Cumartesi Anneleri İsmail Bahçeci’nin akıbetini sordu
Cumartesi Anneleri İsmail Bahçeci’nin akıbetini sordu
Cumartesi Anneleri İsmail Bahçeci’nin akıbetini sordu
Cumartesi Anneleri, 24 Aralık 1994’te gözaltında kaybedilen Marmara Üniversitesi öğrencisi İsmail Bahçeci'nin akıbetini sordu. Bahçeci'nin kardeşi Umut Bahçeci, "Mehmet Ağar ağabeyimin baş katilidir" diyerek, "Suçluların cezalandırılmasını istiyoruz, yoksa anaların elleri o katilerin üzerinden düşmeyecek" dedi.
Cumartesi Anneleri, gözaltında kaybedilen yakınlarının akıbetini sormak için sürdürdükleri adalet arayışının 508'nci haftasında Galatasaray Meydanı'nda bir araya geldi. "Failler belli, kayıplar nerede?" yazılı pankartı açan Cumartesi Anneleri, ellerinde kaybedilen yakınlarının fotoğrafları ve kırmızı karanfiller taşıdı. Bu hafta 24 Aralık 1994’te gözaltındayken İstanbul'da kaybedilen Marmara Üniversitesi Basın Yayın Yüksekokulu öğrencisi İsmail Bahçeci'nin akıbeti soruldu. Eylemde, Bahçeci'nin öğrencilik zamanlarında çizdiği karikatürler sergilenerek, yazdığı şiirler de okundu.
Eylemde ilk olarak, kayıp Fehmi Tosun'un eşi Hanım Tosun söz aldı. Kayıpların hiçbir zaman ölmeyeceklerini belirten Tosun, dün İstanbul 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen 28 Şubat davası ile ilgili "mağdur" sıfatıyla Çağlayan Adliyesi'ne gelen eski Başbakan Tansu Çiller'e seslenerek şunları söyledi: "Tansu Çiller, sen ne Başbakan, ne insan ne de anne olamazsın. Keşke, dün orada olsaydım da yüzüne tükürseydim. Unutmasınlar ki bizler ölsek de çocuklarımız katillerin yakasında olacak. Biz her zaman meydanlardayız ama Tansu Çiller ve Mehmet Ağar her zaman o kirli yüzlerini saklayacak" dedi.
Tosun'un ardından konuşan İsmail Bahçeci'nin kardeşi Umut Bahçeci, gerekli yerlere başvurmalarına rağmen Bahçeci ile ilgili 20 yıldır hiçbir bilgiye ulaşamadıklarını söyleyerek, "Adalet ve kalkınma partisi ile yönetiliyoruz ancak, Türkiye'de adalet ile ilgili bir şey yok" dedi. "Evlatlarımıza ne oldu? Yaşıyorlar mı? Yaşıyorlarsa neredeler? Öldülerse kemikleri nerede?" diye soran Bahçeci, Mehmet Ağar'ın ağabeyinin baş katili olduğunu söyledi. Bahçeci, "Suçluların cezalandırılmasını istiyoruz, yoksa anaların elleri o katilerin üzerinden düşmeyecek" diye belirtti.
Konuşmaların ardından bu haftanın basın açıklamasını Cumartesi Anneleri'nden Meral Çıldır yaptı. Ülkeyi yönetenlere seslenen Çıldır, şunları aktardı: "Gözaltında kaybetme suçundaki devletin sorumluluğunu kabul edin. Kaybedilenlerin ailelerinden ve toplumdan özür dileyin. Bu insanlık suçunun faillerini yargılayın ve ceza adaletini sağlayın." 1990'lı yıllarda yaşanan "faili meçhul" cinayetlere dikkat çeken Çıldır, bu insanlardan birinin de 1994 yılında kaybedilen İsmail Bahçeci olduğunu aktardı.
Bahçeci’nin gözaltına alındıktan sonra İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldüğünü ve kendisinden bir daha haber alınamadığını ifade eden Çıldır, şöyle devam etti: "İsmail'in özgür, eşit, adil bir gelecek mücadelesi devletin 'kamu düzeni'ne tehdit sayılarak gözaltında kaybedilmesine neden oldu." Anne ve babası Fatma ve Şeyhmus Bahçeci'nin çocuklarını her yerde aradıklarını dönemin Başbakanı Tansu Çiller ve Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in randevu taleplerini reddettiğini söyleyen Çıldır, "Görüştükleri İnsan Haklarından Sorumlu Devlet Bakanı Azimet Köylüoğlu onlara, İsmail'in işkence ile öldürülüp bir çukura atılmış olabileceğini söyledi. İçişleri Bakanı Nahit Menteşe de 'Dua edin de oğlunuz polislerin elinde olsun' dedi. Bahçeci'nin kaybedilmesi dünya kamuoyuna taşındı" diye konuştu.
Çıldır, Bahçeci'nin kaybedilmesinden dönemin Emniyet Genel Müdürü Mehmet Ağar, İstanbul Emniyet Müdürü Necdet Menzir, İstanbul Emniyet Müdürlüğü TMŞ Müdürü Reşat Altay, DGM İstanbul Başsavcısı Ahmet Köksal, İstanbul Valisi Hayri Kozakçıoğlu'nun sorumlu olduğunu kaydetti.