Almanya'nın Bielefeld kentinde bulunan üniversitede YXK-Kürdistan Öğrenciler Almanya Federasyonu, Türkiye ve Kuzey Kürdistan'daki barış ve çözüm sürecine ilişkin bir panel düzenledi. Panelde Kürt sorunu ve Kürdistan'ı yakından tanıyan gazeteci-yazar Dr. Nikolaus Brauns konuşmacı olarak katıldı.

21 Mart’ta başlatılan sürecin arka planına değinen Brauns süreci hazırlayan birçok faktöre değinerek şöyle konuştu: "Bu sürecin gelişmesinde rol oynayan çok yönlü sebepler var, bunlardan en önemlisi gerillanın 2011 yazından başlamak üzere yoğun bir askeri üstünlük sağlaması ve Türk devletine Kürt sorununu silahla çözemeyeceğini göstermiş olmasıdır. Diğer önemli bir sebep de 2012 sonlarına doğru tutuklu olan binlerce KCK tutuklusunun başlatmış olduğu açlık grevi. Burada tutuklular kendileri için değil, Kürt sorunun çözülmesi ve her şeyden önce Abdullah Öcalan'ın muhatap alınması için eylem yapmışlardır."

Öcalan'ın 3 temel hedefinin olduğuna dikkat çeken Brauns bunları şöyle özetledi: "Mezopotamya ve Anadolu birlikteliğini sağlayarak bu coğrafyada yaşayan ve tarihten günümüze ortak yönleri olan halkların demokratik çerçevede birliğini sağlama. Bu bir taraftan Kürdistan ve Türkiye'yi demokratikleştirecekken diğer taraftan bütün Ortadoğu'ya demokratikleşme dinamiği ve enerjisi getirecektir. Böyle bir durumda emperyalist güçler Kürt sorununu bahane ederek Ortadoğu ve bölge halklarına karışamayacaktır. Paris'te yaşanan katliam ve hale çözülememiş olması bu durumun açık ifadesidir. Ayrıca Almanya Türkiye'ye yılda milyonlarca Euro değerinde silah satıyor, kimse böyle karlı ticareti kolay kolay bırakmaz."

Taksim'de yaşanan olayların Öcalan'ı haklı çıkardığını söyleyen Brauns "Bugüne kadar Türk devleti kendi iç sorunlarını hep Kürdistan'da yürüttüğü savaş üzerinden manipüle etmekte ve yönlendirmekteydi. 21 Mart deklarasyonu ve gerillanın geri çekilmesi ile birlikte Türkiye kendi iç sorunları ile başbaşa kalmış ve Türk metropollerinde yaşayan kesimler devletin gerçek yüzünü görmüştür. Bu da çok güçlü halk hareketlenmelerini açığa çıkarmıştır. Taksim ve Türkiye'nin diğer şehirlerinde son süreçte gelişen olaylar Türkiye ve Kürdistan'da kesinlikle yeni bir sürecin başlamasına vesile olabilir" dedi.

Çözüm ve barış sürecinden umutlu ve iyimser olduğunu belirten Alman yazar Brauns panelin sonunda şu hususlara dikkat çekti: "Her şeye rağmen bu süreç çok ciddi toplumsal dinamikleri ve gelişmeleri açığa çıkarmıştır. Taksim olaylarını barış sürecinden ayrı ele almak doğru olmaz, bir birini dolaylıda olsa tetiklemiştir. Bu süreç kesinlikle halkların kendi öz güçleriyle özgür toplumları yaratma ile sonuçlanacaktır. Öcalan 40 yıldır mücadele veriyor, son 14 yıldır boyun eğmedi ve tavizsiz bir şekilde mücadelesini yürütüyor, fakat onun özgürlüğü önemlidir ki bu şekilde müzakere ve mücadelesini daha açık yürütebilsin."

Bilefeld üniveristesinde okuyan öğrencilerin yoğun ilgi gösterdiği panelden sonra Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan ve Türkiye'deki siyasi tutsakların özgürlüğü için imza toplandı. Panelin bir benzeri 20 Haziran günü saat 17.30'da Bochum üniversitesinde de düzenlenecek.