Beştaş: Ankara'da bilinçli olarak tedbir alınmadı!
HDP Milletvekili Beştaş, Ankara'daki katliamda bilinçli olarak tedbir alınmadığını vurguladı. Beştaş, konuyu Meclis'e taşıyarak AKP hükümetine sorular yöneltti.
HDP Milletvekili Beştaş, Ankara'daki katliamda bilinçli olarak tedbir alınmadığını vurguladı. Beştaş, konuyu Meclis'e taşıyarak AKP hükümetine sorular yöneltti.
HDP Milletvekili Beştaş, Ankara'daki katliamda bilinçli olarak tedbir alınmadığını vurguladı. Beştaş, konuyu Meclis'e taşıyarak AKP hükümetine sorular yöneltti.
HDP Adana Milletvekili Meral Danış Beştaş, Ankara'daki katliam hakkında, İçişleri Bakanı Selami Altınok'un yanıtlaması istemiyle soru önergesi verdi.
Beştaş önergesinde, son iki yılda Türkiye’de ardı ardına bombalı saldırılar ve çok sayıda insanın ölümüne neden olan katliamların meydana geldiğine dikkat çekerek, şunları ifade etti: "11 Mayıs 2013 yılında Hatay-Reyhanlı’da patlayan bombalar neticesinde 52 kişi yaşamını yitirirken 146 kişi de yaralanmıştı. Yine 18 Mayıs 2015 günü, Halkların Demokratik Partisi’nin Adana ve Mersin mitingleri sırasında Parti il binalarına konulan bombalarla ve yine 5 Haziran 2015 günü de Diyarbakır mitingi esnasında kalabalık içerisinde gerçekleşen elim bir bombalı saldırı ile katliam hazırlıkları devam etmiş, ardından da Türkiye halkları, son birkaç yıl içerisinde gerçekleşen bu elim olayların yaralarını daha henüz sarmamış iken 20 Temmuz günü Suruç’ta vahim bir bombalı saldırı ile karşı karşıya kalmıştır. 34 kişinin çok vahim bir şekilde ölümü ve onlarca kişinin de ağır yaralanmasına neden olan bu bombalı saldırı beraberinde güvenlik zafiyeti ve kolluk görevlilerinin görevlerini yerine getirmemiş olmaları gibi bir çok soruyu da akla getirmiştir."
'NEDEN GÜVENLİK ÖNLEMLERİ ALINMADI VE ÖLÜ SAYISINI ARTIRICI ROL OYNANDI?'
Ankara'daki katliama değinerek, devletin miting alanında bilinçli olarak tedbir almadığını kaydeden Beştaş, Altınok'a hitaben şunları belirtti: "Ankara Tren Garı’nın çevresinde MİT ve Emniyete ait kurumların olduğu ve en üst düzeyde korunan, daha evvel burada birçok eylem ve toplantının olduğu ve kolluğun en üst düzeyde tedbir aldığı bir alan olması nedeniyle büyük bir katliamı hedefleyen yüksek tesirli bombaların ardı ardına patlamasının ardından Bakanlığınızın ve Hükümetin 'güvenlik zafiyeti yoktur', 'patlama eylem alanının dışında gerçekleşmiştir' gibi açıklamaları olmuş ise de buna benzer bir vaka olan Suruç Katliamı'nda da kolluk görevlilerinin olay yerinde olmayışı çeşitli soruları akla getirmektedir. Zira yaşam hakkına yönelik şiddet eylemleri karşısında, kamusal makamların öncelikli hukuksal yükümlülüğü önleyici her türlü tedbiri almaktır. Oysa bu saldırıda devletin göstericilere uygulanan şiddeti önleme yükümlülüğünü yerine getirmediği açıktır."
HDP'li Beştaş, Bakan Altınok'tan şu sorularına yanıt istedi:
"10 Ekim Barış Mitingi’nin düzenlendiği alanın içerisinde ve çevresinde güvenlik önlemleri neden alınmamıştır? Düzenlenen toplumsal gösterilerde kolluk sadece izin verilen alan içerisinden mi sorumludur? Alanın dışı kolluğun görev sınırları dışında mı yer almaktadır? Kolluğun görev alanını ve sınırlarını neye göre belirlersiniz?
Özellikle son beş ay içerisinde bir çok bombalı saldırı gerçekleşmiş olması ve çok sayıda can kaybının yaşanmasına rağmen Ankara’da düzenlenen Barış Mitinginde asgari düzeyde dahi önlem alınmamış olmasının nedeni nedir?
Onbinlerce kişinin katılacağı barışçıl bir gösteride her türlü önleyici tedbiri alma yükümlülüğünüz karşısında ifade ettiğiniz 'güvenlik zafiyeti yoktur' açıklaması savunma mekanizmasının işletilmesi midir? Yoksa bir sorumsuzluğun itirafı mıdır?
Çok yakın bir süre öncesinde Suruç’ta yaşanan benzer bir saldırıda da güvenlik önlemlerinin alınmaması, kolluğun gerekli tedbirleri almamış olması çokça tartışılmış olup, yakın geçmişinde böylesi vahim bir olayın yaşandığı Türkiye coğrafyasında üstelik ülkenin başkentinde tedbir alınmamış olması, kolluğun olay olduktan sonra ölü ve yaralılara su sıkarak saldırarak ilk yaralılara ilk müdahalelerin yapılmasını geciktirerek ölü sayısını artırıcı rol oynamış olmasını nasıl değerlendiriyorsunuz? Bakanlığınıza bağlı kolluk görevlileri bu talimatı sizden mi almıştır?
Katliamın gerçekleştiği yerde, miting hazırlıklarının yapıldığı ve bombanın patlatıldığı ana kadar polis tarafından kamera çekimi yapılmış mıdır? Yapılmamış ise neden?
Katliama dair soruşturma ne aşamadadır? Canlı bombaların kimliği ile menşeilerine dair bir bulguya erişilmiş midir? Size göre katliamın organizasyonu kimler tarafından yapılmıştır? Devlet içerisinden yahut çeşitli istihbarat örgütlerinden olaya dair enformasyonu olanlar olduğu tespit edilmiş midir?"