TBM Sözcüsü Tahmaz ve TİHV Başkanı Prof. Dr. Şebnem Fincancı, "çözüm sürecine devam etmek istiyorsa IŞİD'e karşı belirgin bir tavır almalı" diyerek AKP'ye seslendi. Türkiye'yi 'yeni politika inşa etme becerisi gösterememekle' eleştiren Tahmaz, Kürt hareketinin temel yönelim ve tezlerinin Türkiye'yi de aştığına vurgu yaparken, Prof. Dr. Fincancı da "Süreci şimdiye kadar AKP değil Kürtler yürüttü" dedi.

AKP hükümetinin 'çözüm süreci'ne aykırı politikalarına devam ediyor. Süreç boyunca talepleri karşılamadığı gibi IŞİD ile ilişkisini koruyarak Kürtleri hedef alan hükümete güven giderek azalıyor.

TAHMAZ: PKK ARTIK BÜTÜNÜ GÖZETEN BİR ÇİZGİDE

ANF'ye konuşan Türkiye Barış Meclisi (TBM) Sözcüsü Hakan Tahmaz, Kürt sorununun artık sadece Türkiye'nin bir iç sorunu olmadığını dile getirerek, "Kürt sorunu bölgesel sorun haline geldi ve bölge içinde de herkesin dikkatini çeken Suriye'deki gelişmelerdi. Hem Suriye'deki savaş hem de Rojava'da oluşan özerklik ile PYD'nin mücadelesini görmezden gelerek, unutarak iç siyaset, iç barış geliştirmek mümkün değil. Hükümet bunun farkına uzun süre varamadı. Şimdilerde bunları yok sayarak doğru politika geliştiremeyeceğini bilse de ikircikli tutumda ısrar ediyor. Hem sürecin devamını isteyip hem de Rojava politikasında köklü, radikal değişime gitmeyerek eski politikasını sürdürüyor. Bu mümkün değil" diye konuştu.

Tahmaz, Rojava'daki gelişmelerin Türkiye'deki 'çözüm süreci'ni belirleyen nitelikte olduğuna dikkat çekerek, "Son iki senedir şunu söylemek mümkün; PKK ile Türkiye arasındaki savaş bir 'vesayet savaşı' olarak Rojava'da sürüyordu. Oradaki gelişmeler süreci belirleme niteliğindeydi. Türkiye şimdi Rojava, Suriye, Ortadoğu politikasını Kürtlerin bir kısmıyla müzakere, bir kısmıyla savaş şeklinde yürütemeyeceğini görmeli. Birleşmiş Milletler (BM) toplantısında da görüldü ki, Türkiye'nin politikasını paylaşan ülke yok" yorumunda bulundu.

Türkiye'yi 'yeni politika inşa etme becerisi gösterememekle' eleştiren Tahmaz, Kürt hareketinin temel yönelim ve tezlerinin Türkiye'yi de aştığına vurgu yaptı: "PKK'nin yönelim ve tezleri sadece Türkiye'deki Kürt sorunuyla ilgili değil. Türkiye Kürtler içerisinde ilk defa bu kadar bütünlüklü olarak Kürtleri kapsayan bir hareketle karşı karşıya. Eskiden herkes bulunduğu yerden diğer parçalara bakardı ama şimdi PKK için bütünü gözeten bir çizgi söz konusu. Suriyeli Kürtlerin tehdit olarak gördüğü gelişmeler çözüm sürecini de tehdit eder. Hele de Kürtlerin kazanımlarını ortadan kaldırmaya dönük çabalara yol veren, destek veren ve hatta görmezden gelen tutumlar süreci tehdit ediyor."

Türkiye'nin bir seçim yapmak zorunda olduğuna değinerek, şöyle dedi: "PYD'nin öncülüğünde oluşmuş Kürt yönetimi mi, küresel güçlerin bile dizginleyemediği katliam örgütü IŞİD mi Türkiye için tehdit oluşturuyor? Hepimiz açısından tehdit olan IŞİD'dir. Türkiye bundan ikisini tercih etmelidir."

'IŞİD'E TAVIR ALIP PYD İLE TEMASA GEÇMELİ'

Hükümetin IŞİD'den yana tutum almasının sürecin devam etmesini engelleyeceğini ve Türkiye toplumu için felakete sebep olacağını ifade eden Tahmaz, hükümete şu çağrıyı yaptı: "Hükümet açık bir şekilde IŞİD'in Kürt bölgesindeki saldırılarına net tutum almalıdır. Hükümet yetkililerinden zaman zaman 'IŞİD'i ortaya çıkaran şeyler önemlidir' gibi yuvarlak laflar bu katliamları, saldırıları makul gösterecek anlama gelen açıklamalara yol açıyor. Bu kabul edilir değildir. Eğer Türkiye'deki Kürtlerle barış yapılacaksa bu aynı zamanda Rojava'daki Kürtlerle de bir ortaklık, temas halini gerektirir. Oradaki Kürtleri ezdirmeyi bekleyen bir tutumla Türkiye'de çözüm olmaz. Türkiye PYD ile temaslarını geliştirmeli ve IŞİD'e karşı net, açık, belirgin tutum almalıdır ve sürece hizmet edecek yol haritasını ortaya koymalıdır. Eylül ayında atılması gereken adımlar vardı. Bunların başında da müzakereye geçilmesi başlığı var. AKP tüm bunlar için hızla adım atmazsa sürecin devam etmesi mümkün değil."

PROF. DR. FİNCANCI: SÜRECİ KÜRTLER YÜRÜTTÜ

ANF'ye konuşan Türkiye İnsan hakları (TİHV) Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı da AKP hükümetinin süreci bitme aşamasına getirdiğini belirtti.

"Süreç zaten kolay değildi ve yürüten de Kürtler oldu. Çünkü biliyoruz ki barışı en çok Kürtler istiyor. Barış içinde yaşayıp üretmeyi, hayatın başka alanlarında gelişmeleri sürdürmek istiyorlar. Bu yüzden AKP'nin pek çok sürece uygun olmayan politikalarına tahammül gösterdiler. Anadilde eğitimi hala başaramamış bir hükümete, süreç için hiçbir adım atmayan hükümete bu topraklarda barışı sağlamak için tahammül ettiler. Çatışmasızlık ortamını da Kürtler yarattı."

Prof. Dr. Fincancı, "Koruculuğun hala sürdüğü topraklarda Kürtler barış istedikleri için süreci sürüklemeye çalıştı. Ama AKP hükümeti, IŞİD'i kullanarak Kürtleri yok etme planının bir parçasını devreye koymuş oldu.Kürtler süreci sürüklemekten vazgeçerse yine de haklı olacaklar" dedi.

'AKP SÜRECİN DEVAMINI İSTİYORSA...'

"Çoluk çocuğa başörtü hakkı getiren AKP anadilde eğitimi sağlayamadı. AKP süreci devam ettirmek istiyorsa korucuların hızla görevine son vermesi; bu mekanizmayı kaldırması gerekiyor. Anadilde eğitimi derhal sağlamalı. Ordu mensuplarının hem rehabilitasyon hem de eğitimden geçmesi gerekiyor. Hala 'devlet benim' diyen bir askere, ordu mensubuna rastlıyoruz.

Gözü dönmüş katiller ordusu olan IŞİD'i destekleyerek süreci devam ettiremez. Üç tane petrol kuyusu için desteklediler. Şimdi de Kürtlerin kazanımlarına saldırılmasına izin veriliyor. Kürtler Rojava'da uzun süredir dile getirdikleri demokratik özerkliği nasıl hayata geçireceklerini gösterirken, bunun kanla boğulmasına destek olmak, sessiz kalmak kabul edilemez."