Asuri-Süryanilerin gururu ‘Assyriska FF’ 40. yaşında
Asuri-Süryanilerin gururu ‘Assyriska FF’ 40. yaşında
Asuri-Süryanilerin gururu ‘Assyriska FF’ 40. yaşında
Türkiye, Suriye, Lübnan ve Irak’taki baskılardan kaçıp İsveç’e sığınan Asuri-Süryanilerin 1974 yılında bir semt takımı olarak kurdukları ve süreç içinde büyük başarılara imza atan ve dünyanın her tarafındaki Süryanilerin gururu haline gelen ‘Assyriska FF’ 40 yaşında.
‘Assyriska FF’in tarihi ve imza attığı başarılar binlerce yıl yaşadıkları topraklarda soykırıma uğradığı, ayrımcılığa tabi tutulduğu, dışlandığı için ülkesini terk etmek zorunda kalan bir halkın demokratik bir ortamda ve olanaklar tanındığında neleri gerçekleştirebileceğini göstermesi açısından önem taşıyor.
Anadolu ve Mezopotamya’dan gelip ilk başlarda Stockholm’un Södertälje ilçesine yerleşen Asuri-Süryanilar, ilçenin ekonomik ve kültürel gelişimine katkıda bulunmanın yanı sıra sportif faaliyetler de de örnek bir çalışma sergilediler.
1974 yılında bir semt takımı olarak kurulan Assyriska FF, yüksek bir performans sergileyerek 2003 yılında İsveç Birinci Ligine girmeyi başardı. Assyriska FF Södertälje’de 20 bin seyirciyi alacak kapasitede bir stadyum inşa etti.
Fehmi Taşcı ve Melek Bisso 1970’li yıllarda Midyat’tan göç ederek Södertälje’ye yerleşmişler. Taşcı 25 yıldan beri takımın neredeyse tüm sorumluluğunu üstelenmiş. Bisso da 10 yıl Assyriska FF’te top koşturduktan sonra antrenörlük yapmayı ve takıma yeni katılan gençleri eğitmeyi sürdürüyor.
Taşcı, Süryanilerin yaşadıkları ülkelerde fotbolun çok popüler olduğunu, İsveç’e geldiklerinde 1971 de semt takımını kurduklarını, 1974 yılında da kümelerde maç yapmak için başvuruda bulunduklarını ve 1990 yılına kadar Assyriska FF’nin 3. ligde top koşturduğunu anlatıyor.
Kendisinin 1990 yılında Assyriska FF’te çalışmaya başladığını, daha önce neredeyse tamamı Asurilerden oluşan takıma İsveçli ve diğer halk gruplarından transfer yapmaya başladıklarını söyleyen Taşcı, “Gerçek tırmanış bundan sonra başladı ve 1990 yılında 3. lige, 2 yıl sonra da 2. lige yükseldik. Yeterli deneyimimiz olmadığı için 2 yıl sonra küme düştük. Ama kısa sürede toparlandık ve bir yıl sonra yeniden 2. lige girmeyi başardık. Çok iyi bir performans sergiledik.İnişli çıkışlı bir süreçten sonra 1997’de ne pahasına olursa olsun 2. ligde kalmayı ve daha ileri gitmeyi amaçladık. 1999 yılında finale kaldık. Ama uzatmalarda bir gol yiyince süper lige giremedik” diyor.
2. ligde top koşturan Assyriska FF 2003 yılında İsveç Şampiyonası’nda İsveç’in en büyük takımlarına karşı kazanmasına ve finale kalmasına rağmen final maçını kaybedince İsveç Kupası’nı alamadı.
AVRUPA KUPASI’NA KATILMAK RÜYAMIZDI
Amaçların İsveç Kupası’nı alarak Avrupa Kupası’na İsveç’i temsilen katılmak olduğunu söyleyen Taşçı, “Bu bizim rüyamızdı. Yabancıların kurduğu bir takımın neler gerçekleştirebileceğini tüm Avrupa’ya göstermek istiyorduk. Bunu başaramadık ama finale kalmamız Assyriska FF’in Avrupa’da tanınmasını sağladı. İngiltere, Fransa, İtalya başta olmak üzere Avrupa’nın büyük televizyon kanalları İsveç’e gelerek bizlerle söyleşiler yaptılar” diyor.
2005 yılında en üst lige, süper lige girmeyi başardıklarını söyeyen Taşcı, gösterdikleri başarıya karşın güçlü bir ekonomileri olmadığı, kendilerine ait stadyumları olmadığı için belediyenin yardımıyla Södertälje’de bir stadyum inşa ettiklerini söylüyor.
Ama stadyumun inşasının zaman aldığını ve maçlarını başka takımların stadyumlarında yapmak zorunda kaldıklarını, bunun takımları için dezavantaj olduğunu ve bir süre sonra süper ligdeki kostümün kendilerine geniş geldiğini fark ettiklerini dile getiriyor.
Süper ligde bulundukları dönem zarfında çok şeyler öğrendiklerini, deneyim kazandıklarını ve takımı yeniden yapılandırdıklarını ama ligde kalmayı başaramayıp yeniden 2. lige düştüklerini ve gösterdikteri tüm çabalara karşı yeniden süper lige giremediklerini aktarıyor.
İSVEÇ TARİHİNDE BİR İLK
” Süper lige yeniden giremedik ama tüm İsveç takımımızın ciddi ve disiplinli bir takım olduğunu gördü. Fotbol Fedarasyonu Assyriska FF’in federasyonda temsil edilmesini istedi ve kulubümüz beni bu iş için görevlendirdi. Böylelikle İsveç’in tarihinde ilk kez yabancıların kurduğu bir takım fotbol federasyonu’nda temsil edildi” diyen Taşkın, 3 yıl bu görevi yürüttüğünü belirtiyor.
Kendi döneminde kadın olan Örebro Valisi’nin de aynı yönetimde yer aldığını belirterek, “İsveç tarihinde ilk kez bir kadın ve bir göçmen aynı yıl fotbol federasyonuna girdi ve birlikte çalıştı. Kadın vali daha önceleri İsveç Parlamentosu’nun Başkanlığı görevini yürütmüştü. Ben üç komitede yer aldım. Deney ve tecrübelerimi diğer takımlarla paylaştım” şeklinde konuşuyor.
Assyriska FF’in güvenilir bir marka haline geldiğini belirten Taşcı, “Beni Assyriska FF yarattı. Ben de tüm takımlarla çok iyi ilişkiler ve kontak ağı geliştirdim. Tüm Kulupler beni, ben de onları tanırım. Assyriska her zaman örnek bir takım oldu. Farklı bir teknik uyguladık, her zaman kurallara uyduk ve taraftarlarımız sorumluca davrandı” şeklinde konuşuyor.
BAŞARININ SIRRI GENÇLERE YATIRIM
Melek Bisso, başarılarının ardında gençlere yatırım yapmanın olduğunu, Assyriska FF’in daha sonra Avrupa’nın büyük takımlarına transfer olan Michael İshak, Kennedy Bakırcıoğlu , Stefan Batan, Andreas Haddad ve Nahir gibi fotbolcular yetiştirdiklerini, Kennedy’in İsveç Milli Takımı, Mickael İshak’ın İsveç Genç Milli Takımı’na girmeyi başaran ilk yabancı kökenli fotbolcular olduklarına dikkat çekiyor.
Bisso, şu anda yaşları 6 ila 19 yaşları arasında olan 500 civarında genci Assyriska FF’te çalıştırdıklarını, gençler için 24, genç kadınlar için de 3 takımları bulunduğunu söylüyor.
Genç kadınların oluşturduğu takımlardan birinin bölgenin en başarılı takımı olduğunu, son iki yıl içinde 4-6 yaş grubundaki çocuklardan oluşan bir fotbol takımı oluşturduklarını ve Assyriska FF’in tüm İsveçli ve yabancılara açık olduğunu söylüyor.
1990’lı yılllarda Assyriska FF’in en başarılı fotbolculardan birinin Konyalı bir Türk olan Cebrail Mermer olduğunu, daha sonra İsveç’in en güçlü takımlarından Hammarby’ye transer olduğunu söyleyen Bisso, “İsveç ve Avrupa takımlarına çok değerli gençler yetiştirdik. Şu anda Hammarby’de bizlerin yetiştirdiği 4 Asuri genci top koşturuyor. Hammarby İsveç’in en fazla taraftarı olan takımı. Bizim onlara gönderdiğimiz fotbolcular Hammarby’de en iyi 6 fotbolcu arasında yer alıyor” diyor.
FOTBOL İLETİŞİMİN GELİŞMESİNE VE ENTEGRASYONA KATKIDA BULUNUYOR
Taşcı, fotbolun insanları birbirine yakınlaştıran sosyal bir fonsiyonu yerine getirdiğini ve hafta sonu gençlerin maçlarınını izlemek için gelen aileleri bir araya getirdiğini ve bir ölçüde iletişimin gelişmesine ve entegrasyona katkıda bulunduğunu söylüyor.
40 yıl içinde Assyriska FF’nin gösterdiği başarının sıırının ne olduğu sorusunu Taşkın, “Biz her zaman iyi bireyler ve vatandaşlar yetiştirmeyi düşündük. Gençlerimizin eğitim görmelerini, toplum içinde bir yer edinmelerini teşvik ettik. Bizim çocuklarımız burada doğdu. Kendilerini İsveçli olarak görüyorlar ama biz onların geçmişlerini, etnik kökenlerini unutmalarını istemiyoruz. Derneklerimiz var. Buralarda verilen ana dil derslerine, değişik kültürel faaliyetlerine katılıyorlar. Süryanice dünyanın en eski dili. Bizler iki kültürlüyüz ve bunu bir zenginlik olarak görüyoruz” şeklinde yanıtlıyor.
FOTBOLUN BİRLEŞTİRİCİ ÖZELLİĞİ VAR
Doğru bir şekilde değerlendirilidiğinde fotbolun insanları birleştirici özelliği olduğuna dikkat çeken Taşcı, “Assyriska FF’i Avrupa, Mezopotomya ve dünyanın her tarafında yaşayan Asuriler kendi takımları olarak görüyorlar. Şimdi teknoloji gelişti ve maçlarımızı değişik araçlar aracılığıyla izliyebiliyorlar. Eskiden bu görevi yalnızca Suryoyo Tv yerine getirebiliyorlardı. 2003 yılında İsveç kupasının final maçını dünyanın 87 ülkesinde yaşayan Asuriler bu kanal aracılığıyla canlı olarak izledi” diyor.
Melek Bisso, İsveç’e gelmeden önce Asuri-Süryanilerin Midyat’ta kurdukları takımda da oynamış. İsveç ile Türkiye’yi kıyasladığında olanaklar açısından büyük farklılıklar olduğunu ve Türkiye’de fotbol takımlarının önünde ciddi engeller bulunduğunu şu cümlelerle dile getiriyor.
“Takımımızın kümeye girmesini sağlamak için Mardin’de müracaat ettiğimizde bir spor kulubu kurmamızı, atletizm, boks, güreş ve yüzme gibi bölümler oluşturmamızı, her bölüme de 40 genç bulmamızı istediler. Bu kadar gençi nasıl bulabilirdik? Böylelikle müracaatımız kabul edilmedi.”
TÜRKİYE’DEKİ SİSTEM GENÇLERİN SPORA YÖNELMESİNİN ÖNÜNDE ENGEL
Türkiye’deki sistemin gençlerin spor ve fotbola yönelmelerinin önünde engeller oluşturduğunu gibi Süryanilere yönelik ayrımcılık yapıldığını belirten Bisso, “Sadece devlet değil halk da ayrımcılık yapıyordu. Amatör kümede oynadığımızda her maçımızda olaylar çıkıyordu. Süryani olduğumuz için saldırılara uğruyorduk. Burada bizim için sistemin içine girmek çok kolay oldu. Biz de bu olanakları değerlendirerek göçmenlerin takım kurabileceklerini ve başarılı olabileceklerini gösterdik.Ama bunu gerçekleştirirken burada yaşayan Türk, Kürt, Yugoslav ve diğer yabancıların bize destek verdiklerini ve maçlara gelerek bizi desteklediğini de söylememiz gerekir. İsveç’in ilk yabancı fotbol takımını biz kurduk ve bu Kürt, Türk ve diğer halklara da örnek oldu. Onlar da kendi takımlarını kurdular ve başarılı maçlar yapıyorlar” şeklinde konuşuyor.
Bisso, Süryaniler açısından İsveç ve Türkiye arasında büyük farklar olduğunu örnekler vererek anlattıktan sonra, “Türkiye’de yaşam bizler için gerçekten çok zordu. Hıristiyan olduğumuz için memur ve askerde çavuş bile olamıyorduk. Burada özgür insanlarız. İsveçlilerle aynı haklara sahibiz. Türkiye’ye nazaran ırkçılık çok daha az. 1980-90’lı yıllarda hakemler maçlarda ırkçılık yapıyorlardı ama bu giderek azaldı. Bazı takımların taraftarları yabancı olduğumuz için ırkçılık yapabiliyorlar ama bu kaygı verici boyutlarda değil” diyor.
BİSSO’NUN RÜYASI MİDYAT’A DÖNÜP BİR ASURİ FOTBOL TAKIMI KURMAK
Bisso’nun en büyük rüyası bir gün Midyat’a dönüp bir Asuri takımı kurmak ve onun 1. ligde top koşturduğunu görebilmek. Midyat’a her gidişinde bu konuda araştırmalar yaptığını, gençlerle konuştuğunu ama gerekli ilgiyi göstermemelerinden üzüntü duyduğunu söylüyor.
DAİŞ çetelerinin Ninova ve Şengal’e yaptığı saldırılardan dolayı Assyriska FF geçtiğimiz aylarda yapmayı planlandığı takımın 40. kuruluş galasını yapmayı erteledi. Gala önümüzdeki yılın 21 Mart’ında Södertälje ilçesinde yapılacak.