Alman yargısında Kürt çatlağı!
Alman yargısında Kürt çatlağı!
Alman yargısında Kürt çatlağı!
129b yasası nedeniyle Kürt siyasetçilere açılan davalarda Alman hukuku tarihi bir sınavla karşı karşıya. Hamburg'daki davada Kıtay tahliye edilirken, Berlin'deki yargılamada mahkeme heyeti "Yasa Almanya'nın dış politikası nedeniyle çıkartıldı" diyerek Vezir T.'ye açılan davanın iptal edilmeyeceğini açıkladı. Tanık sıfatıyla davada ifade veren polis şefinin verdiği bilgeler ise Türk basınında çıkan haberler ve duyumlardan ibaretti.
Anti-terör yasası" çerçevesinde Almanya'da yürürlükte olan 129b yasası nedeniyle Kürt siyasetçilere karşı açılan davalardan ikisi bugün Hamburg ve Berlin'de görüldü. Birbiriyle paralel yürüyen davalarda Kürt siyasetçiler "Yabancı bir terörist örgüte yönetici olmak" suçlamasıyla yargılandılar.
Hamburg’daki davada Ali İhsan Kıtay’a iki buçuk yıl hapis cezası verildi. Verilen cezanın yarısından fazlasını yattığı için Kıtay şartlı serbest bırakılacak. Ancak Hamburg'daki kararla birlikte Kürt siyasetçilerine hukuk-siyaset-uluslararası çıkarlar- üçgenindeki tartışmalı 129b yasası nedeniyle ilk ceza verilmiş oldu. Bu durumun Almanya'daki diğer yargılamaları da hızlandırması bekleniyor.
'YASA ALMAN HUKUKUNU BAĞLAMIYOR' İTİRAFI!
2011 yılının Aralık ayında gözaltına alınan ve 3 ay sonra her gün imza atma şartıyla gözlem altında tutulan Vezir T.'nin Berlin Temyiz Mahkemesi'nde bugün görülen ikinci duruşmasında ise savunma avukatları davanın iptal edilmesi talebinde bulundular. Yasanın siyasi çıkarlar yüzünden yürürlüğe girdiğini ve hukukla bağdaşmadığını belirten avukatların talebi mahkeme heyeti tarafından reddedildi.
"129b yasası Almanya'nın dış politika ilişkileri ve çıkarlarından dolayı hayata geçirildi, Alman yasasını bağlamıyor" itirafında bulunan mahkeme, yargılamanın kaldığı yerden devam edeceğini bildirdi. 129b yasasının güvenlik birimlerine izinsiz arama ve geniş çaplı takip etme gibi birçok yetki verdiğine dikkat çeken Federal Savcılık ise "Risk teşkil eden her yerde izlenme yapılıyor" şeklinde bir açıklamada bulundu.
Almanya'nın uluslararası terörizmle mücadele etmesi gerektiğini belirten savcılık söz konusu yasasa çerçevesinde birçok kişinin yargılandığını ve hukukun çiğnenmediğini savundu. Savcı ve avukatların görüşlerini açıklamasından sonra Federal Kriminal Dairesi (BKA)'nin PKK bölümüne bakan polis şefi Jürgen Becker tanık sıfatıyla ifade verdi.
'SİLAHIN BELGESİ YOK, PARAYLA 5 BİN ÇORAP ALDILAR'
PKK'nin kısa tarihini anlatan Becker, örgütün 2007 yılında KCK adıyla yeni bir oluşuma gittiğini ve devlet içinde devlet kurma girişimini başlattığını savundu. Ancak mahkeme heyetinin "PKK ve KCK ayrılıkçı bir hareket mi yoksa oluşum mu?" istiyor sorusuna polis şefi şu ilginç yanıtı verdi: "KCK sisteminde Kürdistan'da yaşayan herkes KCK üyesidir deniliyor, bu zorla üyelik anlamına geliyor. Yani ayrılıkçı bir örgüt."
PKK'nin Avrupa'da CDK adıyla örgütlendiğini iddia eden polis şefi "Avrupa organizasyon için hem bir diplomasi alanı, hem bir etkinlik ve hem de bir para toplama alanı" görüşünü savundu. Avrupa'da toplanan paranın yüzde 15'nin Kandil'e gönderildiğini öne süren BKA şefi "Geri kalan parayla basın-yayın, müzik, TV ve örgütleme için harcanıyor" diye iddia etti.
Mahkemenin "Bu parayla silah alındığına dair bir kanıt var mı?" sorusuna ise polis şefi müdürü "Silah alındığını belgelemedik, ancak toplanan parayla gerillaya gönderilmek üzere 5 bin çorabın gönderildiğini tespit ettik" yanıtını verdi. Ayrıca "2008'den sonra zorla para toplandığına dair bir bilgi ve kanıtınız var mı?" sorusuna polis şefi net cevaplar veremedi ve sadece "Elimizde duyumlar var" demekle yetindi.
TAK BİLGİLERİ TÜRK BASININDAN KOPYALAMA!
PKK'nin TAK ile ilişkisine dair sorulara ise PKK uzmanı sıfatıyla duruşmaya katılan Alman polis şefi Becker'in yanıtları dikkat çekti. "Türkiye'de yakalanan bazı TAK elamanları mahkemelerde 'Talimatları PKK'den aldık' dediler" yanıtını veren polis şefi, mahkemeye ayrıca Türk basınında çıkan "TAK'ı Fehman Hüseyin yönetiyor" iddiasını sundu.
KCK Yürütme Konseyi Üyesi Zübeyir Aydar'ın laptopunda HPG Savunma Komitesi'ne gönderdiği ve "Türkiye'de intihar eylemleri yapın" önerisinin yer aldığı mektubun Belçika polisinin elinde bulunduğunu öne süren polis şefi, mahkemenin "Peki bu belge elinizde var mı?" sorusuna ise şu yanıtı verdi: "Hayır, bunun belgesi bizde yok, fakat olduğunu duyduk."
Sabah 9.00'da başlayan ve öğlenden sonraya kadar süren Vezir T.'nin duruşması önümüzdeki hafta yeniden sürecek. Hamburg'da verilen 2 yıllık ceza ve Kıtay'ın tahliye kararının Berlin ile birlikte Stuttgart ve Düsseldorf'da da süren yargılamaları nasıl etkileyeceği merak konusu.
İlgili haber: