Almanya: Vatandaşlar radikal selefileri ihbar etmeli

Almanya: Vatandaşlar radikal selefileri ihbar etmeli

Irak Şam İslam Devleti (DAİŞ) çetelerine destek veren selefilerin örgütlendiği ülkelerden olan Almanya’da, ülkede saldırı yapılabileceğine yönelik endişeler devam ediyor. Amerikan istihbaratının da desteğini alan Alman makamları, internet üzerinden takibin yanı sıra vatandaşların şüpheli  ‘değişimler’ içine giren bireyleri polise bildirmesini istiyor.

Federal Kriminal Dairesi (BKA) rakamlarına göre, Almanya’da geçtiğimiz yıllara kadar suç işleme potansiyeli olan ve ‘tehlikeli’ olarak sınıflandırılan selefilerin sayısı 80 ila 90 arasındaydı. Aradan geçen sürede bu rakam 225’e kadar çıktı ve Almanya tarihinde olmadığı kadar yükseldi.

DAİŞ çetelerinin Suriye ve Irak’taki katliamları sonrasında diğer Avrupa ülkelerinde olduğu gibi Almanya’da da radikal selefilerin eyleme geçerek, katliamlar yapmasında endişeleniliyor.

BUGÜNE KADAR SALDIRI OLMAMASI ‘ŞANS’

İçişleri Bakanı Thomas de Maizière’ye göre, Almanya’da organizeli bir saldırı eyleminden çok, selefilerin birey olarak kendi başlarına eylem yapma riski daha yüksek. Saldırı riski ve tehlikenin boyutunun tahmin edilemediğini savunan Maizière, Almanya’da bugüne kadar büyük boyutlarda saldırı olmaması nedeniyle ülkesinin ‘şanslı’ olduğunu kaydetti.

İçişleri Bakanı, selefilerin saldırılarına ilişkin ‘panik ortamı’ oluşturulmasının doğru olmadığını ve bu durumun radikallere yarayacağına dikkat çekti. De Maizière, “dikkatliyiz ama korkmuyoruz” derken, çalışmalarına rağmen Almanya'da saldırıların engellenmesine ilişkin başarının ‘garantisinin olmadığı’ tespitinde bulundu.

BKA verilerine göre, Almanya’da ‘İslamcı’ gruplara yönelik açılan 420 soruşturmada toplamda 600’ü aşkın kişi hakkında işlem başlatıldı. Bu kişilerden yaklaşık 200 kadarı DAİŞ çetelerine destek vermek veya üye olmakla suçlanıyorlar. Son yıllara kadar 2 bin 800 kadar selefinin yaşadığı tahmin edilen Almanya’da, bu sayının 6 bin 300 kadar olduğu, yakın dönemde ise 7 bine çıkacağı da BKA tarafından verilen bilgiler arasında.

VATANDAŞLARDAN POLİSE İHBAR TALEBİ

İç istihbarat örgütü Federal Anayasayı Koruma Örgütü (BfV) Genel Başkanı Hans-Georg Maaßen’e göre, Almanya’da ‘selefist’ akımlar bugüne kadar olmadığı düzeyde güçlenmiş durumda. Maaßen da, esas tehlikenin özellikle internet üzerinden yapılan propagandalar nedeniyle gruplardan bağımsız olarak radikalleşen bireyler olduğu görüşünü dile getiriyor.

Maaßen, kendi başına ‘radikalleşen’ bireylerin getireceği olası tehlikelere karşı mücadelede bu bireylerin sosyal çevrelerinin rolüne işaret ediyor. BfV Başkanı, radikal islami kesimlerle ilişki içine giren ve dikkat çeken ‘değişimler’ içinde olan bireylerin iş, okul, arkadaş veya akraba çevresinin polise başvurması çağrısı yapmıştı.

Hans-Georg Maaßen, “istihbarat servisleri ve polisiye makamlar her yerde olamazlar ve herşeyi göremeyebilirler. Zaten bunu yapamayı ve yapmak da istemeyiz” diyerek, radikal selefilerin tespitinde vatandaşların rolüne dikkat çekiyor. Maaßen, bunun ‘ihbar’dan çok ‘sorumlu davranış’ olacağının da altını çiziyor.

İNTERNET ÜZERİNE YOĞUNLAŞILIYOR  

Radikal selefilerle mücadele kapsamında Alman makamları özellikle internet üzerinden yapılan propagandayı takibe ağırlık verecekler. BKA Genel Müdürü Jörg Ziercke, radikal selefilerin saldırılara girişmeden önce belli bir ‘yoğunlaşma aşamasından’ geçtiğini, radikal islamcı arenada birçok propagandanın internet üzerinde yaşandığına dikkat çekiyor.

Ziercke’ye göre, BKA’nın içinde internet üzerine uzmanlaşmış birimler, radikal selefilerin tespiti için yoğun bir çalışma içinde.

AMERİKAN İSTİHBARATININ YARDIMI SAYESİNDE...

İçişleri Bakanı ve diğer üst düzey Alman yetkilinin üzerinde durduğu bir diğer önemli konu ise, Amerikan istihbaratının yapacağı bilgi paylaşımları.

BfV Başkanı Hans-Georg Maaßen, Amerikan Ulusal Güvenlik Ajansı (NSA)’nın takip metotlarına ilişkin yoğun tartışmalara rağmen, Amerikan istihbaratı ile bilgi paylaşımının oldukça iyi olduğunu dile getiriyor.

Maaßen, iki ülke istihbaratlarının radikal islamcılar konusunda karşılıklı çalıştığını söylerken, geçmişte Almanya’da düzenlenmek istenen bazı saldırıların Amerikan istihbaratından alınan bilgiler sayesinde engellendiğinin altını çiziyor.