Bilici: Başbakan gerçeklerle yüzleşmeli

Bilici: Başbakan gerçeklerle yüzleşmeli

Kayıp yakınları Amed, Batman ve Cizre’de "Kayıplar Bulunsun Failler Yargılansın" eylemleri düzenledi. Amed’deki eylemde konuşan İHD Şube Başkanı Raci Bilici, Başbakan Erdoğan'ın Amed’e geldiğini belirterek, "Başbakan'ın burada olması ve gerçeklerle yüzleşmesi gerekirdi" dedi.

İHD ve kayıp yakınlarının her hafta "Kayıplar Bulunsun Failler Yargılansın" sloganı ile Koşuyolu Parkı Yaşam Hakkı Anıtı önünde düzenlediği eyleminin 249'ncu haftasında kayıplarının akıbeti soruldu.

Eylem bu hafta Başbakan Erdoğan'ın Amed’e gelmesine denk gelirken, İHD Amed Şube Başkanı Raci Bilici, “Başbakan'ın burada olması ve gerçeklerle yüzleşmesi gerekirdi. Geçmişte yaşanan bu vahşetin, zulümün, acıların kayıpların akıbeti ortaya çıkmadan Diyarbakır'ın gerçekleri ile yüzleşemezsiniz. Diyarbakır'ın gerçek gündemi toplu nikah değildir" dedi. Şivan Perwer'in de Diyarbakır'a geldiğini hatırlatan Bilici, "Biz Şivan Perwer'in burada olup, bu kayıplar üzerine ağıt yakmasını, anaların yanında olmasının beklerdik, toplu nikahta düet yapmasını değil" diye ifade etti. Cezaevlerinin hasta tutsaklarla dolu olduğunu belirten Bilici, "Başta Halil Güneş olmak üzere, raporları olmasına rağmen tutsaklar hala cezaevindeler. Bunların derhal serbest bırakılmasını istiyoruz. Bu bölgenin gerçekliği budur" dedi. 

Konuşmanın ardından 22 Temmuz 1993 tarihinde İdil-Midyat yolu üzerinde Nakliyecilik yapan Tahir Macaratay, Veysi Başar ve soyadı öğrenilemeyen Rahmi'nin, Tepe köyü korucularının yol kontrolü yaptığı noktada asker kıyafetli, silahlı ve yüzleri bezle kapalı kişiler tarafından kaybediliş öyküsü anlatılarak akıbetleri soruldu. Eylem 5 dakika oturma eylemi ile sona erdi. 

BATMAN’DA DA KAYIP YAKINLARI EYLEMDEYDİ

Batman'da İHD Batman Şubesi ve kayıp yakınlarının her hafta "Kayıplar bulunsun failler yargılansın" sloganıyla düzenlediği oturma eylemi Gülistan Caddesi'nde yapıldı. Eylemde kaybedilen ve "faili meçhul" cinayetlere kurban gidenlerin resimlerinin bulunduğu "Kayıplar bulunsun failler yargılansın" yazılı pankartın açıldığı eyleme çok sayıda kayıp yakını İHD üyeleri, Barış Anneleri İnisiyatifi, BDP, MEYA-DER, KURDÎ-DER, STK temsilcileri ve kitle katıldı.

Eylemde ilk konuşmayı İHD Batman Şube Başkanı Osman Künteş yaptı. Künteş, bu süreçte en fazla hak ihlalli yaşandığı alan cezaevleri olduğunu belirterek, cezaevlerinde işkence, kötü muamele, onur kırıcı, sürgünler ve hücre cezaların giderek artmakta olduğunu söyledi. Bu hukuksuz uygulamaların uluslararası, iç hukuklarında ve insan hakları evrensel ilkelerinde mevcut olmadığını belirten Künteş, "Özellikle devletin güvencesi altında bu tutsaklara sistematik bir şiddet elbette kabul edilemez. Özellikle 23 Eylül ile 13 Kasım tarihleri arasında son iki ay içerisinde toplam 314 tutsak değişik sürgün edilmiştir. Bu sürçte beklediğimiz umut gerçekleşmedi. Tam tersine cezaevlerinde ve değişik alanlarda baskı, şiddet ve onur kırıcı davranışlar halen sürmektedir. Bunların bir an önce son bulmasını talep ediyoruz" dedi. 

Künteş'ten sonra açıklama yapan İHD Batman Şube Yöneticisi İlyas Ekinci, Batman'da gerçekleşen silahlı saldırı sonucunda Özcan Temel'in katledilmesi ve 6 kişinin yaralanması olayının aydınlatması için derinlikli bir soruşturma yapılması gerektiğini ifade etti.

Geçmişte yaşanan karanlık olayların aydınlatılması konusunda, valiliğin ve emniyetin aynı ciddiyeti ve kararlılığı ortaya koymasını beklemekte olduklarını söyleyen Ekinci, "Başta biz insan hakları savunucuları olmak üzere, kayıp analarının ve faili meçhul cinayete kurban giden ailelerinin umudu ve beklentileridir. 90'lı yıllarda yaşanan ve hala karanlıkta kalan olayların da bu kapsamda ele alınmasını, araştırılmasını, aydınlatılmasını ve sorumlularının yargı önüne çıkarılması yönündedir. İnsanların adalet duygularını tatmin etmenin kolay olmadığını biz insan hakları savunucuları çok iyi bilmekteyiz. Ancak devletin tüm kurumlarında olduğu gibi adaletin de mutlaka demokratize edilmesi lazım" diye konuştu.  Açıklama oturma eyleminin ardından sona erdi.

CİZRE’DE MUSTAFA AYDIN’IN KAYBEDİLİŞ HİKAYESİ ANLATILDI

Şırnak'ın Cizre ilçesinde her hafta Orhan Doğan Caddesi'nde bulunan Anadolu Lisesi önünde biraraya gelen Dayikên Şemiyê (Cumartesi Anneleri), 1990'lı yıllarda "faili meçhul" cinayetlere kurban giden ve gözaltında kaybedilen yakınlarının akıbetini 249'uncu kez sordu.

Kaybedilen yakınlarının fotoğrafları ile eyleme katılan annelere, İHD Şırnak temsilcileri, MEYA-DER, KURDİ-DER yöneticileri ve kitle de destek verdi. Eylemde bu hafta 1992 yılında Mustafa Aydın'ın kaybediliş hikâyesi, eşi Medine Aydın tarafından anlatıldı.

Dönemin Cizre Belediye Başkanı ve korucubaşı Kamil Atak ile emrinde bulunan itirfaçılar Adem Yakin (Bedran), Fırat Altın (Abdulhakim Güven) , Hıdır Altuğ tarafından eşinin 1992 yılında Cizre'nin Bozalan (Behmur) köyünde bulunan evinden zorla alındığını ve işkence ile katledildiğini söyledi. 

Buna rağmen JİTEM davasından yargılanan Kamil Atak, Fırat Altın (Abdulhakim Güven) ve Hıdır Altuğ'un serbest bırakılmasına tepki gösteren Aydın, "Bu caniler çobanlık yapan eşimi evinden zorla aldılar. İşkence edip, katlettiler. Bunlara dönemin Jandarma Komutanı Cemal Temizöz de ortaktır. Onun emri ile eşim katledildi. Suç ortakları serbest bırakıldı. Adalet bir an önce yerini bulmalıdır. Suçluların cezalandırılmasını istiyorum" dedi. 

Açıklamanın ardından etkinlik oturma eylemi ile sona erdi.