HDP Grup Başkan Vekili İdris Baluken, AKP Sözcüsü Ömer Çelik'in dün akşam yaptığı "Kamu düzeni tam sağlandıktan sonra çözüm süreci buzdolabından çıkarılabilir" açıklamasının savaşta ısrar anlamına geldiğini belirtti, "Bugüne kadar kamu düzenini bozan AKP'nin savaş politikalarıdır" dedi. 

HDP Grup Başkan Vekili İdris Baluken, 1 Kasım seçimlerinin sonuçları ile AKP Sözcüsü Ömer Çelik'in dün akşam yaptığı "Kamu düzeni tam sağlandıktan sonra çözüm süreci buzdolabından çıkarılabilir" açıklamasını değerlendirdi. 

7 Haziran'da ortaya çıkan halk iradesinin darbe konseptiyle boşa çıkartıldığını belirten Baluken, "Darbe konsepti, savaş süreciyle birlikte pratik sahaya sürüldü. 1 Kasım seçimleri de bu darbe konseptinin meşrulaşması amacıyla silahların gölgesinde büyük bir tehdit, şantaj ve baskı altında yapıldı. İradesine silah doğrultulmuş olan halka, bu darbe anlayışı kabul ettirilmek ve meşrulaştırılmak istendi" dedi. 

AKP'nin aldığı sonucun mevcut seçim sürecinin geliştiği ortam ile devletin bütün imkanları kullanarak yürüttüğü kampanyadan bağımsız düşünülemeyeceğinin altını çizen Baluken, HDP'nin yaşadığı ağır sürece dikkat çekti. Halka ve partilerine yönelik saldırılar ile katliamları hatırlatan Baluken, "Bütün bunların göz önünde bulundurulduğu bir ortamda HDP'nin ortaya çıkardığı sonucu son derece önemsemek gerekiyor" diye konuştu. 

Baluken, "HDP'nin yüzde 10 barajını tekrar geçecek şekilde parlamentoda demokrasi, barış ve özgürlüğün kalesinin dimdik ayakta olduğunu göstermesi, bütün Türkiye halkları açısından hala o umudun devam ettiğini gösteriyor" dedi. 

HDP'nin parlamentodaki mevzisinin AKP tarafından ortadan kaldırılmak istendiğine dikkat çeken Baluken, "Meclis'te barış, demokrasi ve özgürlüğü savunan her bir sıranın korunması, Türkiye halklarının demokrasi, özgürlük mücadelesinde umutsuz olmaması sonucunu getiriyor" diye konuştu. 

Baluken, CHP ve MHP'nin ise yıllardır içinde bulundukları pasif, edilgen ve iktidar destekçisi politikaları nedeniyle Türkiye halklarını AKP ile başbaşa bıraktığını söyledi.  

'KAMU DÜZENİNİ BOZAN AKP' 

AKP Sözcüsü Ömer Çelik'in, "Kamu düzeni tam sağlandıktan sonra çözüm süreci buzdolabından çıkarılabilir" açıklamasını değerlendiren Baluken, "Çözüm sürecisini kamu düzeni şartı üzerinden tanımlamak savaş ısrarının devam edeceğini gösteriyor" dedi. 

Kamu düzeninin ancak demokratikleşme adımlarını atarak, özgürlük alanlarını genişleterek ve toplumsal çatışma alanlarını azaltarak sağlanabileceğini belirten Baluken, şöyle konuştu: "AKP'nin en başından beri yanlış okuduğu budur. AKP kamu düzeni denilince 'sokağa çıkma yasağı' adı altında sivil halka yönelik katliam girişimlerini anlıyor. Askeri güvenlik bölgesi ilan edilen yerlerde her türlü imha operasyonlarını anlıyor. Siyasi soykırım operasyonlarını kapsamında demokratik siyasetin sesini kısmayı anlıyor. Kentlerde ve kırsalda çatışmasızlık durumunda olan güçlere karşı askeri operasyonları alabildiğine artırmayı anlıyor." 

"Bugüne kadar kamu düzenini bozan AKP'nin savaş politikalarıdır" diyen Baluken, "AKP çözüm masasını devirerek, parlamentoyu işlevsizleştirerek, darbe anlayışını, vesayet zihniyetini siyaset kurumunun üstüne kabus gibi çöktürerek kamu düzenini bozmuştur" diye konuştu.  

HDP Grup Başkan Vekili İdris Baluken, kamu düzeninin sağlanması için bütün yanlış uygulamalardan vazgeçilmesi, diyalog kanalların açıklaması, parlamentonun yeniden işlevsel hale gelmesi, demokratik çözüm kapsamında toplumu rahatlatacak bazı adımların atılması gerektiğini belirtti. 

Halkın bir normalleşme ortamının sağlanması yönünde beklentisi olduğunun altını çizen Baluken, "Belli ki AKP 1 Kasım sonuçlarını da yanlış yorumluyor, ülkenin ve halkların geleceği yerine kendi savaş politikalarının geleceği üzerinden yorumluyor. Bu çok ciddi sorunları beraberinde getirir" dedi.  

'TARAFLARI BELİRLEME YETKİSİ AKP'DE DEĞİL'

Baluken, yandaş medyada yer alan "Çözüm sürecinde PKK ve HDP'nin muhatap olmaktan çıkarıldığı" şeklindeki haberler üzerine "Bu yorumların tamamı çözümsüzlüğün boş safsatalarıdır" dedi. 

Baluken şöyle konuştu: "AKP bu düşünceyi bir politika haline getirecekse, bu AKP'nin savaşı sürdürmeye karar verdiğini gösterir. Kürt meselesi ile ilgili tarafları açığa çıkartan ya da onu tanımlayan AKP'nin kendi çıkarları doğrultusunda şekillendirdiği politikaları değil, Kürt halkının, Türkiye'deki demokrasi mücadelesinin bugüne kadar verdiği bedellerdir, yarattığı değerlerdir. HDP'nin, PKK'nin, Sayın Öcalan'ın taraf pozisyonunu belirleme yetkisi AKP iktidarında değildir." 

Bu yaklaşımlardan vazgeçilerek çözüm sürecinde kalıcı barışa gidecek mekanizmaların hızla kurulması gerektiğini belirten Baluken, "Bu tartışmalar, AKP'nin diyalog sürecinden de geri bir noktaya savrulduğunu gösteriyor" diye konuştu.