Avrupa Parlamentosunda konuşan BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, yeni diyalog sürecini anlamlı ve önemli bulduklarını belirterek, sürecin başarılı olabilmesi için ilk etapta yargı reformunun gerçekleştirilerek, siyasi tutuklamalara son verilmesi, siyasi tutsakların serbest bırakılması gerektiğini söyledi. 

Fransa’nın Strasbourg kentinde, Avrupa Parlamentosu’nda, Kürt Dostluk Grubu'nun girişimiyle "Türkiye, Kürtler ve İmralı Süreci Türkiye'de Kürt Sorununa Barışçıl Çözüm İçin Siyasi Diyalog" başlıkları atında bir oturum düzenlendi. Oturuma, BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Avrupa Parlamentosu dört siyasi grup temsilcileri yanı sıra çok sayıda parlamenter ve Türkiye’den gazeteciler katılım gösterdi.

Oturumun başında, divanda yer alan AB-Türkiye Karma Parlamento Komisyonu Eşbaşkanı Fransız parlamenter Helene Flautre, AP Birleşik Sol Grup adına AP Kürt Dostluk Grubu Başkanı Alman parlamenter Jürgen Klute, Sosyalist Demokrat grubu adına Richard Howit ve Liberal Grup adına Alman parlamenter Alexander Lambsdorff kısa sunumlar yaparak, Kürt tarafının pozisyonunu öğrenmek üzere sözü BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’a bıraktılar.

BİR TABU ORTADAN KALDIRILDI
Milletvekillerinin sorularını yanıtlayan Selahattin Demirtaş, parti olarak İmralı’da Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’la başlayan diyalog sürecini anlamlı ve önemli bulduklarını söyledi. Demirtaş, "İmralı sürecinin başlamasıyla, ciddi bir psikolojik sınır aşılırken, gereksiz ve Türkiye'nin önünü tıkayan bir tabu ortadan kaldırıldı" dedi. Tüm baskı ve tutuklamalara rağmen Öcalan’ın sorunun çözümüne dahil edilmesinde ısrar ettiklerini belirten Demirtaş, zira sorunların ancak muhatapları ile görüşülerek diyalog ve müzakere yolu ile aşılabileceğine inandıklarına vurgu yaptı.

ENTEGRE STRATEJİ

AKP hükümetinin ‘Entegre Stratejisi’ne işaret eden BDP Eş Genel Başkanı Demirtaş, Paris katliamı ve hemen sonrasında Kandil’de PKK üst düzey komutanlarının gelişmiş teknolojiler vasıtasıyla hedef alınmasının Kandil ve büyük olasılık ile İmralı’da da ciddi soru işaretleri uyandırdığına dikkat çekti.  Demirtaş, iktidar çevrelerinin var olan güvensizlik ortamını yaptıkları açıklamalar ile daha da güvensiz kıldıklarına vurgu yaptı.

Demirtaş, BDP heyetinin Öcalan ile ikinci kez görüşmesinin gecikmesine bu güvensizlik ortamının neden olduğunu belirtti.
ÖCALAN’IN İÇİNDE BULUNDUĞU KOŞULLAR

Hükümetin sürekli Sayın Öcalan ile görüşmelere vurgu yaptığına dikkat çeken Demirtaş, ancak Sayın Öcalan’ın içinde bulunduğu koşulların sağlıklı görüşmeler ve müzakere yapabilmesi için hiçte uygun olmadığını, zira kendi örgütü ve çevresi ile istişare edebilme koşul ve olanaklarına sahip olmadığını kaydetti.

İLK ETAPTA YARGI REFORMU YAPILARAK SİYASİ TUTSAKLAR SERBEST BIRAKILMALI

Demirtaş diyalog sürecinin başarılı olması için de ilk etapta yargı reformunun gerçekleşmesi, siyasi tutuklamalara son verilmesi, siyasi tutukluların serbest bırakılması ile basın özgürlüğü konusunda da önemli adımlar atılmasını beklediklerini söyledi.

BDP 'nin TBMM'de anayasa uzlaşma komisyonunda aktif bir şekilde görev aldığını hatırlatan Demirtaş, Türkiye'de bütün herkesin temel hak ve özgürlüklerini garanti altına alacak bir anayasa istediklerini söyledi.
Türkiye'deki Kürt sorununun çözülmesinin bölge barışı ve istikrarına da katkı yapacağını kaydeden Demirtaş, özellikle Suriye'deki Kürtlerin süreci yakından takip ettiklerini belirterek, “Suriye'deki Kürtler de Öcalan'ın çağrılarını dikkate alırlar ve bu sorun çözümü halinde Suriye'deki Kürtlerin de Türk hükümetine güveni artar” dedi.
Sürecin başarılı olmasının Türk-AB ilişkilerinin gelişmesine de olumlu katkı yapacağını ifade eden Demirtaş, AB ve AP'ye bu sürece destek vermeleri ve teşvik etmeleri çağrısı yaptı.

KCK OPERASYONLARI

“Kürt meselesi artık herkes için olduğu gibi AB içinde her geçen gün daha da önem ve ağırlık kazanıyor” diyen Liberal Grup parlamenteri Alexander Lambsdorff AKP hükümeti bir tarafta sayın Öcalan ile görüşüldüğünü ama diğer tarafta ise KCK operasyonlarına devam ettiğine dikkat çekti. Lambsdorff, bunu anlamada zorlandıklarını, Başbakanın müzakere vurgusunu yapmasının Kürt tarafınca nasıl değerlendirildiğini ve hükümeti bu konuma getiren nedenlerinin ne olduğunu sordu.

Demirtaş, hükümeti derin düşünme ve diyalog geliştirmeye sev edenin, Kürt sorununa yaklaşımda Askeri, güvenlikçi yaklaşımın iflas etmesi, Suriye’de ve özellikle de Rojava Kürdistan’ındaki gelişmeler ile Türkiye’nin önündeki seçim takviminin olduğu söyledi.

ÖCALAN’A ÇALIŞMA KOŞULLARI LAZIM
Kürt sorununda eski yaklaşımın artık iflas ettiğini belirten Türkiye Karma Parlamento Komisyonu Eşbaşkanı Helene Flautre Sayın Öcalan’ın sadece Türkiye’de değil Suriye Kürdistan’ında da etkin olduğunu ve bunun hesaba katılması gerektiğini ifade etti. Flautre,

sağlıklı bir ortamda görüşmeler yapabilmesi için öncelikle Sayın Öcalan’ın çalışma koşullarının oluşturulması gerektiğini ve hükümetten bu yönlü beklenti içinde olduklarını dile getirdi. 3 PKK üyesi kadının Paris’te canice katledilmesi sonrası ortamın toz duman içinde kalma riskine rağmen böyle olmamış olması ortamın müzakereye uygun olduğuna işaret ettiğine dikkat çeken Flautre, müzakereler için artık zaman kaybedilmemesi ve ön şartların olmaması gerektiğini belirtti.
Bunun üzerine Demirtaş, kendilerinin ön şart öne sürmediklerini ama olup bitenler karşısında gerçekçi yaklaşmak gibi bir pozisyonda olduklarını ve barış için her türlü sorumluluğu almaya hazır olduklarını söyledi.

KÜRTLERİN HAKLARI TANINMALI

Sosyalist Demokrat grubu adına toplantıya katılan Richard Howit ise, “Biz Türkiye’yi bir AB üyesi olarak görmek istiyoruz ama Kürtlerin haklarının tanınması gerekiyor. KCK davaları artık bitmeli, Kürt dili eğitim dili olmalı, Kültürel ve siyasal haklar tanınmalı, BDP’nin sağlıklı siyaset yapabilmesinin ortamı sağlanarak seçim barajı kaldırılmalı. Ferdi ve sivil haklar sorunu aşılmalı” dedi.
Türkiyeli Alman parlamenter İsmail Ertuğ, Kürt halkının haklarının tanınması taraftarı olduğunu ancak Türklerin ‘Kürtler bu ülkeyi bölmek istiyor’ endişelerinin giderilmesi gerektiğini, Türklerin ise Kürtlere güven vermesi gerektiğini söyledi.

PKK TERÖR LİSTESİNDEN ÇIKARILMALI

Sol Gruptan Fransız parlamenter Marie Christine Vergiat ise, AB’nin bir tarafta Kürt meselesinin çözüme kavuşturulmasını isteyerek müzakerelere olumlu yaklaşması diğer tarafta bu meselenin tarafı olan PKK’yi terör listesinde tutmasının tutarsızlık olduğu belirtti. Vergiat, Paris katliamı sonrası AKP yetkililerinin sergilediği tutumun ise hiçte güven veren bir pratik olmadığına vurgu yaptı.