Beştaş: Tecridin kaldırılması yetmez, Abdullah Öcalan'ın özgür bırakılması gerekiyor

Ceyhan'da konuşan Meral Danış Beştaş, İmralı tecridine karşı devam eden açlık grevine işaret ederek, “Kürt sorununun demokratik çözümü isteniliyorsa muhatap Abdullah Öcalan'dır" dedi.

Halkların Demokratik Partisi (HDP),  partilerine dönük saldırılara karşı başlattığı “HDP’liyiz Her Yerdeyiz” kampanyası kapsamında Çukurova'daki programlarının ikinci gününde devam etti. 

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eşbaşkan Yardımcısı Tuncer Bakırhan ve HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş’ın da aralarında olduğu heyetin programı ilk olarak Adana Barosu'nun ziyareti ile başladı. Bakırhan ve Beştaş'ın yanı sıra ziyaretlere HDP'li Tülay Hatimoğulları, Fatma Kurtulan ve Kemal Peköz ile HDP MYK ve PM üyeleri ile çok sayıda kişi katıldı. Ziyaret sonrası heyet Ceyhan'a geçti. Ceyhan girişinde davul ve zurna ile heyeti karşılayan HDP'liler, şehir turu attı. Heyet daha sonra HDP Ceyhan İlçe Örgütü binasında halkla bir araya geldi.

‘SALDIRILARA KARŞI ALANLARDAYIZ’

“Örgütlenelim, faşizmi yenelim, tecridi kıralım", "HDP'liyiz her yerdeyiz! Zafere yürüyoruz" ve "Kadın özgürlüğü için HDP'liyiz, her yerdeyiz!" pankartlarının asıldığı alana çok sayıda kişi katılırken, etkinlik saygı duruşu ile başladı. Etkinlikte konuşan HDP Eşbaşkan Yardımcısı Tuncer Bakırhan “HDP’liyiz Her Yerdeyiz” kampanyasına dair bilgi vererek, iktidarın saldırılarına ve baskılarına karşı itirazlarını dile getirmek için alanlarda olduklarını dile getirdi. Bakırhan, iktidarın tüm baskı ve saldırılarına rağmen dimdik ayakta olduklarını vurguladı. Cezaevlerinde İmralı tecridine karşı devam eden açlık grevine değinen Bakırhan, Kürt halkının geleceği ve yaşamı için direndiğinin altını çizdi. Kobane direnişini suç olarak gösteren iktidarın partilerine kapatma davası açtığını hatırlatan Bakırhan, bir araya gelmelerinin sebebini partilerini savunmak ve kapatmaya karşı verdikleri mücadeleyi göstermek için olduğunu belirtti. Bakırhan, bu buluşmaları bir itiraz ve ret olarak nitelendirdi.

‘KOBANÊ KÜRTLER İÇİN DİRENİŞ VE KAZANIMDIR’

DAİŞ’e karşı Kobanê'yi savundukları için AKP'nin kendilerine kapatma davası açtığını söyleyen Bakırhan, Kobanê'nin Kürtler için bir direniş ve kazanım olduğunu belirterek, "Kobanê'de yargılanması gereken bizler değiliz. Başka ülkelerin sınırlarını geçerek orada bankasını kuran, kaymakamını atayan, başka bir ülkenin egemenlik hakkını ihlal ederek, bir özerk yapı oluşturan devletçi sistemin kendisidir. Kürtler hakkını ve hukukunu savundu. Şimdi de bir statü almak için mücadele ediyor. Bizde bu ülkedeki Kürtler olarak Rojava'daki Kürt halkının kazanımlarını ve statüsünü destekliyoruz" dedi. AKP'nin yeniden çözüm süreci başlatacağına dair yönelimlerine değinen Bakırhan, AKP'nin "süreci HDP bitirdi" söylemine vurgu yaparak, "Afrin'i işgal ederek, orada okul ve hastane açan siz değil misiniz? Belediyelere kayyum atayanlar siz değil misiniz? HDP'yi düşmanlaştırarak, ırkçı saldırıların oluşmasına sebep olan siz değil misiniz? Milletvekillerini, belediye başkanlarını ve parti yöneticilerini cezaevinde rehin tutan siz değil misiniz? Bu sürecin muhatabı olan Sayın Öcalan'a tecrit uygulayan siz değil misiniz?" diye sordu.

'KÜRT OYLARINI ALMAK İSTİYORLAR'

“Kürt sorununda samimi olanlar ilk olarak adım atarlar" diyen Bakırhan, çözüm süreci bahanesiyle AKP'nin tekrar Kürt halkının oyunu almak istediğini ancak Kürtlerin buna kanmayacağını söyleyerek, "Biz de çözüm istiyoruz ama faşizan bir akıl ve mantıkla değil. Son sürat ırkçı saldırılarla, partimize dönük düşmanca tavırlarla Kürdün açlıkla terbiye edildiği bu süreçte çözüm olmayacağını belirtmek istiyoruz" şeklinde konuştu.

‘HDP HALKIN KENDİSİDİR’

Daha sonra konuşan HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş ise, iktidarın partilerine dönük saldırılarını hatırlatarak, verdikleri mücadeleye değindi. Parti kapatma davasının seçimle alakalı olduğunu aktaran Beştaş, "Her yerde söylüyoruz hiçbir zaman HDP’yi sindiremezler; çünkü HDP halkın kendisidir. Tarihte de hiçbir devlet halka karşı duramamıştır. Saldırıyorlar, ırkçılık yapıyorlar, katliamlar yapıyorlar, zindanları büyütüyorlar fakat halk en sonunda kendi gücü, görüşü ve mücadelesiyle başarılı oluyor. İnanıyorum ki HDP kazanacaktır. Biz kendimize ve size inanıyoruz. Büyük bedeller ödedik. Hayatımızı bu mücadele ve direnişe verdik. Çocuklarımızı kaybettik. Sözümüz en başında kaybettiklerimizedir. Hiçbir zaman bu mücadelede geri düşmeyeceğiz. Partimizi kapatacaklarını söylüyorlar. Partimizi kapatsalar da halkımız ile birlikte yeni bir yol bulacağız. Bugüne kadar kaç partimizi kapattılar. Parti kapatmak onlara kazandırsaydı, onları başarılı kılsaydı HDP’nin kalmamış olmaması gerekiyordu. Demek ki kapatmak yol değil. 91’den ne ellerinden geliyorsa geri durmadılar. Bütün büyük saldırıları gerçekleştirdiler. Kapatma davası seçim içindir. Geleceklerini görmüyorlar. HDP ayakta olduğu ve mücadelesi devam ettiği müddetçe iktidar olamayacaklarını ve Erdoğan'ı seçemeyeceklerini bildikleri için biliyorlar. Çünkü HDP birinci ve esas muhalefettir" diye konuştu.

'KİMLİĞİMİZE SAHİP ÇIKACAĞIZ'

AKP'nin dış politikasına da değinen Beştaş şöyle konuştu: "Bütün partiler zaman zaman birleşiyorlar. Ne zaman birleşiyorlar? Türkiye sınırları dışında operasyona çıkıldığı zaman. Güney ve Rojava’ya saldırıyorlar. Êfrin'i işgal ettiler. Şimdi de okul açıyorlar. Zeytinlerini çalıyorlar. İlk günden bu güne diyoruz ki Türkiye hükümetinin Rojava'da işi yok. Fakat Kürtler kazanım elde etti diye el atıyorlar. Rojava’yı da yakmak istiyorlar. Bu gün burada yaptıklarını hem Rojava’da hem de Güney Kürdistan’da yapmak işitiyorlar. Bu Kürtlere karşı büyük bir düşmanlıktır. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde bu güne kadar dilimiz yasaklıydı. Bütün Kürtleri başka illere sürgün ettiler. Kürtlerin asimile olması için. Diğer bölgelerdeki  Türkleri de Kürt illerine getirip yerleştirdiler. Şark ıslahat ve Tahrir-i Sükun kanunundan bu yana birinci ve en önemli amaçları Kürtlerin Kürtlüğünü unutmasıdır. Kimliklerini unutsunlar ve inkar etsinler. Fakat bu amaçlarına ulaşamadılar. Bugün Kürtler bütün illerde ‘biz varız’ diyor. Kendi kimliğine sahip çıkıyor ve vazgeçmeyeceğini söylüyoruz.”

‘ABDULLAH ÖCALAN’IN ÖZGÜR BIRAKILMASI GEREKİR'

İmralı tecridinden bahseden Beştaş, tecridin Kürt sorunuyla ilişkili olduğuna ve hukuki hiçbir dayanağının olmadığına bir kez daha vurgu yaptı. İmralı tecridine karşı devam eden açlık grevine işaret eden Beştaş, "Türkiye'de barışın sağlanması, demokrasinin gelişmesi isteniliyorsa tecridin kaldırılması gerekir. Kürt sorununun demokratik çözümü isteniliyor, muhatap Abdullah Öcalan'dır. Sadece tecridin kaldırılması yetmez, Abdullah Öcalan'ın özgür bırakılması gerekir" ifadelerini kullandı.

Beştaş son olarak ise halka her alanda örgütlülüğünü yükseltme çağrısında bulundu.

Ceyhan buluşması sonrası heyet Osmaniye'ye geçti. Heyet, HDP Osmaniye Merkez İlçe Örgütü'nde halkla bir araya gelerek, bugünkü programını sonlandıracak.