Almanya ve Fransa'da muharrem orucu cemleri

Almanya ve Fransa'da muharrem orucu cemleri

Fransa'nın Paris ve Almanya'nın Wipperfürth, Dortmund ve Giessen kentlerinde yaşayan Aleviler, Muharrem Orucu etkinlikleri kapsamında düzenlenen cemlerde bir araya geldi. 

Fransa Demokratik Alevi Federasyonu, Alevi inancında Kerbela’da katledilen Hz. Hüseyin ile Hz. Hasan başta olmak üzere 72 kişinin susuz bırakılarak öldürülmelerinin yası olan Muharrem Orucu (12 İmamlar Orucu) etkinlikleri  kapsamında cem düzenledi. 17 Kasım günü saat 17.00'da Paris La Courneuve semtinde bulunan Pazarcıklılar Derneği lokalinde gerçekleştirilen ceme Maraş, Malatya, Adıyaman, Erzurum, Dersim vb. birçok bölgeden yüzlerce Alevi katılım sağladı. 

Ceme başlanmadan önce Seyit Rıza ve arkadaşlarını anma vesilesiyle hazırlanan sinevizyon gösterimi gerçekleştirildi. Ardından FEDA Paris yönetimi adına İrfan Dayıoğlu cem için piri çağırmadan önce kısa bir konuşma gerçekleştirdi. 

Dayıoğlu, Kerbela'dan Dersime, Maraş, Sivas, Diyarbakır zindanına ve oradan Paris'e katliamların devam ettiğine dikkat çekti. "Kerbela şehitlerini anma, insanlığın duruşudur. Kerbela'yı Paris'te üç yiğit kızımızı katlederek sürdürüyorlar. Kerbela'da direniş neydiyse bugün onu mazlumların temsilcileri sürdürüyor" diyen Dayıoğlu, ceme katılanlara Paris'te Sakine, Fidan, Leyla Alevi ocağını açma önerisinde bulundu. 

Ardından cemi sürdürmesi için Derviş Rıza Ocağı'ndan Pir Rıza Yağmur'u ceme çağırdı. Pir Rıza Yağmur'un pirlik yaptığı cemde cemin görevlileri yerlerini alırken, deyişlerle semaha duruldu. Pir Rıza, cem boyunca Alevilerin yeni nesillerine kültürlerini, inançlarını taşıması gerektiği vurgusunda bulundu. Yeni nesillerin kendi inançları konusunda sıkıntı çektiğini belirten Pir, "Bizim işimiz yeni kuşakları inancıyla buluşturmaktır" dedi.  Yeni nesillerin yetişmesinde annelerin rolünün büyük olduğunu belirten Pir, aynı zamanda alevi inancında kadının yerini anlattı. 

İki saat süren cemin ardından lokmalara dua verildi. Ceme  katılan Alevilere lokma dağıtıldı. 

WİPPERFÜRTH’DE LOKMA DAĞITILDI

Yassı-Muharrem ayı dolayısıyla  Almanya’nın Wipperführth kentinde Alevi Kültür Derneği’nde gerçekleştirilen ceme çok sayıda kişi katıldı.

Pir Hüseyin Bildik tarafından yürütülen cem töreninde Seyid Rıza ve arkadaşlarıda anıldı.

Demokratik Alevi Federasyonu (FEDA) adına bir konuşma yapan Rojda Yıldırım, Seyid Rıza ve arkadaşlarının Alevi-Kızılbaş geleneğinin temsilcileri olduğu için idam edildiklerini belirterek, Aleviler’in de Seyid Rıza’nın geleneğini sürdürerek devlet ve iktidarın asimilasyon politikası karşısında boyun eğmemeleri gerektiğini söyledi. Yıldırım, Seyit Rıza'nın boyun eğmemesinin devlete dert olduğunu, Alevilerin direnişleriyle egemenler karşısında dert olmaya devam edeceklerine dikkat çekti.

Pir Hüseyin Bildik ise Aleviliğin bir yaşam tarzı olduğunu dile getirerek, Aleviliğin kabesinin insan olduğunu kaydetti. Alevi ibadetlerine yönelik yapılan haksız eleştirilere de değinen Bildik, hiçbir inancın diğerini aşağılamaması gerektiğinin altını çizdi.

Yapılan cem töreninin ardından lokmalar dağıtıldı.

GİESSEN’DE SEYİT RIZA ANMASI

Giessen Mezopotamya Kürt Kültür Derneği’nde Seyid Rıza ve arkadaşları anıldı. Yapılan saygı duruşunun ardından FEDA adına etkinliğe katılan Pir Haşim Kutlu’nun okuduğu Gulbank eşliğinde delilci çıraları yakıldı.

Katılımcılara Alevi tarihi hakkında bilgi veren Kutlu, Pir Seyid Rıza’nın temsil ettiği direniş geleneğinin sürdürülmesi gerektiğini söyledi. Konuşmaların ardından Dersim soykırımını anlatan sinevizyon gösterisi duygusal anların yaşanmasına neden oldu. Okunan Gulbankların ardından aşureler dağıtıldı.

DORTMUND’DA SEYİT RIZA VE ARKADAŞLARI ANILDI

Dortmund ve Çevresi Alevi Kültür Merkezi'nde (DAKME) Seyit Rıza ve arkadaşları, Dersim soykırımı ve Kerbela şehitlerini anma etkinliği yapıldı.

İki yüz kişinin katıldığı etkinlik saygı duruşu ile başladı. Saygı duruşu ardından DAKME Eşbaşkanları Aliye Cenan ile Mustafa Aslan birer konuşma yaptı.

Mazlumlar dünyasında yaşanan katiamların hiçbirinin diğerlerinin ayrı olmadığına dikkat çeken Mustafa Aslan, “Katliam Alevilerin bir kaderi değildir. Kerbelaların, Maraşların, Dersimlerin birdaha olmaması için ruhta, duyguda ve fikirde biklik olmalı. Dersim’de yaşanan acılar bugün de farklı yöntemlerle yapılmak isteniyor. Biz Aleviler uyanık olmalıyız” dedi.

DAKME Eşbaşkanı Aliye Cenan ise, yüzyıllardır süregelen asimilasyon ve katliam politikalarının bugün de devam etitğini belirtti. Katliam ve asimilasyona karşı durmanın örgütlülükten geçtiğnin de altını çizen Cenan şunlara dikkat çekti: “Son dönemlerde Kürtler ve Aleviler üzerinde oynanan oyunları boşa çıkarmak için herkesin bulunduğu alanda değerlerine sarılması gerekiyor.”

Anmaya konuşmacı olarak katılan Munzur Çem ise, 15 Kasım’ın Seyit Rıza ve arkadaşlarının idam edilmesinin yıl dönümü olduğunu hatırlattı. Dersim Soykırımı’nın nedenlerini ele alan Çem, 38 soykırımının eskiden beri halk arasında söylendiği gibi bazı tesadüfi olaylarla bağlı olmadığının altını çizdi.

“Bu tamamen bilinçli bir şekilde planlananan ve adım adım hazırlanan bir soykırımdır. Bu yalnız başına Dersim ile sınırlı değildir, öncesinde Rumlara ve Ermenilere, Kürdistan’ın diğer bölgelerinde Zilan’da yaptıkları var” diyen Çem, Dersim’in stratejik konumuna da dikkat çekti.

Devletin sürekli Dersim’i bir çıban başı olarak gördüğünü vurgulayan Çem, bunun hala da devam ettiğini sözlerine ekledi. Çem, “Dünyanın hiçbir yerinde yapılan katliamların Dersim’deki kadar açık ve planlı olduğunu görmek mümkün değildir” dedi.

Gazeteci Kamer Söylemez de Rojava ve Ortadoğu’daki gelişmelere dikkat çekti. Kürtlerin ve Alevilerin her zamankinden daha çok kazanmaya yakın olduğunu belirtti.

Konuşmalar arından Bülent Aldede’nin söylediği deyişlerle, Gulbeng bağlandı. Dersim Soykırımı’nın konu edinildiği sinevizyon gösteriminde ise duygulu anlar yaşandı. Etkinlik okunan aşure duası ardından, aşure dağıtımı ile sona erdi.