'Analar çocuklarını öldüren bombaların sesini dinlediler'
'Analar çocuklarını öldüren bombaların sesini dinlediler'
'Analar çocuklarını öldüren bombaların sesini dinlediler'
''Sabahın ilk ışıkları ile beraber berivanlar beriye gider, çocuklar köyün sokaklarında koşuşturur, gençler toplanarak sohbet ederlerdi, O gün bunların hiçbiri yoktu köyde. Her tarafa derin bir sessizlik hakimdi, meğer o' derin sessizlik o gün kopacak büyük fırtına öncesi sessizliğiymiş.”
Bu sözler 16 Nisan 1992 günü Mardin’in Savur İlçesine bağlı Cırzé (Taşlık) köyünde Türk ordusu tarafından 38 gerillanın bulundukları sığınakta atılan kazan bombaları, iki sivil köylünün ise işkence edilerek katledilmeleri olayının tanıklarından İHD yöneticisi avukat Perihan Ok'a ait.
1992 yılının 16 Nisan günü Mardin Alay Komutanlığı ve Bolu Komando Tugayı’na bağlı askerler Taşlık köyünü basarak kadın ve çocukları köydeki bir eve, köyün erkeklerini ise okulun bahçesine topladı. O gün 6 yaşında bir çocuk olan Perihan Ok, kadınların yaşanacak çatışmada kendi çocuklarını da yitireceğini bildiğini, köyün hemen dışında kuşatılan gerillaların arasında kendi köylerinden gençlerin de olduğunu anlattı.
Çatışmanın başlamasından önce askerlerin Adil Kılıç(25) ile Eyüp İlhan (30) isimli köylülerine işkence ile sığınağın yerini söyletmeye çalıştığını, söyletemeyince de silahla tarayarak katlettiklerini aktaran Ok, 'İki gün boyunca süren çatışma sonunda sığınağa gittiğimizde ise kazan bombaları yağdırılan sığınakta 38 gerillanın katledildiğini gördük' şeklinde konuştu.
Henüz 6 yaşında bir çocukken tanık olduğu bu insanlık trajedisini yıllarca unutamadığını anlatan Av. Perihan Ok, insan hakları mücadelesi verme kararında yaşadığı bu olayın doğrudan etkisi olduğunu ifade etti.
Yaşanan çözüm sürecinin aynı zamanda geçmişle yüzleşme süreci olması gerektiğini dile getiren Perihan Ok, Taşlık köyünde henüz küçük bir çocukken yaşanan katliama ilişkin tanıklığını ANF'ye anlattı.
Akşama doğru havanın kararmasıyla çatışmanın başladığına söyleyen Av. Perihan Ok
“Çatışma başladıktan sonra kadın ve çocuklar korkudan feryat figan ettiler, korkunç patlamalar yaşanıyordu. İki gün boyunca bu patlamalar devam etti. İki gün boyunca aç susuz orada tutulduk” diye konuştu.
'GERİLLALARIN KATLEDİLDİĞİ YERDE DERİN ÇUKURLAR AÇILMIŞTI'
Çatışma bittikten sonra askerlerin çekilmesi ile çatışmanın yaşandığı yere gittiklerini kaydeden Perihan Ok devamla şunları anlattı: ''Çatışmanın yaşandığı yerde atılan kazan bombaları sonucu derin çukurlar açılmıştı. Sığınakta 38 gerillanın cenazesi ile karşılaştık. O anı tarif etmek çok zor 38 gencecik beden katledilmişti. Daha sonra 38 gerilla ile birlikte katledilen iki sivil köylünün cenazeleri köy camisine getirilerek tören yapıldı.
Cenazeler yıkandığı sırada yakılan ağıtlar şimdi gibi kulağımda. Katledilen gerillaların aileleri köye akın ettiler çocuklarının cenazelerini alıp gittiler.''
Kimlikleri espit edilemeyen üç gerilla ile birlikte kuzenleri olan iki gerilla Hıdır Demirtaş (24) ile Kemal Ok'un (17) köyde yapılan törenle toprağa verildiğine vurgu yapan Ok, “köyde müthiş bir dayanışma vardı çevre köylerden yoğun bir ziyaret yaşandı herkes ağlıyordu herkes birbirinin ölülerine ağlıyordu” dedi.
'KATLİAMDAN İKİ YIL SONRA KÖY BOŞALTILDI'
Katliamdan sonra köye yönelik baskıların arttığına dikkat çeken Ok, sözlerine şöyle devam etti: “Katliamdan iki yıl sonra askerler gelerek 'ya korucu olun ya da köyü dört gün içerisinde boşaltın' dediler koruculuğu kabul etmediğimiz için bağlarımızı, bahçelerimizi evlerimizi bırakarak göç yollarına düştük. Benim ailem Amed'in Bismil ilçesine taşındı. Sonraki yaşamımı orada geçirdim ancak köyü ve yaşadığım olayı hiçbir zaman unutamadım''
'DEVLETİN GEÇMİŞLE YÜZLEŞMESİ LAZIM'
İnsan hakları mücadelesi vermesinin köyde devletin kendilerine uyguladığı hukuksuzluklar ve insan hakları ihlalleri ile doğrudan bağlantılı olduğunu vurgulayan Av Perihan Ok sözlerini şöyle sürdürdü: “Devlet çözüm sürecinde geçmişte gerçekleştirdiği insanlık dışı hak ihlalleri ile yüzleşmelidir. Bu süreç aynı zaman da geçmiş ile yüzleşme sürecidir. Bu sürecin sağlıklı yürütülebilmesi için devletin geçmişle yüzleşmesi lazım”
'KÜRTLER YAŞADIKLARI ACILARLA BİLİNÇ KAZANDILAR'
Kürtlerin yaşadıkları acılarla bilinçlendiklerini sözlerine ekleyen Ok, “Kürtler çok büyük acılar yaşadılar ve bu acılar ile bilinç kazandılar. Devlet bu noktadan sonra Kürtleri ciddiye almalı ve muhatap alarak bu sorunu Kürtlerin talepleri doğrultusunda çözmelidir” dedi.
Kürt halkının bu savaşın tarafı olduğuna vurgu yapan Ok; Hükümetin Kürtleri muhatap almadan atacağı her adımın bu süreci olumsuz yönde etkileyeceğini ve çözümün geçmişle hesaplaşılarak Kürt halkının muhatap alınması ile gelişebileceğini sözlerine ekledi.