce Bağımsız Maden-İş’e üye olduk.”

‘SENDİKADAN İSTİFA ETTİRMEK İÇİN BİZİ İÇERDEN PARÇALAMAYA ÇALIŞTILAR’

Baki, Bağımsız Maden-İş’e üye olduktan sonra baskı ve mobbingin daha da arttığını belirtti. Sendikadan istifa ettirmek için yetkililerin işçileri parçalama yöntemini devreye koyduğuna dikkat çeken Baki, şöyle konuştu: “Madende atölye, üretim, ulaşım birimi gibi çeşitli birimler var ve her birimde çalışan işçilere değişik baskı yöntemleri uyguladılar. Bir birimde çalışan işçiler direkt tehdit edilirken, diğer bir birimde çalışan işçilere ise sendikadan istifa etmeleri durumunda maaşlarının düzeltileceği yönünde vaatler verdiler. Bu şekilde bizi içerden parçalamaya çalıştılar. Ama başaramadılar ve bütün tehditlere rağmen sendikanın üye sayısının giderek arttığını gördükleri zaman bu defa bizi toplayıp Eczacıbaşı’ndan bir yazı geldiği, ‘küçülmeye gittikleri’ bahanesini öne sürerek işten çıkarıldığımızı söylediler. Önce yine bir tehdit olduğunu düşündük. Ama maden girişindeki güvenliğin oraya gittiğimizde madene bir daha alınmamak üzere liste halinde isimlerimizin verildiğini öğrendik.”

‘HUKUKSUZ İŞTEN ATMAYA KILIF UYDURDULAR’

4 Aralık Dünya Madenciler Günü’nde Kod 18 ile işten atıldıklarına işaret eden Baki, işten atıldıkları gün ise Eczacıbaşı’nın madenin yemekhanesinde sucuk partisi verdiğine dikkat çekti. Tazminatlarını almaya giden işçilere ise üzerinde ‘Bütün haklarımı aldım’ yazısı olan ama ödenecek rakamın belirtilmediği bir evrak imzalattırmak istediklerini anlatan Baki, “Bu evrakı kimse imzalamadı, o yüzden işten çıkaramadılar. Ama üç gün bekleyip bu defa işe gelmediğimizi öne sürerek, hukuksuz işten atmaya kılıf uydurdular” dedi.

‘SENDİKAYLA BİRLİKTE İŞE İADE EDİLİNCEYE KADAR DİRENECEĞİZ!’

İşten atıldıkları günden beri madenin önünde sendika öncülüğünde işçi arkadaşlarıyla birlikte direnen Baki, hızını alamayan patronun ısındıkları barakaların da elektriğini kestiğine işaret etti. Baki, “Biz patronlara gelin oturalım, bu işi sözlü halledelim dedikçe daha da pervasızlaşıyorlar. Hatta dün durum iyice çığırından çıktı ve bizi kışın soğukta bırakmak için direndiğimiz barakaların elektriklerini kestiler. Maden ocağının kapısında yaptığımız protesto sayesinde tekrar açtırdık elektrikleri” dedi.

Bu sindirme yöntemlerinin hiçbir işe yaramayacağını, sonuna kadar direneceklerini vurgulayan Baki, “Dört gündür yağmur, çamur demeden gasp edilen haklarımız için direniyoruz ve sendikamızla birlikte işe iade edilinceye kadar da direnmeye devam edeceğiz” vurgusunda bulundu.