Denizli Cezaevinden Ýnsan Hakları Komisyonuna çaðrı
Denizli Cezaevinden Ýnsan Hakları Komisyonuna çaðrı
Denizli D Tipi Cezaevinde kurum 1. müdürü olarak Hasan Dönmezkuş’un tayin edilmesinin ardından yaşanan hak ihlallerinin üst boyutlara vardıðı bildirildi. Siyasi tutukluların verdiði bilgilere gore kurumda uygulanan yasaklar F Tipi cezaevlerinde dahi görülmemiş cinsten. Bu duruma dikkat çeken tutsaklar Meclis Ýnsan Hakları Komisyonunu cezaevine ziyarete çaðırdı.
Cezaevinde adeta tek adam diktası oluştuðunu ifade eden tutsaklar hafta içinde cezaevi müdürü ya da savcısına görüşme amacıyla dilekçe yazılmasının yasaklandıðını bildirdi. Bununla beraber Pazartesi günleri dışında her iki yetkiliye de dilekçe yazmak her şekilde yasak.
Kurum içinde mektuplaşmayı da yasaklayan cezaevi idaresi PTT’nin APS ya da TM hizmetleriyle gönderilen mektupları ise 10-15 gün sonar ulaştırıyor.
Cezaevinde sohbet faaliyeti nedensiz bir şekilde yasaklanırken tutuklu öðrencilerin ise sohbette yanyana gelmesi engelleniyor. Ayrıca açlık grevini protesto için tutuklanan üniversite öðrencilerini siyasi tutuklu saymıyor. Ortak alan faaliyetlerine siyasi tutsaklarla çıkartılmıyor.
Siyasi tutuklular kurum içinde yaşananları şöyle özetliyor: “Keyfi disiplin cezaları ile sindirme faaliyetine ve Kürt düşmanlıðı yapılıyor. Roboskî katliamını protesto ettikleri 3 kadın öðrenci arkadaşımız hakkında disiplin soruşturması başlatıldı. Ýdarenin tahriki ile adli kadın tutsaklar siyasi kadın tutsakları sürekli taciz etmekte ve hakarette bulunmaktadır.
Yapılar keyfi uygulamalara ve hak ihlallerine ilişkin infaz hakimliðine yaptıðımız tüm başvurulara yetkimiz dahilinde deðil diye cevap verilmekte ve adeta cezaevi idaresi ile ortak işbirliði yapılmaktadır. Yaptıðımız her itirazda hak ve hukuk yerine başvuruların siyasi kimliði gözetilerek aleyhimizde karar verilmektedir.
Odalarımızda tuvalet-yatakhane ve yemekhane içi içe olduðu için hijyen ortam oluşmuyor ve sürekli hasta düşüyoruz.”
Siyasi tutuklular son olarak kendileri üzerinde katı tecrit politikası uygulandıðını ifade ederek Meclis Ýnsan Hakları Komisyonunu D Tipi Cezaevine davet etti. Tutuklular insan hakları kuruluşlarını da duyarlı olmaya çaðırdı.
Cezaevinde adeta tek adam diktası oluştuðunu ifade eden tutsaklar hafta içinde cezaevi müdürü ya da savcısına görüşme amacıyla dilekçe yazılmasının yasaklandıðını bildirdi. Bununla beraber Pazartesi günleri dışında her iki yetkiliye de dilekçe yazmak her şekilde yasak.
Kurum içinde mektuplaşmayı da yasaklayan cezaevi idaresi PTT’nin APS ya da TM hizmetleriyle gönderilen mektupları ise 10-15 gün sonar ulaştırıyor.
Cezaevinde sohbet faaliyeti nedensiz bir şekilde yasaklanırken tutuklu öðrencilerin ise sohbette yanyana gelmesi engelleniyor. Ayrıca açlık grevini protesto için tutuklanan üniversite öðrencilerini siyasi tutuklu saymıyor. Ortak alan faaliyetlerine siyasi tutsaklarla çıkartılmıyor.
Siyasi tutuklular kurum içinde yaşananları şöyle özetliyor: “Keyfi disiplin cezaları ile sindirme faaliyetine ve Kürt düşmanlıðı yapılıyor. Roboskî katliamını protesto ettikleri 3 kadın öðrenci arkadaşımız hakkında disiplin soruşturması başlatıldı. Ýdarenin tahriki ile adli kadın tutsaklar siyasi kadın tutsakları sürekli taciz etmekte ve hakarette bulunmaktadır.
Yapılar keyfi uygulamalara ve hak ihlallerine ilişkin infaz hakimliðine yaptıðımız tüm başvurulara yetkimiz dahilinde deðil diye cevap verilmekte ve adeta cezaevi idaresi ile ortak işbirliði yapılmaktadır. Yaptıðımız her itirazda hak ve hukuk yerine başvuruların siyasi kimliði gözetilerek aleyhimizde karar verilmektedir.
Odalarımızda tuvalet-yatakhane ve yemekhane içi içe olduðu için hijyen ortam oluşmuyor ve sürekli hasta düşüyoruz.”
Siyasi tutuklular son olarak kendileri üzerinde katı tecrit politikası uygulandıðını ifade ederek Meclis Ýnsan Hakları Komisyonunu D Tipi Cezaevine davet etti. Tutuklular insan hakları kuruluşlarını da duyarlı olmaya çaðırdı.
