Genç bir kadın acı, zulüm, esaret, isyan, direniş ve Kürt halkının yıllardır sürdürdüğü mücadeleyi yüreğinde taşıyordu. İşgalcilerin zulmüne ve halk ile gerillaların kahramanca mücadelesine tanıklık eden bu genç kadın, mücadeleyi yüreğinin derinliklerine altın harflerle kazıdı; bu nedenle halkının ve partisinin davasına gönül verdi.

Çocukluk hayallerine ihanet etmeyen ve tüm zorluklara rağmen ülkenin dağlarına ulaşan mücadeleci bir kadındır Yekbûn Şoreş (Nisan Ay).

Nisan Ay, yurtsever ve ağır bedeller ödemiş bir ailede gözlerini hayata açtı. Amed zindanındaki kahramanlık hikayeleriyle ve özgürlük gerillalarının direnişiyle büyüdü. Daha küçücükken işgalcilerin vahşetine tanıklık etti. Askerlerin gece yarısı evini basmalarını hiç unutmadı. Her ne kadar çocukluğunda düşman korkusuyla yaşasa da, bu korkunun yerini zamanla büyük bir öfke ve kin aldı. Özellikle dayılarının şehadetiyle bu öfke ve kin daha da büyüdü. Nisan, bu saldırılara ve işgalcilere cevap vermek için arayışlara yöneldi.

Nisan’ın ailesi düşmanın baskı ve saldırıları nedeniyle topraklarını terk etmek zorunda kalır. Köyleri yakılıp talan edildikten sonra İzmir’e göç ederler. Artık her şey Nisan ve ailesi için yeni ve farklıdır.

Nisan, ailesine destek olmak için çalışmaya başlar. Her ne kadar bu iş onun için zor olsa da, bu süreç sayesinde kapitalist sistemin gerçekliğini daha iyi analiz eder. Düşmanını daha yakından tanır ve bu da yıllardır kurduğu hayallere bir adım daha yaklaşmasının vesilesi olur. Dördüncü girişiminin ardından, 2019 yılının Şubat ayında yani komplo ayı olarak bilinen ayda, komploculara bir cevap olmak adına özgürlük saflarına katılarak duruşunu ve öfkesini bir kez daha ortaya koyar. Böyle bir tarihte katılımı, bilinçli ve dönemin gereklerine uygun bir katılımın temeli olur.

ÇOCUKLUK HAYALİNİ GERÇEKLEŞTİRDİ

Nisan, birçok zorluğun ardından 2019 yılında çocukluk hayaline ulaşır; yıllarca peşinde koştuğu düş sonunda gerçekleşir. Artık hayali gerçek olur ve Nisan, Yekbûn Şoreş ismiyle devrimci yaşamına adım atar. Büyük bir heyecan ve coşkuyla eğitime katılır; Önder Apo’nun fikirleriyle bütünleşir. Şehitlerin yaşamını doğru anlamak ve onların izinden gitmek ister. Gerilla Yekbûn, kararlı ve güçlü bir şekilde mücadeleye katılır, fedakarca sorumluluk üstlenir. Eğitim sürecinde kendisi için en önemli şey mücadelenin temeli, kadın hakikati ve PKK yoldaşlığında kendini bulmak olur. Katılımı ve yaşama olan tutkusu, sağlam adımlar atmasını sağlar. Gerilla Yekbûn, başarılı ve büyük bir coşkuyla eğitimini tamamlayarak, Medya Savunma Alanları'nda pratik çalışmalarda yer alır.

Gerilla Yekbûn, ilk aşamadaki deneyim ve bilgilerini özgün birliklerde uygulamaya başlar. Bu, onun için büyük bir güç ve manevi destek anlamına gelir. Aynı zamanda tüm çalışmalarına büyük bir ilgiyle yaklaşır, her adımını başarıyla geçmek için değişim ve dönüşüm içinde olur. Zaman geçtikçe kendisini kadın gerillacılığına daha fazla bağlı hisseder. Yaşamın her aşamasında gerilla Yekbûn’un fedakarlığı ve emeği göz önündedir. Duruşu, ilgisi ve katılımı, arkadaşları için büyük bir moral kaynağı haline gelir; bu nedenle kısa sürede tüm yoldaşların gönlünde yer edinir. Özellikle tüm zorluklara rağmen yüzündeki umut ve direniş hiçbir zaman kaybolmaz. Şehit Yekbûn, dönem taktiklerini uygulamak ve işgalcilerden yılların intikamını almak için askeri eğitim sürecine dahil olur. Gerilla Yekbûn’un temel amacı, inancı ve eylemi birleştirerek pratikleştirmektir. Bu amaç doğrultusunda sorumluluk üstlenir.

Şehit düşen yoldaşlarına verdiği sözün gereği olarak kendisine verilen görevlere sarılır. Eğitim sürecinde ne kadar güçlü sonuçlar elde ederse, düşmana da o kadar ağır darbeler vurabileceğini bilir. Bu çabası sayesinde eğitimini başarıyla tamamlar. Eğitiminden sonra büyük bir istek ve coşkuyla Metîna alanına geçiş yapar. Metîna’daki varlığı oradaki direnişe önemli bir güç katar. Çünkü artık o, tarihi direnişin bir parçasıdır. Yekbûn eğitim sürecinde edindiği her şeyi, anlamlı ve etkili bir katılıma dönüştürmeye çalışır. En ön saflarda yer alır; eylemleri, yaşamla olan katılımı, fedakarlığı ve yoldaşlığı sayesinde tüm arkadaşlarına güç ve moral verir. Engel tanımayan, kararlı ve özverili kişiliğiyle yaşamın her alanına etkin şekilde katılır. Hiçbir zaman mücadeleyle yaşamı birbirinden ayırmaz, bu da onun yürüyüşünde büyük başarılar elde etmesinin nedeni olur.

19 Mayıs 2024 tarihinde işgalci düşmanın Metîna bölgesine yönelik saldırıları başlar. Gerilla ve Türk askerleri arasında yaşanan çatışmalar sonucunda, gerilla Yekbûn Şoreş şehit düşerek Kürdistan’ın ölümsüzler kervanına katılır. Yoldaşlığıyla, yaşama olan bağlılığıyla, cesareti ve direnişiyle, her zaman yoldaşları için doğru bir yaşamın ve başarılı bir mücadelenin simgesi olur.