Gezi Parkı protestoları sırasında Twitter ve Facebook gibi sosyal paylaşım sitelerini suçlayan, Kürtlere ait Facebook sayfalarını kapattıran AKP iktidarının seçim süreci için 6 bin kişilik sosyal medya ordusu kurduğu iddia edildi.  Uzmanlar AKP’nin seçimler için bu kadar büyük mali kaynakları nasıl bulduğunu ve parti çıkarı için harcadığını sorguluyor.

AKP seçimlerde kitlelerin muhalif platformuna dönüşen, aralarında Twitter’ın da bulunduğu sosyal medya platformlarının gücünü kendi lehine çevirmeyi planlıyor. AKP’nin özellikle yerel seçimler için 6 bin kişilik bir sosyal medya ekibini görevlendirdiği belirtiliyor.

Uzmanlar sosyal medyanın Gezi Parkı protestoları sırasında oynadığı başarılı role dikkat çekerek bunun Türk hükümetini kızdırdığına dikkat çekiyorlar.

HANİ YALANIN DANİSKASI TWİTTER'DAYDI?

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Haziran ayında bir televizyon kanalında yaptığı açıklamada, "Şu anda Twitter denilen bir bela var, yalanın daniskası burada. Sosyal medya denilen şey aslında şu anda toplumların baş belasıdır" demişti.

Konu hakkında bir değerlendirme yayınlayan Deutsche Welle, AKP’nin sosyal medyanın gücünü aleyhine çevirmeye çalıştığını yazdı.

Ana akım medyanın hükümetin kontrolünde olduğunun protestolar sırasında açıkça su yüzüne çıktığını vurgulayan kent araştırmacısı Yaşar Adanalı, "Medya, son yıllarda sürekli ve güçlü bir biçimde sermaye ilişkilerinin etkisinde kaldı. Ancak sosyal medya, Facebook ve Twitter’daki mikro blogları kontrol etmek kolay değil" diyor.

Adanalı, AKP’nin sosyal medyanın gücünü gördüğünü, merkezî yapılanmadan uzaklaşan ve sosyal medyayı kullanan bir muhalefetin AKP'nin sağlam iktidarını sarsabileceğini fark ettiğini belirtiyor. Hükümetin imajının son dönemde anti demokratik bir yönde değiştiğini ve bu nedenle hükümetin Twitter ve Facebook’u yasaklamasının ihtimal dışı olduğunu kaydeden Adanalı, "Hükümet tek çözümün bu platformlarda bizzat aktif olmak olduğunu gördü" diye konuşuyor.

AKP SEÇİMLER İÇİN BÜYÜK PARALAR HARCIYOR

Uzmanlara sosyal medyanın yaklaşan yerel seçimler, cumhurbaşkanlığı ve genel seçimler de önemli rol oynayacağını belirterek bu platformlardan kararsız seçmenin yönetilmeye çalışılacağını ifade ediyorlar

Yaşar Adanalı, AKP’nin iyi bir propaganda faaliyeti yürütülmesinden emin olmak istediği için 6 bin gönüllüden oluşan sosyal medya ekibini kurduğunu kaydediyor. Adanalı "Böyle bir proje yüksek bir maliyet ve kesinlikle birkaç firmanın işbirliği ile ancak gerçekleştirilebilir. Muhtemelen hükümet, büyük bir iletişim ağı kuracak bir halkla ilişkiler firmasını görevlendirdi" diyor. Görevlilerin AKP gençlik gruplarından da oluşabileceğini belirten Adanalı, pek çok sahte profilin de açılacağı tahmininde bulunuyor. Twitter’da 20 euroya 10 bin takipçi satın almanın mümkün olduğunu ifade eden kent araştırmacısı, hükümetin çok daha aktif olacağını ve belli konulara hâkim olacağını düşünüyor.

Taksim Dayanışma Platformu sözcüsü şehir plancısı Tayfun Kahraman Kahraman sosyal medyanın, sadece aktivist ve protestocular için önemli olmadığını, sadece Başbakan Erdoğan için değil tüm politikacılar için vazgeçilmez olduğunu düşünüyor ve ABD Başkanı Obama’nın seçim kampanyasını neredeyse tamamen internet üzerinden yürüttüğüne dikkat çekiyor.

KÜRTLER İÇİN SANSÜR

Hükümet bir yandan kendi "sosyal ağı"nı oluştururken, diğer yandan Facebook gibi sosyal paylaşım sitelerine sansür dayatıyor. Hükümetin Facebook ile yürüttüğü görüşmelerden sonra bu sosyal paylaşım sitesi BDP yöneticilerinin sayfalarına sansür uygulamış, Kürtlere ait çok sayıda sayfayı kapatmıştı.

Facebook’taki bu kapatma işleminin şikâyetlere dayalı olduğunu ve bu şikâyetlerin değerlendirilmeden sayfaların kapatıldığını söyleyen sayfa yöneticileri, bunun özellikle Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın sosyal medyayı “baş belası” olarak gösterdikten, sonra linçe dönüştüğünü ifade etmişti.