Cemil Bayık: 1 Eylül uyarısı barış sürecindeki ısrarın ifadesi

Cemil Bayık: 1 Eylül uyarısı barış sürecindeki ısrarın ifadesi

KCK Yürütme Konseyi Eş Başkanı Cemil Bayık 1 Eylül konusunda Türkiye’ye yapılan uyarının Kürt hareketinin demokratik siyasal çözümde ısrarının ifadesi olduğu belirterek “Barış ve çözüm sürecinin, buna dönük attığımız adımların AKP’nin basit seçim hesaplarına kurban edilmesine izin vermeyiz. Sürecin sabote edilmesini istemeyen herkes AKP’yi çözüm için adım atmaya zorlamalı, toplumsal baskıyı artırarak bu tarihi sürece sahip çıkmalıdır” dedi.

Kürt halk önderi Abdullah Öcalan’ın AKP’ye çözüme dönük yol haritasını açıklaması ve somut adım atması için belirlediği tarih olan 1 Eylül’e sayılı günler kala gözler AKP’ye ve KCK’nin açıklamalarına çevrilmiş durumda. Son dönemde Kürt basınından ve uluslararası medyadan birçok yayın organı Koma Civakên Kürdistan (KCK) Yürütme Konseyi Eş Başkanı Cemil Bayık’la görüştü.

Wala PRESS’ten Esat CEBBARî, Livîn dergisinden Helo Mêrgeyî, Günlük yayınlanan Medya Gazetesi, Rêga tv’den Aras Hemed Emîn, Azadî Radyosu ve Rêgay Kurdistan Gazetesi’nden Mihemed Çawşîn, Fransız Le Monde Gazetesi’nden Guillaume Perrier, BBC Dünya Servisinden Mahmut Hamsici son 15 günde Medya Savunma Alanları’na gelen basın mensuplarından bir kaçı.

Cemil Bayık, çözüm sürecinde gelinen aşama, yakın tarihte gerçekleşmesi beklenen Kürt Ulusal Kongresi, Rojava devrimi ve Suriye’deki çatışmalara ilişkin gazete ve tvlerin sorularını yanıtladı.

Bayık, barış ve demokratik çözüm sürecini hiçbir yazılı belge ve protokol olmadan, üçüncü bir gözlemci, garantör gücü devreye koymadan büyük fedakârlıklarla kendi iradeleriyle başlattıklarını ifade ederek “İlk adımları biz attık ki devlet rahat adım atabilsin. Bunu dünyada başka hangi örgüt veya devlet yapmıştır? “ dedi.

8 KOMİSYON ÖNERDİK CEVAP BEKLİYORUZ

Çözüm sürecini Kürt halk önderi Abdullah Öcalan’ın geliştirip AKP’ye dayattığına dikkat çeken Bayık, bu hamlelerinin AKP’yi çözüm için köşeye sıkıştırdığını ve somut adım atmaya zorladığını ama AKP’nin buna direndiğini vurguladı.

Bayık, 2013 Newroz’undan önce de sorunun çözümüne ve Kürtlerin varlığını kabul ettirmeye dönük tek taraflı birçok adım attıklarını hatırlatarak şöyle konuştu: “Uluslararası kamuoyu ve Türkiye toplumunda da hükümetin artık buna cevap verip adım atması gerektiği kanaati oluştu. Daralan Erdoğan akil insan heyetlerinin raporlarına göre yol haritamızı açıklarız demek zorunda kaldı. Raporlar sunuldu ve hepsinde de Türkiye toplumunun sorunun demokratik çözümünü istediği, bir çoğunda da önderliğimizin özgür kılınması gerektiği yazılıydı. Aylar geçti. Ama hala hükümet yol haritasını açıklamadı.”

Devlet ve AKP hiçbir adım atmamışken tüm gerilla güçlerinin neden güneye çekilmediğini dillendirmenin süreci sabote etmeye, büyük saldırı ve katliamlara şimdiden zemin hazırlamak olduğunu ifade eden KCK Eş başkanı Cemil Bayık, ‘çözmek istiyoruz, ama PKK engel oluyor’ şeklinde psikolojik savaşla kendini sıyırma telaşındadır. PKK üzerine düşeni fazlasıyla yaptı. Artık bizim yapacağımız hiçbir şey kalmadı. Çözüm için çok net somut adımlar attık. Esir askerleri serbest bıraktık. Ateşkes ilan ettik. Savaşı durdurduk. Güçlerimizi güneye çektik. AKP hükümeti hangi somut adımı attı? O zaman çözümün önünde engel olan kim?” diye sordu.

BARIŞ MI SAVAŞ MI GELİŞİR AKP’NİN TERCİHİNE BAĞLI

Bundan ötesinin PKK’ye teslimiyeti dayatmak olacağını kaydeden Bayık, “PKK teslimiyete karşı başkaldırarak, ona karşı ölümüne direnerek var olmuş bir harekettir. Bu gerçeği görmemek, 30 yıllık savaşta ısrar etmektir.” ifadesini kullandı.

Cemil Bayık, sürecin ilerletilmesi için önerdikleri sekiz komisyonun mecliste tartışılıp kararlaşmasını istediklerini ve bunun üçüncü aşamaya geçmek için şart olduğunu, bu olmazsa artık sürecin eskisi gibi yürümeyeceğini açıkladı. Bayık devamla şunları söyledi: “Hareketimizin tutumu Türk devletinin tavrına göre değişecektir. Barış isteniyorsa barış, savaş isteniyorsa savaş! Bu AKP ve devletin kararı olacaktır. Bize savaş dayatanla savaşırız. O zaman gerilla nasıl geri çekildiyse öyle de geri döner ve savaş herkesi yakar. Onlarca yıl daha savaşabilecek güçteyiz. Bu yüzden sürece taktik değil stratejik yaklaşılmalıdır.

1 Eylül uyarımız bunun içindir. Biz demokratik siyasal çözümde ısrarlıyız. Onun için AKP’nin adım atmasını ve üçüncü aşamaya bir an önce geçilmesini istiyoruz. Barış ve çözüm sürecinin, buna dönük attığımız adımların AKP’nin basit seçim hesaplarına kurban edilmesine izin vermeyiz. Sürecin sabote edilmesini istemeyen herkes AKP’yi çözüm için adım atmaya zorlamalı, toplumsal baskıyı artırarak bu tarihi sürece sahip çıkmalıdır.”

“HALKIMIZIN RÜYASI GERÇEKLEŞİYOR”

“Bugüne kadar Kürtler hep ezildi, katledildi. Bugün ise bölgenin en büyük gücüdür. Egemen devletler bin yıldır Kürtlere dayattıkları katliama dayalı kardeşlik hukukunu gözden geçirmelidir. Kürtlerin diğer halklar ve egemen devletlerle ilişkileri yeniden düzenlenmeli, gerçek adalet sağlanmalıdır,” diyen Bayık, Kürdistan ulusal kongresine ilişkin de şunları kaydetti: “Kürdistan Ulusal kongresi adaleti sağlama kongresi olmalıdır. Kendi içinde adalet ve demokrasiyi sağlamadan Kürtler bölgede adalet arayışını nasıl geliştirebilir? Halkımızın kaderini tayin edeceğinden herkesin kendi ifadesini bulduğu, tüm kararların mutlaka tüm katılımcıların ortak kararıyla alındığı demokratik bir kongre olmalıdır. Ortak bir strateji belirlenmeli ve bu temelde diplomatik, siyasal, ekonomik, askeri vs alanlarda ortak politika belirlenmelidir. Eş başkanlık sistemi olmalı ve dönüşümlü seçilmelidir. Bir partinin, bir parçanın değil, tüm partilerin ve tüm parçaların kongresidir. Kimse kendini bu iradeye dayatmamalı, kendini ondan ayrı ve üstünde görmemeli, halkın ortak çıkarlarına aykırı hareket etmemelidir. Özgürlük ve demokrasi herkesten daha çok Kürt halkının hakkıdır. Kongre bunu kayıt altına almalıdır.”