AFAD üç aileyi asker desteği ile sokağa attı

AFAD üç aileyi asker desteği ile sokağa attı

Suruç’ta AFAD kampında kalan aralarında bebeklerinde bulunduğu 11 kişi kış ortasında askerlerce sokağa atıldı. 3 gün sokakta yaşayan aileler yine Kobanê’den çete saldırılarında kaçan ailelerin sığındığı 70 kişilik yıkık bir dükkana sığındı. Aileler, “Partili olduğumuz için atıldık” diyor.

Suruç’ta AFAD tarafından kurulan çadır kentte yaşayan Kobanêli yurttaşların sorunları devam ederken, bu sorunları ve yurttaşların eksikliklerini dile getirenler de çadır kentten çıkarılıyor. 2 aydır kampta kalan Lokman Zeko, “Partiye yardım ediyorlar, Kobanê’ye insan gönderiyorlar” gerekçesyle ailesiyle birlikte bir gece hiçbir şey verilmeden kamptan atıldıklarını söyledi.

DAİŞ çetelerinin saldırılarının ardından Kobanê’ye terk etmek zorunda kalan Kobaneli ailelerin bir kısmı Başbakanlık’a bağlı AFAD’ın kampına yerleştirilmişti. Kamp yetkilileri kış ortasında “partili oldukları” gerekçesiyle 11 kişiden oluşan 3 aileyi sokağa attı. Çoğunluğunu yaşlı ve çocukların oluşturduğu aileler, Suruç’a ilk geldikleri günlerde yerleştirildikleri YİBO’da haftalarca, su ve elektik olmadan okulun binasını içinde birer battaniyenin üzerinde uyuyarak yaşamını geçirdi. Daha sonra ise YİBO’nun bahçesinde AFAD tarafından yapılan çadır kente yerleştirildiler.

ASKER ATTI

AFAD’da kalan 3 aile üç gün önce sorgusuz sualsiz asker tarafından dışarı atıldı. Kış ortasında sokakta kalan aralarında bir yaşında çocukların olduğu 11 kişi daha sonra  Aligor Mahallesi’nde Kaplan Petrol’ün yakınında bulunan yan yana dizili yıkık dükkânlardan birine sığındı. Tek gözlü, camları dahi olmayan ve kartonlarla, çarşaflarla soğuğun engellenmeye çalışıldığı dükkânlarda 24 aile yaşıyor. Su ve elektriği olmayan tek gözlü dükkanlarda önceden yerleşenlerle birlikte 70 kişi barınıyor.

‘İHTİYAÇLARI KONUSUNDA ISRARCI OLDUM’

Kamptan atılanlardan Lokman Zeko, kamp yetkilileri tarafından “Kobanê’ye insan gönderdikleri ve kamptakileri kendilerine karşı kışkırttıkları” gerekçesiyle gece yarısı çadırlarına baskın yapılarak kovulduklarını iddia etti. Türkçe bildiği için kampta kalanlarla kamp yetkilileri arasında iletişimi sağlayan kişi olduğunu belirten Zeko, kampın ihtiyaçlarını, iletme görevini üstlendiğini dile getirdi. Taleplerin karşılanması için ısrarcı davrandığını, bu nedenle kamptan çıkarıldığını söyledi.

‘ASKER ÇIKARDI BİR BATTANİYE DAHİ VERMEDİ’

Kimin ne eksiği varsa kayıt tuttuğunu ve ilettiğini belirten Zeko, bir hafta öce çadırından yemek yemek için çıkarken kamp çalışanları tarafından durdurulduğunu belirterek şunları söyledi:  “Askerler beni tuttu ve çadırımıza geldiler. Kardeşimi ve onun eşinin ailesini de çağırdılar. Bizi çıkardılar ve hiçbir şey almamıza izin vermediler. Küçük çocuklar vardı ve ‘bunlar devletin malı” diyerek bir battaniye dahi vermediler. Araba çağırdılar ve bizi bindirip gönderdiler. Bir akşam gençlerle ateşin önünde otururken ajanlar ‘Bunlar partili, Kobane’ye insan gönderiyorlar’ demişler. Ben bir haksızlık olduğunda sesimi yükseltiyordum. Usulsüz bir şey yapıldığında itiraz ediyordum. Bu yüzden bizi orada çıkardılar. Oraya Avrupa’dan gelenlere de eksiklikleri anlatıyordum” diye konuştu.