PYD Eş Başkanı Asya Abdullah,  kendilerinin de davetli olduğu Cenevre 3. İstişare toplantısının önemli olduğunu ifade ederek, demokratik bir Suriye’nin kurulmasına fayda sağlayacak bütün toplantılara katılacaklarını ve bu toplantılarda bölgede yaşayan halkların içinde bulundukları sorunların gerçek anlamda Rojava’da var edilen kantonal sistemle çözüme kavuşa bileceğini dile getireceklerini söyledi. Bütün alanlarda Rojava’ya desteklerin devam etmesini isteyen Abdullah “Devrim bitmiş mantığına girilmemeli birçok alanda tehlike devam ediyor. Orada yaşayan insanların ihtiyaçları gittikçe daha da artıyor” dedi.

Rojava’da yaşanan gelişmeleri,  terör örgütü DAİŞ’in saldırılarının ne boyutta olduğunu ve PYD’nin davetli olduğu Suriye’de ki krize siyasi çözüm arayışları çerçevesinde İsviçre’nin Cenevre kentinde 4 Mayıs da başlayacak olan Cenevre 3. İstişare toplantısını PYD Eş Başkanı Asya Abdullah ile konuştuk.

‘KANTONAL SİSTEM SURİYE’NİN GELECEĞİ ACISINDAN ÇOK ÖNEMLİDİR’

Önümüzde ki günlerde sizin de davetli olduğunuz Cenevre 3. İstişare toplantısı başlayacak bunu nasıl değerlendiriyorsunuz ve burada sizlerin talepleri neler olacak?

Başta parti olarak şunu söyleyebilirim devrimin başından bu yana hem Suriye hem de Rojava için hep siyasi çözümü savunduk. Rojava’da verilen direniş sayesinde 3 ayrı kantonla birlikte demokratik bir sistem kuruldu. Var edilen bu sistem, hem bölgede yaşayan Kürtler hem de diğer halklar için çok önemlidir. Ve bu sistemin tam anlamıyla inşa edilmesi için çalışmalar devam ediyor. Ortaya çıktığı şekilde kantonal sistemin Suriye’nin geleceği acısında ne kadar önemli olduğu görülmektedir.

Parti olarak Suriye için siyasi bir çözümün hep kaçınılmaz olduğunu savunduk. Bunu hem içteki güçlere hem de uluslararası güçlere karşı dile getiriyoruz. Bu temelde biz diyalogdan yanayız. Biz Suriye demokratik güçleri içinde yer alıyor ve esaslı bir çözümden yana olduğumuzu demokratik bir Suriye’nin tarafında olduğumuzu hep belirtiyoruz. 

Tüm bunlar temelinde demokratik bir Suriye’nin kurulmasına fayda sağlayacak bütün toplantılara katılıyor ve demokratik çözümü sağlayacak bütün gelişmelerin yanında olup katkı sunmaya çabalıyoruz. Merkezi olmayan Suriye’de ki bütün halkların iradesinin yansıyacağı demokratik bir sistemden yanayız ve bunun mücadelesini yürütüyoruz.

‘TOPLANTIYI ÖNEMSİYORUZ AMA BÜTÜN SORUNLARI ÇÖZECEK DEMİYORUZ’

Daha önce de PYD’nin davet edilmediği 2 toplantı yapıldı ama çok etkili olmadı somut olarak söylersek bu toplantı nasıl bir öneme sahip olacak?

Evet dediğiniz gibi toplantılar yapıldı ama farklı iradeler o toplantılarda yer almadığından dolayı başarıya ulaşmadı zaten o şekilde başarıyı da ulaşma şansı yoktu. Bu başarısızlıktan kaynaklı bundan sonra olacak toplantılarda bütün tarafların bulunması gerektiğine inanıyoruz. Her tarafın fikri masaya yatırılmalı tartışılmalıdır.  Cenevre’de yapılacak olan bu diyalog toplantısını önemsiyoruz.  Önemli olan bütün tarafların bu toplantıda bir araya gelebilmesi için bir çalışmanın olması ve demokratik bir Suriye’nin geleceği için bir çözüme varılabilmesi için ortaklaşmaktır. Yapılacak bu toplantıyı da bir mücadele olarak görüyoruz bu bir başlangıçtır ama bu toplantı bütün sorunları çözecek demiyoruz.

Toplantıyı Suriye’de var olan saldırıları, savaşı, ortaya konulan mücadele ve bu mücadeleyi nasıl büyüteceğimizi ve Suriye’de yaşanılan zorlukların önünü nasıl kapatacağımızı yani siyasi çözümün neticesini almak acısından önemli görüyoruz.

Her şey bir anda çözüme kavuşamaz. Ancak bir yerden başlamak gerekir.

Bu toplantıları düzenleyenlerin bugüne kadar bize yaklaşımı farklıydı. Ama biz bu yaklaşıma göre hareket etmedik. Tüm bunlara rağmen demokratik çözüme gidecek bütün çalışmaları diyalogları iyi değerlendiriyoruz. Nerede olursak olalım biz fikirlerimizi söyleriz ve demokratik Suriye’nin kurulması için kantonal sistem projemizi dile getiririz.

Zaten kaldı ki gerçek görünüyor savaşın ortasında zorluklara rağmen Rojava’da inşa edilen bu sistemle birlikte halkların kazanımları ortadadır.

‘MUHALİF GÜCLERİN BİR ARAYA GELMESİ ÖNEMLİDİR’

Bu toplantıya diğer muhalif güçler de katılacak bu güçlerin Suriye’de durumu nasıl ve orada yaşayan halklara ne vaat ediyorlar?

Ortadoğu büyük bir karışıklık içerisinde insanlar ağır sorunlarla karşı karşıya kalmış durumda. Halkların özgürlüğü ve rahat yaşaması için çözüm artık kendini dayatıyor. Büyük bir savaş var bu savaş orada yaşayan halklar üzerinde yürütülüyor. Her kesin bu durumda sorumluluğu var. Eğer gerçekten siyasi bir çözüm isteniyorsa öncelikli olarak orada bulunan muhalif güçler kendisinden başlamalıdır. Belki uluslararası güçlerin oynayacağı rol önemlidir ama en önemlisi bu muhalif güçlerin bir araya gelip ortaklaşarak hareket etmesi gerekir.

 Suriye muhalefetinde farklı görüşler var ve aralarında parçalanmalar mevcut. Bu aşamada bütün muhalefetin toplantıda görüşlerini dile getirebileceğini söylemiyoruz ancak bir araya gelmesi de bir adımın atılması anlamını taşır.

Gün geçtikçe sorunlar daha da ağırlaşıyor eğer bir çözüme gidilmezse muhalefetin yapabileceği hiçbir şey kalmaz.

‘HALKLAR DEMOKRATİK ÖZERK BİR ÇÖZÜM İSTİYOR’

Tartışılacak bir siyasi çözüm orada yaşayan halkların isteklerinde asla uzak olmamalıdır. Oradaki insanların öncelikli isteği savaşın, ölümlerin durdurulması ve demokratik özerk sistemlerin inşa edilmesidir. Yine savaştan kaynaklı kendi topraklarını terk eden insanlar kendi topraklarına dönmek istiyor. Halkların bu isteklerini yerine getirmek için bizlerin bir araya gelip bu istekler temelinde bir sistemin inşasını sağlamamız olacak. Halkların bu isteği de Rojava’da inşa edilmiş durumda bu sistemi sadece Kürtlere mal etmemek gerekir bu sistemin içerisinde bütün halklar kendisini var ediyor ve kendileri bu sistemi inşası için mücadele ediyor. Burada ki sistemin tek amacı halka nasıl daha iyi hizmet edebilirimden ibarettir. Asıl olan bu sistemi Suriye’nin demokratikleşmesi için önemini konuşmak olmalı.

‘ROJAVA’DA HALKLARIN ELDE ETTİĞİ KAZANIMLAR İYİ DEĞERLENDİRİLMELİDİR’

Rojava’da yaşanan gerçekler göz önüne alındığında çözümde bahsedenler öncelikli olarak neler yapmalı ve orada yaşanan sorunlar hangi boyutta?

Rojava’da iki önemli konu var birincisi o topraklarda özelikle Kobanê ve Cizire kantonunda DAİŞ’e karşı büyük bir direniş sergileniyor.  Kazanımlar ve zaferler var. Bunun iyi değerlendirilmesi gerekiyor. DAİŞ destekleyen güçler DAİŞ’e hem silah hem de asker olarak büyük destek veriyor DAİŞ’te bunlardan güç alarak saldırılarını yoğunlaştırıyor. Ve DAİŞ insanlık dışı saldırılarına karşı bizlerde insanlığı ve orada yaşayan halkları savunuyoruz. DAİŞ aldığı bütün yardımlara karşı uluslararası güçlerde Rojava’ya büyük bir destek vermelidir ki bizlerde aralıksız olarak direnişimiz devam ettirebilelim.

‘ROJAVA CEMBERE ALINMIŞ DURUMDA’

İkincisi Rojava”da verilen insanlık mücadelesine rağmen Rojava çembere alınmış durumda bütün kapılar üstüne kapatılmış durumda. Bu nokta çok önemlidir. Eğer halklara hizmet etmekten, insan haklarından bahsediyorsak DAİŞ’e karşı verilen bu mücadele görülmelidir. DAİŞ faşizmine karşı canını feda ederek verilen direnişe rağmen kapılar üzerimize kapalı tutuluyor. Hiçbir şekilde ticaret yapılamıyor. Giriş çıkışlar olmuyor toplumun ihtiyaçları karşılanmıyor. Bu insanı bir meseledir savaş içinde olan bir millete karşı kapılar yüzlerine kapanmış ve bu zor durumda karşısında iradesiyle yaşamak zorunda bırakılma durumu var.  

‘SİVİL KORİDOR ACILMASI ŞART’

Uluslararası güçler, BM, İnsan Hakları Kurumları Rojava’da yaşanan bu konuları ciddi bir şekilde ele almalıdır. Kapatılan kapıların sivil bir koridor şekilde açılması için caba göstermelidir. Bugün Efrin Kantonunda insanlar kendi ihtiyaçlarını karşılamak için sınırı geçtiğinde yakalanıyor ya da öldürülüyor. Son haftalarda onlarca insan sınırı geçtiği için öldürüldü. Çünkü kapılar kapalı mecbur olarak başla yöntemler denemek zorunda kalıyorlar. Her 3 kantonda kapılar orada yaşayan insanların üzerine kapalı o insanlar yaşamak için nasıl ayakta kalacağını düşünüyor.

Yine Kobene’nin özgürleşmesinin ardından insanlar geri topraklarına dönmeye başladı. Ama savaşta Kobane yerle bir oldu. Bu insanlar nasıl yaşayacak biz bunun için her alanda Kobanê’nin yeniden inşası için büyük bir çalışma başlatmış durumdayız. Kobanê’nin yeniden inşası için yardımların dışarından gelmesi gerekir ama kapalılarda uygulanan tutum bu yardımların gelmesini engelliyor. Bu için bir daha vurgulamak istiyorum sivil koridorun açılması şart Kobanê’nin yeniden inşası için sivil giriş çıkışlar serbest bırakılmalıdır. Kurumlar ve heyetler Kobanê’ye gidip gelmelidir oradaki insanların ihtiyaçları sağlanmalıdır. Kapıların açılması ve yardımların yapılması insanı bir meseledir. Bu bölge halklar mozaiğidir. Rojava’da Kürtler dışında her halktan her inançtan her kültürden insanları yaşıyor. Bu bölgede yaşanan sorunlar bütün halkların sorunlarıdır.

‘HİÇBİR ŞEY BİTMİŞ DEĞİL TEHLİKE DEVAM EDİYOR’

Anlattıklarınıza baktığımızda Rojava’nın bir bütün olarak çok şeye ihtiyacı olduğu ortaya çıkıyor bu kadar temel sorun ortadayken hem Avrupa’da olsun hem de diğer bölgelerde sanki Rojava devrimi tamamlanmış mantığına kapılma durumu var bu noktada ne demek istersiniz?

Devrim süreci bitmiş değil devrim devam ediyor. DAİŞ’in saldırıları hala güçlü şekilde devam ediyor. DAİŞ’e karşı sınırsız bir direniş birçok alanda sürdürülüyor. Kobanê’de ve Cizire Kantonuna bağlı birçok yerde şiddetli çatışmalara yaşanıyor. DAİŞ bütün gücüyle bu bölgelere yığılmak istiyor. Yine Efrin Kantonu hem ekonomik anlamda hem de diğer şekilde çembere alınmış durumda.  Bunlar yaşanırken devrim oldubitti mantığına asla kapılmamak gerekir. Bütün alanlarda insanlarımız destek sunmak için elinden gelenleri yapmaya devam etmelidir.  Rojava üzerinde uygulanan ambargonun kaldırılması için büyük bir çalışmanın yapılması gerekir özelikle Avrupa’da yaşayan halkımız bunda önemli rol oynamalıdır.

‘DESTEKLER DEVAM ETMELİ’

Yine Kobanê’nin yeniden inşası için herkes bir mücadele içine girmelidir çünkü insanlar geri topraklarına dönüyor ama yaşamak için ortada hiçbir şey yok bunun için her anlamda destekler devam etmeli.  Orada yaşayan insanların hiçbir gelir kaynağı yok. Bu ihtiyaçların giderilmesi için hem ekonomik hem de sağlık anlamında çalışmalar yürütülüyor ama yetmiyor şu anda binlerce insan evsiz tüm bu sorunlara çözüm bulmak için ulusal ve uluslararası destekler bekliyoruz.